Icra tetkik merci hakimliğinin 2009/ 800 esas numarası ile imzaya itiraz ettikleri ve bunun yargılaması sırasında sanık ...’ın yetkili olmadığını beyan ettikleri, ancak ... için babası sanık ... tarafından verilmiş yetki vekaletnamesinin bulunduğu, dışarıdan müdür olarak atandığı ancak bu yetki belgesini saklayarak imzaya itiraz edip alacağın tahsilini engelledikleri iddia edilen olayda;dolandırıcılık ve karşılıksız çek keşide etmek suçlarının birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bunun dışına çıkılarak dava konusu edilmeyen eylem esas alınarak hüküm kurulamayacağı, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 27/06/2011 gün ve 2011/6125 Esas sayılı iddianamesi ile, sanık hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kamu davası açıldığı ve bu suçun "karşılıksız çek keşide etme" suçuna dönüşemeyeceği gözetilmeden, yargılamaya...
, alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan, bonodaki imzanın borçlu keşidecinin eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini, iş bu sebeplerle Konya 4....
İCRA HUKUK TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/391 ESAS - 2019/1086 KARAR DAVA KONUSU : Yetki ve imzaya itiraz, şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takip dayanağı senede tanzim yerinin, tanzim tarihinin ve ödeme tarihinin sonradan yazıldığını, yetki icra dairesinin Mersin İcra Dairesi olduğunu, davalıdan nakden 10.000 USD almadığını, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, başka bir senetten montaj yapıldığını, döviz borcunun icraya konulamayacağını, dolar ile borçlanmanın yasaklandığını, tedavül tarihindeki dolar kurunun da geçersiz olduğunu, komisyon ve faizlere de itiraz...
Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğunu, dosyanın İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiklerini, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imzaya ve borca itirazlarının reddedildiğini, bu durumda imzaya itiraz için %20, borca itiraz için % 20 oranında ayrı ayrı tazminata karar verilmesi gerekirken müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de İİK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine dayalı açılan imzaya ve borca itiraz davalarında borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için, davanın esas yönünden reddi yanında takibin borçlunun isteği üzerine icra mahkemesince durdurulmuş olması zorunludur. İcra mahkemesi icranın durdurulması yönündeki tedbir kararını teminat şartına bağlı vermiş ve borçlu teminat yatırmamışsa tedbir kararı yürürlüğe giremeyeceğinden dolayısıyla takip durmayacağından tazminata karar verilmesine yasal olanak yoktur. Somut olayda, icra mahkemesinin tedbir kararı teminat karşılığında verilmiş ve borçlu teminat yatırmamış olup takip durmamıştır....
Yeniyapanşeyhli Küme Evleri No:35 Bala/ANKARA adresi olduğunu, takibe konu çekin keşide yeri İstanbul olduğu, iş bu çek ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Bala/ANKARA icra müdürlüğü olduğunu, takibin yetkisiz olan Kulu İcra Müdürlüklerinde başlatıldığını, borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm ferilerine itiraz hakkı saklı kalmak kaydı ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Kulu İcra Müdürlüğü'nün 2022/314 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı bononun tanzim yeri Bala olduğundan, davacının yetki itirazının kabulü ile Kulu İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine Bala İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, senedin düzenleme yerinin Kulu olduğu, yine Kulu İcra Dairelerinin yetkili kılındığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinde ödeme emrine karşı borçlu süresi içinde icra dairesine vereceği itiraz dilekçesi ile münhasıran icra dairesinin yetkisine itiraz edebileceği gibi, esasla birlikte yetkiye itirazda bulunabilir. Borçlu yalnız yetki itirazında bulunmuş ise alacaklı icra mahkemesinden İİK'nun 50/2. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep eder. İtirazın kaldırılması isteminde ispat yükü alacaklıda olup, yetki itirazının haksız olduğunu İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin olarak davacı mirasçılar tarafından takibe itiraz edilemeyeceğinden, yani davacılar tarafından yetkiye ve imzaya itiraz edilemeyeceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/147 Esas ve 2020/45 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekin bankaya ibrazı ve ödenmemesi üzerine borcun götürülecek borca dönüştüğünü, bu nedenle müvekkilinin yerleşim yerinde takip yapılabileceğini, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Dairesi olduğunu, müvekkili bankanın yetkili ve meşru hamil olduğunu, davanın imzaya itiraz yönünden aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; takibe konu çekte muhatap bankanın ve keşide yerinin Gazipaşa/Antalya, davacının adresinin Gazipaşa/Antalya olduğu, davacının haklı ve usule uygun yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne, İstanbul 1....
Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde imzaya ve borca itiraz ettikten sonra imzaya itirazından vazgeçerek borç miktarının 12.000,00 TL olduğunu ve ödendiğini ileri sürmek sureti ile borcu kısmen kabul ettiğine göre, İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....