müdürlüğünün dosyasına yapmış olduğu itirazında borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenlerle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/86283 esas sayılı dosyasından borca ve faize yapmış olduğu itirazının iptaline, takip tarihi itibariyle toplam; 6.708,59 TL alacağın, 6.025,34 TL asıl alacak, 537,08 TL işlemiş faiz, %24 akdi faiz 26,86 TL %5 BSMV ve 119,31 TL ihtarname masrafı ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek olan %24,00 temmerrüt faizi, icra masrafları ve icra vekalet ücreti ile birlikte takibin devamına, şartlar oluştuğu takdirde müvekkili banka lehine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ile dava etmiştir....
, faiz oranına, alacak dayanağı evrakın olmamasına veya uydurulan imzaya ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın süresi içerisinde----- harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/365 ESAS 2021/590 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz, Tebligat Şikayeti KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibinden davacının 08/06/2021 tarihinde e-devlet üzerinden haberdar olduğunu, yapılan ödeme emri tebliğ işleminin geçersiz olduğunu, bono üzerindeki imzayı açıkça inkar ettiklerini, asıl alacak ve ferileri de olmak üzere borcun tamamına itiraz ettiklerini, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/06/2021 tarihi olarak kabulü ile borca, imzaya ve ferilerine itirazlarının kabulünü talep etmiştir....
Dairemizin kaldırma kararında, Mahkemece davacı/borçlunun borca ve faize yönelik itirazlarının incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalı/alacaklı vekili, Dairemizin kaldırma kararından sonra 14/11/2021 tarihinde takip dosyasına sunduğu dilekçe ile takipteki işlemiş faiz alacağından feragat ettiğini bildirmiş ve feragat harcını yatırmıştır. Bu durumda işlemiş faize yönelik itiraz konusuz kalmıştır. Davacının takip sonrası için istenen faiz oranına yönelik açık bir itirazı bulunmamaktadır. Davacı dilekçesinde, borca itirazına ilişkin bir sebep bildirmemiş, imzalar müvekkiline ait olmadığından müvekkilinin borcu bulunmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda İİK'nın 169/a-l. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlanamayan borca itirazın da reddine karar verilmesi gerekirken, borca itiraz bakımından da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerinde olmamış ise de, istinaf edenin sıfatı gözetilerek aleyhe hüküm kurulamayacağından bu yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2020/220 ESAS - 2021/1746 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2018/3278 Esas sayılı dosyasında yetkilisi olduğu şirketle şahsı aleyhine icra takibi yapıldığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiğini, icra takibine konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa takibe konu edilen şekilde herhangi bir borcunun bulunmadığını, senetle bir ilgisinin bulunmadığını söyleyerek itirazın kabulüne, takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; Davacı banka tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde imzaya, borca ve borcun ferilerine itiraz ettiklerini, takip dayanağı sözleşmeler üzerindeki imzaların hiçbirinin müvekkiline ait olmadığını, ayrıca müvekkilinin davacı bankaya da böyle bir borcunun bulunmadığını, banka tarafından keşide edilen ihtarnamenin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden borcun muaccel hale gelmediğini, bu sebeple takip başlatılmasını yasaya aykırı olduğunu, ayrıca asıl alacak ve ferilerine itirazları baki kalmak kaydı ile davacı banka tarafından talep edilen faiz miktarının da yerinde olmayıp fahiş ve haksız olduğunu, davacı yanın icra inkar tazminatı taleplerinin de müvekkiline tebliğ edilmiş bir ihtar söz konusu olmadığından haksız olarak talep edildiğini ve yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Davalı-borçluların süresi içerisinde verdikleri itiraz dilekçesi ile borca ve imzaya itiraz etmediklerini, Anlaşmalığın çözümü için arabuluculuk başvurusu yapılmış, ancak 2022/1701 Büro dosya numarası ve 2022/69138 arabuluculuk numaralı ile anlaşmaya varılamadığını, Davalı borçluların davacı kurum ile imzalanan sözleşmeler gereği davacı kurumdan ticari kredi ve ticari kredi kartı kullandıklarını, Davalı-borçluların sözleşmelerde imzası bulunduğunu, davalı borçlu ...'in müşterek borçlu ve müteselsil kefilliği bulunduğunu, davalı borçlunun tüm itirazlarını kabul etmediklerini ve takibin devamının sağlanmasını beyanla davalı borçluların Bursa 11.İcra Dairesi'nin 2022/... E. sayılı dosyasına yapmış oldukları borca ve imzaya itirazın iptaline, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2020/510 ESAS 2021/155 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlunun icra dosyasındaki borca itirazının kesin olarak kaldırılması ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ettiğini, müvekkilinin davalı borçludan 31.12.2019 ödeme tarihli bir adi senet aldığını, ancak bu borç ödenmediği için icra takibi başlatıldığını, davalının takipte yetkiye, bora, faize ve tüm fer'iler yönünden borcu olmadığından itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, ancak borçlu imzaya itiraz etmediğini, borcu ödediğine ilişkin dosyaya hiçbir belge de sunmadığını, itiraz etmediği imzayı zımnen kabul ettiği anlaşılan ve borcu ödediğine...
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2021/28 ESAS 2021/36 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, borca, faiz ve ferilerine İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....