DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Yalova icra müdürlüğünün 2019/3459 esas sayılı dosyasında imzaya, borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK.'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. İmzanın borçluya ait olduğunun ispat yükü alacaklıya ait olup Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında açıklandığı üzere, eldeki davanın niteliği itibariyle "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu gözardı edilmemeli ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya da gidilmemelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı hakkında Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13619 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece imzaya itiraz ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacı T1 vekilinin Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/39217 esas ve 2019/35018 esas sayılı her iki icra takip dosyasına ilişkin olarak yaptığı imzaya itirazın ayrı ayrı reddine, icra takipleri tedbiren durdurulmadığından, davacı borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, davacı borçlu şirket vekilinin Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/39217 esas sayılı icra dosyasında yaptığı borca itirazın reddine, faiz oranına ve işlemiş faize ilişkin itirazının kısmen kabulü ile; ana para alacağına takip tarihine kadar işlemiş 107,88 TL faiz yönünden takibin durdurulmasına, davacı borçlu şirket vekilinin gebze icra müdürlüğü'nün 2019/35018 esas sayılı icra dosyasında borca ve borcun ferilerine ilişkin yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu; takip alacaklısı olarak gözüken kişiye borcu olmadığını, senetlerin devir sözleşmesi karşılığı verilmiş olduğunu, devir sözleşmesinin de sahte olduğundan bedelsiz kaldığını, icra takibine, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davacı alacaklı vekili 08/10/2019 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmış, mahkemece davalının itirazının kaldırılarak, takibin devamına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. İİK'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur Somut olayda, borçlu, icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde kiracılık sıfatına, kira sözleşmesindeki imzasına ve kira bedeline itiraz etmediğinden bu hususlar kesinleşmiştir. Davalı borcu olmadığını belirterek, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....
Somut olayda, her ne kadar davacı borçlu tarafından dava dilekçesinde ödeme emrinin 13/10/2022 tarihinde tebellüğ edildiği belirtilmişse de, takip dosyasının incelenmesinde imzaya ve borca ve ferilerine itiraz eden borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 18/10/2022 tarihinde icra mahkemesine imzaya ve borca itirazını bildirdiği, dava dilekçesinde borçlu muhataba bizzat tebliğ edilen ödeme emri tebligatındaki imzanın borçlu tarafça inkar edilmediği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İskenderun İcra MahkemesiTARİHİ : 16/05/2007NUMARASI : 2006/779-2007/204 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de;Borçlular vekili 29.5.2006 tarihli dilekçesinde takip konusu bononun kambiyo vasfında olmadığından takibin iptaline, imzaya, borca ve faiz oranına itiraz etmiştir. Mahkemece borçlunun imzaya, borca ve takip konusu senedin kambiyo vasfında olduğuna ilişkin istemleri hakkında karar verilmişse de faiz oranına yönelik itiraz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekili tarafından, borcu bulunmadığı belirtilerek takibe, ödeme emrine, borca, imzaya, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz edilmiştir. İİKnun 269/b maddesi "borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı, noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini isteyebilir." hükmünü içermektedir. Takibe dayanak kira sözleşmesi adi yazılı bir kira sözleşmesi olup bu maddede belirtilen nitelikte bir sözleşme olmadığından ve davalı borçlu tarafından kira sözleşmesindeki imzaya itiraz edildiğinden icra mahkemesinde dava açılamaz. İİK’nun kiralar hakkında hususi hükümler ve kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin babında alacaklının dayandığı belge yönünden imza incelemesi yapılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili T3 dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, jandarma kriminalin ön raporunda davacı yanın kasıtlı olarak imzalarını farklı attığı veyahut atmış olabileceğinin değerlendirildiğinin belirtildiğini, böyleyken davacının samimi ve yeterli sayıda imza örneği toplanmadan düzenlenen raporun eksiklikler içerdiğini, davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, alacaklı-lehtar, borçlu-tanzim eden konumunda olup ödeme emrinin 10/02/2020 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu vekili, 14/02/2020 tarihinde imzaya, borca, faize , faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/23660 E sayılı dosyasında yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeni ile imzaya ve borca itiraz etmiş ve dava dilekçesinde ödeme emrini 17/10/2022 tarihinde teslim aldığını belirtmiş ise de davacıya ödeme emrinin 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligatın usulsüz olduğuna dair bir beyanının olmadığı, sürenin 14/10/2022 tarihinden başladığı, (Davacının tebligatı muhtardan alma tarihinden itibaren sürenin başlamayacağı) imzaya ve borca itirazın 5 günlük sürenin dolacağı 19/10/2022 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 20/10/2022 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....