Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur....
ın imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulunduğu resmi ve özel mercileri beyan etmesi üzerine mahkemece, bildirilen ilgili yerlerden borçlu şirket yetkilisinin karşılaştırma yapmaya elverişli imzalarının getirtilmesine yönelik işlem tesis edildiği ve 08.03.2013 tarihli Ticaret Sicil Müdürlüğü İmza Beyannamesi aslı, 11.03.2013 tarihli imza sirküleri aslı ve 15.03.2013 tarihli vekaletname aslının celbedildiği görülmüştür....
İİK'nun 68a/4. maddesi göndermesiyle ve HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 211/b maddesinde, imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre, hakim, bilirkişi incelemesine karar verir ise; ''....önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir'' hükmü gereğince işlem yapar. Somut olayda, borçlu vekili 30.07.2015 tarihli dilekçesinde, imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulundukları resmi merciileri bildirmiş ve mahkemece anılan imza örnekleri dosyaya celb olunmuştur....
; “O halde mahkemece; alacaklıya borçlunun imza örneklerinin nerelerde bulunduğunu beyan etmesi için kesin süre verilmeli (dosyada itiraz dilekçesine ekli borçluya ait mukayeseye esas bir kısım belgeler de dikkate alınarak), imza örnekleri ilgili yerlerden getirtilmeli, bu mümkün olmadığı takdirde, borçlu asılın bizatihi kendisine, imza örneklerinin alınması için İİK’nun 68/a-5. maddesi uyarınca meşruhatlı davetiye çıkartılarak imzaları alındıktan sonra ispat yükünün alacaklıda olduğu göz önünde bulundurularak HMK 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması için işlem yapılmalı, sonucuna göre imza itirazı hakkında bir karar verilmelidir” gerekçesine yer verildiği, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak takip dayanağı bono altındaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğu tespit edildiğinden, imzaya itirazın reddi ile birlikte takip durdurulduğundan, İİK'nun 170/3. maddesi gereğince borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20'si oranında inkar tazminatına ve %10 oranında para cezasına...
T5 dosya içerisinde bulunan 10/04/2017 tarihli imza sirküsüne göre borçlu şirketin 03/01/2011 tarihinden itibaren 20 yıl müddetçe müdür seçildiği, şirket unvanına havi kaşe altında vaazedeceği münferit imzası ile şirketi her hususta temsil ve ilzam etmesine ve taahhüt altına sokmasına ittifakla karar verildiğinin yazılı olduğu görülmekle, itiraz dilekçesinde dava dışı şirket adının olmaması, itiraz eden T5 itirazında şirketim adına demesi, sonuçta borca itiraz tarihinde itiraz eden şahsın şirketin yetkilisi olduğu anlaşılmakla sonradan giderilebilecek eksikliklerin itiraz dilekçesinin geçerliliğini etkileyemeyeceği, aksi görüşün aşırı şekilcilik olacağı, bu durumda dava konusu İstanbul 27....
nun 265 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına itirazın kararı veren mahkemeye yapılabileceğini, dolayısıyla borçlunun ihtiyati hacze itirazında görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin mevcut olmadığını, borçlunun dilekçesinde açıkça imzaya itirazı bulunmadığını, imza attığını kabul etmesine rağmen bu hususta menfi tespit davası da açmamış olduğu gözetilerek yasada sınırlı olarak sayılan ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin mevcut olmadığını, bonodaki imzanın sahteliği iddiasının ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında yer almadığı gibi bu hususta ancak menfi tespit davasına konu olabileceğini, mahkemenin borca itiraz kapsamında bu hususlarda görevli bulunmadığının Yargıtay kararlarınca da sabit olduğunu, davacının dava dilekçesindeki imza hususundaki beyanlarının ihtiyati hacze itiraz sebebi arasında olmadığı gibi çelişkili ve gerçeği yansıtmadığını, bu hususta ispat yükünün görevli merciide kendisine ait olduğunu belirterek görev yönünden...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/12077 sayılı takip dosyasında itiraz dilekçesi üzerinde 19.09.2014 tarihi yazılı olup altında e-imza ile gelen kaşesi vurulduğu halde tarihi yazılı olmadığı, dilekçenin alt kısmında da zabıt katibi Ali Gülmez'in 30.09.2014 tarihi yazılı kaşe üzerinde imzasının bulunduğu, dilekçenin bu haliyle verildiği tarih ve itirazın süresinde olup olmadığı konusunda tereddüt hasıl olduğundan davalı vekilinin itiraz dilekçesinin e-imza ile gönderildiği tarihin İzmir 26. İcra Müdürlüğü aracılığıyla kayıtlara göre tespit edildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlamsız takipte, her türlü itirazın yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra dairesine yapılması yasa gereğidir (İİK'nun 62.maddesi).Somut olayda, borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde; İİK'nun 62/5.maddesine göre, imza itirazında bulunmadığından, icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır. Bu itibarla, icra mahkemesince, itirazın kaldırılmasına yönelik borçlunun icra dairesine yaptığı borca itirazının incelenmesi ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde imza itirazının incelenerek davanın reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
e-imza e-imza e-imza artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/10/2023 Başkan Üye Üye Katip e-imza e-imza e-imza e-imza...