Diğer taraftan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31.03.2010 tarihli ve 2010/12- 165 E., 2010/180 K. ile 03.11.2010 tarihli ve 2010/12- 492 E. 2010/559 K. sayılı ilamlarında belirtildiği üzere "imza itirazı yapılmaksızın kesinleşen dosyanın konusu olan çekteki imzanın yasa maddelerine göre medarı tatbik imza olarak kabulü mümkün bulunmadığından" daha önce ödenmiş çeklere ilişkin olarak borçlunun imza itirazında bulunmamış olması, daha sonra yapılacak olan bir takipte imza inkârında bulunmasını engellemez. Yani ödeme olgusu imza itirazını ortadan kaldırmaz. İstanbul 9....
İhtiyati hacze itiraz eden müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, ihtiyati haciz talep edilen çekte ise tek imzanın bulunduğundan bahisle ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun geçici 5/1 maddesi gereğince ileri vadeli çek keşide etmenin mümkün olduğu, dosya içindeki mevcut protokol uyarınca çekin tanzim tarihinin yargılama sonucunda belirlenebileceği, ihtiyati haciz talep edenin alacağını yaklaşık olarak ispat ettiği anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
e-imza e-imza e-imza...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2019/381 ESAS - 2021/308 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : 2- TÜLİN SİLİNDİR - VEKİLLERİ : AV. T2 - Korkutreis Mah.İlkiz Sok.No:28- 6 DAVALI (Alacaklı) : T3 - VEKİLİ : AV.T4 - Selçuklu Mah. Ahi Mesut Bulvarı No:140/8 Sincan/ANKARA DAVANIN KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) BİRLEŞEN 2019/383 ESAS 2019/465 KARAR SAYILI DOSYASINDA DAVACI(Borçlu) : FUNDA SENA EĞİNKAYA - VEKİLİ : T2 - Korkutreis Mah.İlkiz Sok.No:28- 6 DAVALI (Alacaklı) : T3 - VEKİLİ : AV.T4 - Selçuklu Mah....
Açıklanan nedenlerle; yasal düzenleme uyarınca işlem yapılması ve itiraz üzerine verilecek karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması halinde istinaf incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın HMK 352/1- ç maddesi gereğince ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK'nın 352/1- ç maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 394. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Başkan 30998 e-imza Üye 109453 e-imza Üye 120851 e-imza Katip 254749 e-imza...
Keşideci muris hakkında başlatılan icra takibi, muris hayatta iken başlayıp kesinleştiğine ve keşideci muris tarafından imza ve sahtecilik itirazı ileri sürülmediğine göre, sonradan mirasçı Tukan'ın, muris tarafından itiraz edilmeyen keşideci imzasına itiraz hakkı bulunmamaktadır. Mirasçı şikayetçinin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinin ise değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, zamanaşımı itirazının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile imza itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, mahkemece, takip dayanağı çekin keşide tarihi itibariyle borçlu şirket yetkililerini gösterir ticaret sicil kayıtlarının celp edilmediği, borçlunun itiraz dilekçesi ekinde sunduğu imza sirkülerine dayanılarak şirket yetkilisinin ... olduğunun kabul edildiği ve adı geçen yönünden imza incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, takibe konu çekin keşide tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkili temsilcilerinin ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan sorularak tespit edilmesi, şirket yetkilisi olan kişiler yönünden yöntemince imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece, davalıların icra takibinde davaya konu müşterek ve müteselsil borç senedindeki imzalara itiraz ettikleri, imza sahteliğine ilişkin definin temlik alacaklısına karşı da ileri sürülebileceği, ilgili kurumlardaki imza örneklerinin celp edildiği, davacının verilen süreye rağmen imza incelemesi yaptırılması için gerekli bilirkişi ücretini yatırmadığından senetteki imzaların davalılara ait olup olmadığının tespit edilemediği gibi davacının alacağını başka delillerle de ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 29.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Keşideci muris hakkında başlatılan icra takibi, muris hayatta iken başlayıp kesinleştiğine ve keşideci muris tarafından imza ve sahtecilik itirazı ileri sürülmediğine göre, sonradan mirasçıların, muris tarafından itiraz edilmeyen keşideci imzasına itiraz hakkı bulunmamaktadır. Mirasçı şikayetçilerin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetlerinin ise değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, zamanaşımı itirazının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile imza itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılacak iş davalının kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki ve sonraki tarihleri taşıyan imza örnekleri getirtilip davalının medarı tatbik imza örnekleri de alınarak uzman bilirkişiden veya bilirkişi kurulundan imza ile ilgili rapor alınıp, kredi sözleşmesindeki imzanın davalı eli ürünü olduğunun saptanması halinde kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağı da gözetilerek kat ve takip tarihi itibariyle borcun uzman bilirkişiye hesaplattırılıp uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....