Davalı ..., zamanaşımı süresi geçtiğini, idari yargının görevli olduğunu, tapu sicil müdürlüğünden alınan bilgiler uyarınca imar uygulamasının yapıldığını, taşınmazların davalı ... adına tescil edildiğini; davalı ... ise, terditli dava açılamayacağını, kök taşınmazın hükmen adına tescil edildiğini, imar uygulamasıyla oluşan parsellerin adına tescilinden sonra davalı belediyeye devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, belediye encümen kararının idari yargıda iptal edilmediği geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Taşınmaz malikinin izni alınmaksızın imar uygulaması yapılabilir. Yapılacak bu imar uygulaması 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi veya 2981 sayılı yasanın 10. maddesine dayanılarak gerçekliştirilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2017/408 Esas - 2018/533 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulaması Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelenmesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, 14- 1134- 1159- 1634 ve (eski 113 parsel) 8619 ve 8620 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmından fazla kesilen DOP nedeniyle takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; toplam 4.632.251,00- TL şuyulandırma bedelinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, karara karşı davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davalı Şirket, şirket ortaklarından bir kısmının kadastral parselde paydaş olduğunu, imar uygulamasından önce yapılan yapıların imar uygulaması ile tecavüzlü hale geldiğini, muhdesat bedeli ödeninceye kadar kullanım haklarının olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... ise, taşınmazda paydaş olduğunu, paydaşların intifadan men koşulu gerçekleşmeden ecrimisil isteğinde bulunamayacağını, kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan tazminat davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalılardan ... Çiçekçilik'in davaya konu yerde hissesi olmamakla birlikte imar uygulaması nedeniyle bu yerdeki muhtesatlarını kullanmaya devam ettiği, kötü niyetli olmadığı ve ecrimisil ödemek zorunda olmadığı, davalı ......
Ç..in, eşi Fatma ve çocukları Mustafa, Mehmet ve Ali'yi mirasçı olarak bıraktığı, davalı Şirketin ise 21.12.1990 tarihinde A..Ç.. ve B..Ç.. tarafından kurulduğu, bu arada taşınmazların 15.12.1998 tarihinde ikinci kez imar uygulaması görerek .. ada 1 ve .... ada 1 parsellere gittiği, davacı Suna'nın ve davalı Muratpaşa Belediyesinin bu imar parsellerinden ..ada 1 parselde paydaş oldukları, daha sonra taşınmazların 16.09.2009 tarihinde üçüncü kez imar uygulaması görerek davacıların mirasbırakanı ve davalı Belediyenin ... ada, 1 parsel sayılı taşınmazda paydaş kılındıkları, bu imar uygulamasının İdari Yargıca iptal edilmesi üzerine 31.03.2010 tarihinde dördüncü kez imar uygulamasına tâbi tutularak ... ada, 1 parsel sayılı taşınmazda davacıların 21/6508 oranında, davalı Belediyenin 263/6508 oranında paydaş hale geldikleri, davalı Şirketin dava konusu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davacılar tarafından davalı Belediye aleyhine açılan kamulaştırmasız...
karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini ve hükmedilen bedelin davalılara ödendiğini, yargılama devam eder iken imar uygulaması yapılarak davalılara yeni 1298 ada 4 parselden aynı miktarda yer verildiğini, mahkeme kararı gereğince davalılara tazminat ödenmesi ve imar uygulaması ile de yer verilmesi sebebiyle davalıların hukuka aykırı olarak zenginleştiklerini, bu sebeplerle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 1.000,00- TL tazminatın kanuni faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkili idareye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda .... Belediyesinin 37 nolu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede .... .... Belediyesi'nin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ..... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir....
Bu durumda, davacı tarafın, imar uygulaması yapan belediyeye karşı, imar uygulaması nedeniyle oluşan zararı için idari yargı yerinde tam yargı davası açabileceği sabit olduğu gibi, eldeki dava yönünden de, davacı, dava konusu parselde pay sahibi ve buna bağlı olarak da aktif husumet ehliyeti olmadığından, davanın reddine, karar verilmesinde, usul ve yasa yönünden bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının imar düzenlemesinin iptali davasının idari yargı görevine girdiğinden mahkemenin görevsizliğine, davacının binanın arsasının adına tescili, evin ve müştemilat bedeli tesbit ve tahsilat talebinin, davacının dava açma sıfatı olmaması nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 28.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, imar uygulaması sonucu 6789 ada 1 parsel sayısını alan taşınmaz üzerindeki binanın kendisine ait olduğunu iddia eden davacı, mevcut yapı sebebiyle bina kısmının adına tescilini, olmadığı takdirde değerinin saptanarak...
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasıdır. Dava konusu yerden %63 oranında 3194 sayılı İmar Kanununun 15 ve 16. Maddesine uygulanması ile yola terk yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde imar Kanununa göre yapılması gereken DOP kesintisinden fazla yapılan bu kesintinin imar mevzuatına aykırı olduğunu, bu fazla kesintiden ötürü kamulaştırmasız et atılan yerin bedelinin tazminini talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Somut emsal alınan İhsaniye Mahallesi 1174 ada 3 ve 6 parsel sayılı taşınmazların 13.12.1995 tarihi itibariyle serbest alım satıma konu olup olmadığı sorularak satış işlemi görmüş ise alıcı ve satıcısı ile satış tarihi ile değerini gösterir biçimdeki akit tablosu Tapu Müdürlüğünden, 2-Somut emsal alınan taşınmazların 13.12.1995 tarihinde satış işlemi yapılmış ise bu tarihte imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse bunlara ilişkin belgelerin Belediye İmar Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden, 3-Bilirkişi kurulunca somut emsal alınan İhsaniye Mahallesi 1174 ada 3 ve 6 parsel sayılı taşınmazların bağlı bulunduğu cadde veya sokak için 2009 yılı itibariyle belediyece emlak vergisine esas olmak üzere belirlenen asgari m² fiyatlarının ilgili Belediye Başkanlığından, Getirtildikten ve alınacak cevap yazıları dosyaya konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın iadesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.03.2011...