Temyiz Sebepleri Alacaklı, istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek, tebligatı teslim alan şahıs ile posta memurunun tanık olarak dinlenilmeden karar verilmesinin usulsüz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu'nun 32, 16; Tebligat Yönetmeliği'nin 25 3....
Şirketinin ticaret sicil adresi olduğu, tüzel kişiye ait adreste borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 28.09.2015 olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu şirketin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/502 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenmeksizin, bu dosya hiç değerlendirilmeksizin, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, takip dosyasındaki tebligatların usulüne uygun olduğu belirtilerek, gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yapılması gereken Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/502 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenerek, bu davada verilen karara göre gecikmiş itiraz davasının değerlendirilerek, karar verilmesinden ibarettir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu hakkında davalı alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafça ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığı, 03.05.2021 tarihinde takipten haberdar olunduğu iddiası ile icra mahkemesine başvurulduğu mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesine göre; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.”...
Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nun 85. Maddesi uyarınca açılmış taşkın haciz şikayetidir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacı vekilinin İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/372 Esas sayılı dava dosyasına sunduğu 16/01/2020 tarihli ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde bizzat müvekkili hakkında Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2018/22185 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını ve müvekkiline ait araçlar üzerine haciz konulduğunu bildirmesine, bu durumda tebliğ tarihi 13/12/2019 olan şikayete konu tebligattan da en geç 16/01/2020 tarihinde haberdar olmasına, inceleme konusu davanın ise TK'nun 32. Maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 ünlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 25/01/2020 tarihinde açılmış bulunmasına, usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi kararının dosya kapsamına uygun olmasına, taşkın hacize ilişkin kısım yönünden İİK'nun 363....
Yalova İcra Müdürlüğü'nün 2010/131 esas sayılı dosyası ile, davalı- alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı-borçluya 12/04/2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası" başlıklı 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" hükmü mevcuttur. Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesinde ise; "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır" hükmüne yer verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 02/07/2019 tarih, 2019/460 Esas ve 2019/544 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Usulsüz tebligat şikayeti dosyas sonucu beklenilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine, 3- İstinaf talebinin kabulüne karar verildiği için istinaf talebinde bulunan tarafından yatırılan peşin karar ilam harcının talep halinde tarafına iadesine; 4- İstinaf talebinde bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına; Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1- a6 maddesine göre KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2019/16364 sayılı dosyasında davacı- borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 27/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligat nedeniyle takibin kesinleştiği kabul edilerek icra ve haciz işlemlerinin iptaline karar verilmiştir....
, MK md. 6. gereğince bu iddiayı ispat yükünün davacıya düşeceğini, davacının borcun sona erdiğini iddia ettiğini, menfi tespit davasında ispat yükünün ilamsız olarak yapılan icra takibinde takibin kesinleşmesinderi sonra menfi tespit davası açması halinde davacıda olduğunu, icra takibinden sonra açılan menifı tespit davasının ilamsız icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi, menfî tespit davasına bakan mahkemenin ihtiyati tedbir yolu ile dahi icra takibinin durdurulmasına karar veremeyeceğini, davacının mahkeme dosyasına koymuş olduğu makbuz ve ibranamenin sahte olduğunu, söz konusu belge üzerinde doğru olan tek hususun müvekkilinin imzası olduğunu, onun dışında olan yazı ve kaşelerin davacı şirket yetkilisi tarafından sonradan doldurulmuş olduğunu, yapılacak yazı incelemesi neticesinde bu hususun açıkça ortaya çıkacağını, taraflar arasında çekişmesiz olan tek şeyin bir dönem ortaklık yapmış oldukları olduğu, müvekkili şirket yetkilisi -------- görüşmeleri yapmak için şirket dışında...