Buna göre, alacağı bir ilama bağlı olan alacaklı ilamlı takipte ödeme emrini vekile tebliğ ettirmek zorundadır. Somut olayda ise, takibin dayanağı, alacaklının ilamla hüküm altına alınmayan katılma alacağına ilişkin olduğundan, ödeme emri tebligatının asile gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İnceleme konusu Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, ilamlı takipte ilama aykırılık talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6723 sayılı Kanun'un 21.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde takip şartlarının oluşmadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Davacının ileri sürdüğü iddialar, ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak şikayet konusu yapılabileceğinden, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti konusunda bir değerlendirme yapılmamış olması sonuca etkili görülmemiştir. İcra takibine dayanak 29/05/2012 tarihli 1317 yevmiye nolu ipotek akit tablosunun incelenmesinde, İzmir İli, Güzelbahçe İlçesi, Küçükkaya Köyü, 115 ada 1 parsel 20 nolu bağımsız bölüm ve diğer taşınmazlar üzerinde davalı lehine 1. derecede olmak üzere faizsiz ve 29/05/2015 tarihine kadar 2.000.000,00 TL bedelle tesis edilen ipoteğin, Gençler Yapı ... Şti.'...
DAVA KONUSU : İlama Aykırılık Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Trabzon 4. İş Mahkemesinin 2020/734 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamaya istinaden verilen karar uyarınca müvekkili aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/8578 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibine başlandığını, takip sırasında mahkemece brüt olarak hükmedilen işçilik alacaklarının nete çevrilmediği gibi işlemiş faiz oran ve miktarlarının da hatalı talep edildiğini ileri sürerek ilama aykırılık şikayetinin kabulü ile icra takibinin iptaline, aksi halde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, şikayete konu takipte, dayanak ilama uygun olarak davacının sorumlu olduğu miktarlar tek tek belirtilmek suretiyle talepte bulunulduğu, takipte ilama aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ilamlı takipte icra emrinin faiz kaleminin ilama aykırı iddiasına dayalı şikayet olup, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karasu İcra müdürlüğü'nün 2021/204 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafça davacı aleyhine Karasu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/193 Esas ve 2018/196 Karar sayılı, 16/05/2018 karar tarihli ilamına dayanarak takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 8.10.1997 tarih 1997/12- 517 E, 1997/776 K sayılı kararı). Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12- 1002 E)....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade davası sonrası verilen hükme dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 6.350,00 TL dört aylık brüt ücret, 6.350,00 TL işe başlama ücreti ile bu alacak kalemlerine işleyecek faiz ve 569,94 TL yargılama gideri, 1.320,00 TL ilam vekalet ücretinin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı olarak talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, takibe konu ilam hükmünün eda hükmü niteliğinde olduğu gerekçesiyle...
İstem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366, HMK.nun 361. maddeleri gereğince BOZULMASINA, 17.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalılar tarafından davacı hakkında ilamlı icra icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından ilama aykırılık nedeni ile takibe itirazda ve faize itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Takip talebinde ilama uygun olarak ilamda yer alan her iki davacının yer aldığı, ilama aykırılık tespit edilmediğinden ve faiz itirazı nedeni ile düzenlenen bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya yeterli olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....