WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; alacaklının para borcuna veya teminat verilmesine dair ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapması, en başta İİK 32. maddesi amir hükmüne aykırılık teşkil edeceği gibi, dürüstlük kuralı ile de bağdaşmayacağından hukuk düzeni tarafından korunamaz. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağından şikayetin kabulüne, Manavgat 1. İcra Müdürlüğünün 2021/2302 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, daha önce başlatmış olduğu ilamlı takibin de mahkemece iptal edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İcra dosyasındaki takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde; ödeme emrindeki borcun sebebi kısmında ''Manavgat 1....

İcra Dairesi'nin 2021/4942 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, düzenlenen icra emrinin, ilama aykırı olarak düzenlendiğini, gerekçeli kararda davalı olarak "Ularte Sınai Yatırım Tic....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ilamda 21.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesine rağmen takipte reeskont avans faizi talep edildiğini, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz talep edilmesi gerekirken avans faizi talep edildiğiniden bahisle ilama aykırı takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut davada, davalı alacaklıların ilama dayalı olarak yaptıkları takipte usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Davacı borçlu kurum tarafından mükerrer faiz talep edildiği hususu şikayet edildiğinden mahkemece, takipte talep edilen alacak kalemlerinin ilama uygun olup olmadığının denetimi için aldırılan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda takibe dayanak ilama istinaden takip tarihi itibari ile davalı alacaklıların hisseleri oranında talep edebilecekleri miktar belirlenmiştir. Raporun denetime elverişli olduğu anlaşılmakla mahkemece iş bu rapor hükme esas alınarak takipte talep edilen alacak miktarında fazlalık olmadığından şikayetin reddine dair karar yerinde olup davacı borçlunun istinafında isabet bulunmamaktadır . Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12- 1002 E). İlamlı icrada, borçlu, ilam aleyhine olan, yani ilama göre borçlu olan kişidir. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net ve likit olması, ayrıca eda hükmünü içermesi gerekir. İlama konu hükümde, borçlunun kimliğinin açık ve anlaşılır olması ve dolayısıyla takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşkunun bulunmaması, ilam hükmünün, kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksama olmaması gerekir....

    Bu şekilde devam edilebilecek ilk takipten feragat edilmeksizin başlatılan ikinci takip mükerrerlik oluşturacağı gibi usul ekonomisi ilkesine de aykırılık teşkil edeceği dikkate alındığında mahkemece sonraki yapılan takibin iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından ve hükümde kamu düzenine aykırılık olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Sigorta A.Ş. vekiline tebliğ edilen borç muhtırasında müvekkili olan Güvence Hesabının borçlu olarak gösterildiğini, takibe dayanak ilamda müvekkilinin taraf olarak yer almadığı halde takipte borçlu yerine takibe dahil edildiğini beyanla müvekkili aleyhine olan icra emrinin, icra takibinin ve bakiye borç muhtırasının iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile bakiye borç muhtırasının iptaline, icra emri ve takibinin iptali talebinin reddine karar verildiği; şikayetçinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davacının ilamlı takibe ilişkin şikayetinin 7 günlük yasal süresinde olmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, şikayetçinin temyiz başvurusunda bulunduğu görülmektedir. Şikayet edene gönderilen icra emri kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK'nun 41, 16. maddeleri)....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/347 E-2011/53 K. sayılı katılma alacağı ilamına dayalı olarak 05.02.2011 tarihinde başlatılan ilamlı takipte, takip dayanağı ilam 26.06.2012 tarihinde esastan bozulmuş ve icra müdürlüğünce 10.09.2012 tarihinde, İİK'nun 40. maddesi gereğince bozma sonrası kesinleşmiş bir ilam ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlunun, ilam kesinleşmeden ilamın icraya konulamayacağı yönünde bir şikayeti bulunmamasına rağmen, mahkemece, talep aşılıp bu husus değerlendirme konusu yapılarak icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, takip dayanağı ilam, katılma alacağına ilişkin olup, infazı için kesinleşmesi de gerekmemektedir. Borçlu şikayetinde bozma ilamından sonra karar düzeltme başvurusunun sonucuna kadar takibin durdurulmasını ve bozma kararına karşı yapılan karar düzelteme talebinin reddi halinde ise takibin tümden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        olduğu belirtilmediği gibi buna ilişkin dayanağın dosyada bulunmadığını, ihbar tazminatına ilişkin olarak ilama uygun şekilde hesaplamanın gösterilmediğini ileri sürerek icra emrinin iptaline, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak takip talebi ve icra emrinin ilama uygun ve denetlenebilir şekilde düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, asıl dosya yönünden; taşınmaz maliki olmayan takip borçlusunun meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Birleşen Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/483 E. Sayılı dosyası yönünden; taşınmaz maliki'nin meskeniyet şikayetinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takipte haciz safhası bulunmadığından reddine ilişkin kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu