Diğer taraftan; borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri)....
Borçlunun ilama aykırı olarak fahiş para talep edildiği yönündeki itirazı üzerine, bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda 3095 sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince (T.C. Merkez Bankasının yayınladığı avans işlemlerinde uygulanan faiz oranlarına göre) hesaplama yapıldığı, mahkemece bu rapor esas alınarak istenen faizin 636,26 TL’lik kısmının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. İlamlı takipte, mahkeme tarafından yazılıp, imza olunan ve mahkeme mührü ile mühürlenerek taraflara verilen böylece ilam niteliğini kazanan karar dayanak gösterilerek takip başlatılır, icra emri de buna göre düzenlenir. Öyle ki, hükmün tavzihinin istenip, tavzihe karar verilmesi halinde dahi yeni bir icra emri gönderilmesi gerekir. İcra müdürünün veya icra hakiminin ilamın hüküm fıkrasının değiştirilmesi anlamına gelecek işlem ya da yorum yapması mümkün değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava, 2004 sayılı İİK'nın 16.maddesi uyarınca Şikayet yolu ile ilama aykırı yapılan takibin iptaline yöneliktir. İlama aykırılık nedeni ile yapılan şikayet kamu düzenini ilgilendirdiğinden süresizdir, her zaman yapılabilir. Bu nedenle davacının şikayeti incelemeye alınmış ve takibin dayanağı olan Alucra Asliye Hukuk mahkemesinin kararları dosya arasına getirtilmiştir....
Davacının eldeki başvurusu ise; yukarıda açıklanan icra emrinin dayanak tasarrufun iptali ilamına, asıl alacak, faiz miktar ve oranı yönünden aykırı olarak düzenlendiği iddiasına dayalı ilama aykırılık şikayeti olup, talep sonucu da icra emrinin iptali, bunun mümkün olmaması halinde fazla talep edilen asıl alacağın ve faizin bütünüyle iptali şeklindedir. İlama aykırılık şikayetinde mahkemece izlenecek yol, takip talebi ve icra emrindeki ilama aykırı olduğu ileri sürülen asıl alacak, faiz miktarı ve faiz oranının ilama aykırı olup olmadığını denetlemek ve ilama aykırılığın saptanması halinde icra emrini ilama uygun olarak düzeltmekten ibarettir. İİK'nın 17. maddesi uyarınca icra mahkemesince şikayetin sübutu halinde, şikayet olunan işlem ya bozulur veya düzeltilir ya da memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur. İcra mahkemesince uyuşmazlığa çözüm getirmeyecek, infazı kabil olmayacak ve yeni uyuşmazlıklar doğuracak nitelikte karar verilemez....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğundan da bahsedilmiş olup, bu kabulü yerinde görüldüğünden süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsiz ise de istem reddedildiğinden sonucu doğru Mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK'nun 360. HUMK'nun 432.maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında ilamlı icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından icra emrinin ilama aykırı düzenlendiği ve müvekkilinin sorumlu olduğu tutardan fazla ödeme yapıldığı ile sürülerek icra emrinin düzeltilmesi ve fazla ödenen tutarın alacaklıdan tahsilinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi, İİK'nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince tahsil edilmiş bir para mevcut olmalıdır. Somut olayda icra dairesince tahsil edilmiş para bulunmadığından, İİK. 361. Maddenin uygulanması mümkün olmadığından, bu yöndeki şikayetin reddi kararı yerinde olduğu gibi ilama aykırılık şikayeti süreye tabi değil ise de en geç icra dosyasının infazına kadar ileri sürülmesi gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen davacı eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade davası sonrası verilen hükme dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 8.840,84 TL dört maaş tutarı ile bu alacak kalemine işleyecek faiz 446,89 TL 'nin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı olarak talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu vekilince temyiz edildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade ilamına dayalı olarak, ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 6.840,00 TL net dört maaş tutarı ile 345,75 TL işlemiş faizin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. HGK’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas-1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür....
Somut olayda, ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığı hususuna, meskenin tespitinde hangi hususlara dikkat edileceğine ilişkin inceleme ve değerlendirme yapılmasına gerek bulunmadığı, zira yukarıda açıklandığı üzere meskeniyet şikayetinin aslen haczedilmezlik şikayeti niteliğinde olduğu ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhasının bulunmadığı, dolayısı ile Mahkemesince, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar vermesinin isabetli olduğu anlaşılmıştır. HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...
Rehin açığı belgesinin verildiği takip rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip ise, alacaklı ilamlı takip yapar ve borçluya icra emri gönderilir. Rehin açığı belgesinin verildiği takip rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip ise, bu kez alacaklı genel haciz yolu ile ilamsız takip yapabilir ve borçluya ödeme emri gönderilir. (İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Baki Kuru, İkinci Baskı, 2013, sayfa, 1027) Yani kesin rehin açığı belgesi, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip kapsamında alınmış olduğundan, bu belge de ilamlı takibe konu edilebilir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince rehin açığı belgesi ile başlatılan takipte borçluya icra emri gönderilebileceğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Davacı/borçlunun istinaf sebepleri yerinde değildir....