WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun ilama aykırı olarak fahiş faiz talep edildiği yönündeki itirazı üzerine Mahkemece, bilirkişiden rapor alındığı, hükme esas alınan bu raporda 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesindeki faiz uygulanma tarihleri ile T.C. Merkez Bankası'nın yayınladığı reeskont faiz oranları nazara alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. İlamlı takipte, mahkeme tarafından yazılıp, imza olunan ve mahkeme mührü ile mühürlenerek taraflara verilen böylece ilam niteliğini kazanan karar dayanak gösterilerek takip başlatılır, icra emri de buna göre düzenlenir. İcra müdürünün veya icra hakiminin ilamın hüküm fıkrasının değiştirilmesi anlamına gelecek işlem ya da yorum yapması mümkün değildir. Para alacağını içeren bir ilamda faize de hükmedilmiş ise alacaklı takip talebinde faiz oranını ve faizin başladığı günü göstermek suretiyle faiz isteminde bulunabilir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ilama aykırılık şikayetine ilişkindir. İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2018/22264 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalılar tarafından borçlu davacı aleyhine 180.734,18 USD(884.672,04 TL) ve 22.913,40 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamlı takip olduğu anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafından takipte istenen faiz oranı ve miktarının ilama aykırılığının ve hatalı kur uygulandığının iddia edilmesi üzerine mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verildiği, bu karara karşı ihbar olunan TMSF vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ilk derece mahkemesinin 24/01/2022 tarihli ek kararla dosyadaki sıfatı nedeniyle istinaf hakkı bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, ek kararın istinafa konu edildiği görülmektedir....

    Takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir ......sayılı kararı). O halde, Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ...........

      İcra takibine dayanak olan ilamın temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verilmesi sebebiyle takip konusu edilen ilk ilama göre alacaklıya yapılan ödemelerin fazla olduğu ve bu farkın hesaplanması yönündeki iddialar ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde, mahkemece, borçlunun şikayet konusu talebi hakkında işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünün 2021/9513 E. sayılı dosyası ile ilamlı takip başlattıklarını, borçlunun ilama karşı istinaf kanun yoluna başvurduğunu ve teminat yatırdığını, bu nedenle henüz istinafı mümkün ve şikayeti gerektirecek bir karar bulunmadığını, en yüksek faiz belirlense bile enflasyonla alacaklarında değer kaybıyla oluşan zararı telafi etmediğinden TBK'nın 122/2.maddesi ile belirlenecek zarara hükmolunarak takibin bu miktar üzerinden devamı için karşı dava açtıklarını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince; icra hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalarda karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar vermiştir....

        A.ş.’den olan alacağının 13.890.000,00 tl-sı ipotekle teminat altına alındığını, ipotekle teminat altına alınmayan banka alacakları açısından “tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile” ilamlı takibin başlatılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, icra emrinde alacaklının hesap numarasının bulunması kanuna aykırılık nedeni olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "davacılar tarafından öncelikle ipotek bulunurken başkaca takip yapılmasının kanuna aykırı olduğu iddia edilmiştir. Bakırköy 15. İcra Dairesi'nin 2019/19157 E....

        Bu durumda, anılan ilama aykırılık şikayeti hakkında da değerlendirme yapılarak oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, borçlu vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Borçlunun, takipte ilama uygun talepte bulunulmadığı yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde ayrı ayrı iadesine 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilama dayalı takipte, borçlunun icra emrinde ilama aykırı faiz talep edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılmasının ardından, tarafların duruşmaya gelmemesi nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına ve süresinde yenilenmemesi üzerinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir....

              İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davacı aleyhine ilamlı icra takibi yapılmış olmasına, İİK'nun 34. maddesi uyarınca ilamların icrası her icra dairesinden talep edilebileceğinden yetki itirazının yerinde görülmemesine, davalının tebliğ zarfında icra emrinin bulunmadığına yönelik şikayeti olmadığı gibi tebliğ zarfı üzerinde yazılan yazıların sonuca etkisinin olmamasına, İİK'nun 32. maddesi uyarınca icra emri ekinde dayanak ilamın bulunmasına dair zorunluluk bulunmayıp dayanak ilama ilişkin bilgilerin yazılmış olmasının yeterli sayılmasına göre; davacı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu