Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne her zaman getirilebilir (....nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde Mahkemece, faize itirazın süreye tabi olmadığı nazara alınarak, faiz itirazının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde süre yönünden şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ÎİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : İlama Aykırılık Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklılar tarafından Giresun İcra Müdürlüğünün 2021/4923 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibin dayanak ilama aykırı olduğunu, zira dayanak ilamda hükmedilen tazminat bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına yönelik karar verildiğini, buna karşın alacaklı vekilince takip talebinde 6183 sayılı kanun uyarınca gecikme faizi talebinde bulunulmasının ilama aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılar cevap dilekçesi sunmamış, davalılar vekili duruşmalardaki beyanında özetle davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2010/6303 sayılı dosyasında bu ilamdan doğan alacağın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte tahsili istenmiş ve takip talebine “tahsilde tekerrür olmama” kaydıda konulmuştur. İlâmdan kaynaklanan alacak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip konusu yapılabilir. Şikayetçinin icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiği yönündeki şikayeti bu nedenle yerinde değildir. Ayrıca takip konusu alacak şikayetçi ipotek verenin garanti sözleşmesinden değil lehine ipotek verilen...'ın ilâmdan doğan borcundan kaynaklandığından bu yöne ilişkin şikayetinde kabulü mümkün değildir. İİK.nun 149, 150/ı göndermesi ile ipotekli takiplerde de uygulanacak İİK.nun 33/1, 2, 4. maddelerinde yer verilen itfa, imhal, zamanaşımı iddiasıda bulunmadığından şikayetin reddi gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla birlikte takip dayanağı ilamdaki alacak kalemlerinin yenilenen takip ile birlikte tekrar talep edilmesinin, istinaf kaldırma kararı öncesi ve sonrası takip dayanağı ilamda alacak kalemleri ve eski alacak kalemlerinde de miktar olarak farklılıklar dikkate alındığında yenilenen takipte icra emrinin tebliğ edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yenileme işleminin ve buna bağlı olarak düzenlenen yenileme emri ve icra emrinin iptalinin gerektiğini, aynı zamanda tebligatın usulsüz olması ve ilama aykırı icra emri düzenlenmiş olması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini beyan ederek istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ilama aykırılık şikayetine ilişkindir....
Uyuşmazlığın; ilamlı takipte şikayete ilişkin olduğu görüldü. Dairemizce yapılan değerlendirmede; dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, şöyle ki, davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 hakkında Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/08/2020 tarih 2019/149 Esas 2020/301 Karar sayılı işçilik alacaklarına ilişkin ilamına dayalı olarak Nevşehir İcra Müdürlüğünün 2020/6822 Esas sayılı takip dosyası ile toplam 122.838,87 TL alacak üzerinden 23/09/2020 tarihinde örnek:4- 5 ilamlı takibe geçildiği, dayanak ilamın Kayseri BAM 7....
İcra Müdürlüğünün 2021/2952 E. sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilama dayalı tazminatın teminat dışı kalan bakiyesi 583.502,00 TL ve takip öncesi işlemiş faizi 402.406,00 TL" ibarelerinin yer aldığı görülmektedir. Her ne kadar Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılmaz ise de, somut olayda alacaklı tarafından esasen ilama dayanılmadığı, teminat dışı kalan bakiyenin ve işlemiş faizinin talep edildiği, kaldı ki alacaklı tarafından daha önce aynı ilama dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibinin ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/168 E.- 2021/370 K. sayılı kararı ile takip dayanağı ilamda eda hükmü bulunmadığı nedenle ilamlı takip yapılamayacağından bahisle iptaline karar verildiği, şikayete konu icra takibinde ilamın icrası istenmeyip teminat dışı bakiyenin talep edildiği ve bunun ilamsız takip yoluyla yapılmasının herhangi bir usul ve yasaya aykırılık teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır....
İcra müdürlüğünün 2016/2884 esas saylı dosyasıyla gene ilamlı takip başlatıldığı yanlar arasında da tartışmasızdır. Davacı son takibin kesinleşmeden sonraki işlemiş ve işleyecek Anayasal faize ilişkin olduğunu tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkeme şikayeti esastan incelemeden süresinde yapılmadığından bahisle ret etmiştir. Ancak yerleşik yargıtay deneyimleriyle de sabit olduğu üzere bu talep bir ilama aykırılık şikayeti olup İİK 16/2.maddeye göre süresiz olmakla mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yanlıştır. Tüm bu nedenlerle, davacının şikayetin süreye tabi olmadığı yönündeki hükme yönelik istinafı kabul edilmiş, karar ortadan kaldırılmış, davacının takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayeti hakkında esastan inceleme yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Maddesine açıkça aykırı olduğunu, takip talebinde ismi geçmeyen Fatma Nevin Bozkurt adına ikinci kez düzeltilerek gönderilen her iki icra emrinin ve ilama aykırı takip talebinin iptali yerine, davanın dosya borcunun haciz baskısıyla ödenmesi gerekçe gösterilerek konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 41. maddesi delaletiyle aynı yasanın 16. maddesi uyarınca açılmış ilama aykırılık şikayetidir....
Alacaklı tarafından başlatılan işçi alacağına dayalı ilamın icrasına ilişkin takipte, borçlunun ilama aykırı olarak faiz hesaplanması sonucu bakiye dosya borcu çıkarılması ile borç muhtırası işlemini şikayet konusu yaptığı; mahkemece, icra emrinde yazılı alacak miktarı ve faiz oranlarının kesinleşmiş olması nedeni ile buna ilişkin şikayette bulunulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle mahkemece, borçlunun faiz oranının ve miktarının ilama aykırı şekilde talep edilerek hesaplandığı iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir....