WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, karşı dava dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının kendisi için talep ettiği nafaka artırım talebinin reddine; müşterek çocuk yararına ise, mevcut nafakanın 60 TL artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı kadın için, nafakanın artırılması ve kaldırılmasına yönelik taleplerin reddine; müşterek çocuk H..G.. E..l için Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1002 Esas, 2002/555 Karar sayılı ilamı ile aylık 40 TL olarak hükmedilen nafakanın dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250 TL 'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk yararına ise mevcut nafakanın 60 TL artırılması talebine ilişkindir....

    Buna göre, tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayalı olarak ... takip başlatılması yerinde olduğu gibi, icra emri tebliğinin talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ve tedbir nafakasının boşanma davasının reddine ilişkin ilamın kesinleşmesine kadar devam edeceği tabii olduğundan, takip dayanağı ilam kesinleşmeden ilamlı takip yapılabileceğinin kabulü gerekir. Öte yandan; 6100 sayılı Kanun'a eklenen ve “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. (HMK 367) maddesi gereğince, aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ÜFE oranları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, yoksulluk nafakasının artırılması doğru miktarı yerinde olduğundan kadının istinafı reddedilmiştir. İştirak nafakasının reddedilen miktarı kesin karar olduğundan dolayı kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Kabule göre de; dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne denildiği halde, 400 TL nafakaya hükmedilmiştir. Bundan ayrı, daha önce hüküm altına alınmış olan iştirak nafakası kaldırılarak yerine tedbir nafakası takdir edilmiş ve kararın kesinleşmesinden sonra bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiştir. Mahkemece, taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edilmesinin ve hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan haklarda, şüphe ve tereddüt uyandırılmasının nedeni anlaşılamamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki giderilecek şekilde vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

        ayrı ayrı 300,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye çıkartılmasına ve bu miktarların her yıl TEFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası arttırım kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğu ve arttırım miktarlarının fahiş olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; yerel mahkemece, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakaların bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadının yoksulluk, çocuğun ise iştirak nafakası miktarlarının attırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığı, ancak, hükmedilen nafaka arttırım miktarlarının yüksek olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin nafaka arttırımına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak yoksulluk ve müşterek çocuk içen hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun miktarda arttırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talep ve davasının reddine, davacının iştirak nafakasının artırımına ilişkin davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk Büşra Hazar için bağlanan aylık 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 1.200 TL artırılarak aylık 1.500 TL ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

            Mahkemece; "Şiran Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/07/2017 tarih, 2016/54 Esas, 2017/53 Karar sayılı ilmaı gereği davacı eş lehine 400 TL yoksulluk nafakası müşterek çocuklardan her biri lehine aylık 250,00- TL iştirak nafakası bağlanmasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, gerek iştirak gerekse de yoksulluk nafakasının aradan geçen süre, günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların artan eğitim beslenme ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığı anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü, müşterek çocuğun yaşı, sağlık ve eğitim durumu ile tespit edilen ihtiyaç durumu nazara alınarak ve tanık ile sosyal ve ekonomik araştırma raporları ve TÜFE oranları göz önünde bulundurulurak yoksulluk nafakasının 400,00.-TL, iştirak nafakasının da her bir çocuk için 600,00.-TL olmak üzere 1200,00....

            Mahkemece; "Dava TMK ’nun 331. maddesine göre daha önce hükmedilen iştirak nafakasının ve irat biçiminde ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakasının TMK ’nun 176/4. maddesine göre durumun değişmesi nedeniyle kaldırılmaları talebine ilişkindir. Tarafların Mahkememizin 2009/306- 2010/204Esas-Karar sayılı kararı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı kadına verildiği, anne için 200,00.-TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk için de 150,00.-TL iştirak nafakasına hükmedildiği, Mahkememizin 2015/387- 2015/464 Esas-Karar sayılı ilamı ile davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 330,00- TL.ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının aylık 220,00- TL.ye yükseltildiği, Nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği o tarihten beri bu nafakaların ödendiği anlaşırmıştır....

            Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının annesi ile birlikte ikamet ettiğini, çalışıp para kazanmak yerine aldığı nafakalarla geçinmeye çalıştığını, davacı ile 23 ay evli kaldıklarını buna karşılık 5 yıldır nafaka ödediğini, maddi durumunun kötü olduğunu, çocuğa her ay peşin ödenen nafakanın çocuk için harcanıp harcanmadığını bilinmediğini ve çocuğun büyümekte olduğu bakım masrafının sürekli değiştiği için bakım masraflarının faturalandırılarak fatura karşılığı ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 200 TL yoksulluk nafakasının 275 TL'ye, 100 TL iştirak nafakasının, 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak ve yoksulluk nafakası arttırımı istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu