Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/221 Esas, 2012/299 Karar sayılı ilamı ile davacı için 250,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Hanifenur için 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda müşterek çocuğun okul giderlerinin arttığı ve nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 450 TL'ye, iştirak nafakasının 200 TL' ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir....
Aile Mahkemesinin 2010/153 esas 2011/587 karar sayılı boşanma ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk Aleyna için hükmedilen 400,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, davacının işsiz olduğunu, geçimini sağlayamadığını, çocuğun liseye başladığını, okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 800,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 1.200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafakaların düzenli olarak ödendiğini, boşanma tarihinden sonra gerek işyerine gerek aracına ait vergi borçlarının bulunduğunu, davacının çalışabilecek durumda olup sağlık problemlerinin bulunmadığını, davacının ailesi ile yaşadığını, kira ödemediğini, annenin katkı payı düşünüldüğünde çocuk lehine hükmedilen nafakanın yeterli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşanma kararı ile birlikte hükmedilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL’ye ve 100,00 TL iştirak nafakasının ise 250,00 TL’ye yükseltilmesi istenilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 250,00 TL yoksulluk ve 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.04.06.1958 gün 16/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısı ile hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir yükümlülüktür. Somut olayda, ... 1. Asliye (Aile) Mahkemesinin 2009/537-2010/433 sayılı ilamı hükmü gereği tarafların boşanmalarına ve tedbir nafakasına; hükmün kesinleşmesinden itibaren ise iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş ise de hükmün kesinleştiğine dair bilgi ve belge dosyada bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; davacı-karşı davalının iştirak nafakasının artırılması davası yönünden; müşterek çocuğun halen annesi ile birlikte yaşadığı, okula devam ettiği, nafakanın bağlandığı tarihten bu yana aradan geçen iki yıllık süre zarfında küçüğün yaşının büyümesi nedeniyle çocuğun ihtiyaçlarının artmasının yanında, paranın satın alım gücününde azalması nedeniyle bağlanan nafakanın yetersiz kaldığı anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, her iki tarafın çocuğun giderlerinden ortak sorumlulukları, yıllık üfe artış oranları, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, davalı - karşı davacının iştirak nafakasının indirilmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davası yönünden ise; müşterek çocuk yararına 2017 yılında bağlanan nafakanın çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi...
Başçavuş emeklisi olduğu, fiilen Armağan Dinç isimli kadın ve onun 2 çocuğu ile birlikte yaşadıkları, aylık emekli maaşının 6.800 TL olduğu, Selçuklu/Konya adresinde oturduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocukların ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında çocuklar Melike, Nazlı ve Türker için hükmedilen iştirak nafakalarının yükseltilmesinin yerinde olduğu, ancak miktarının az olduğu, çocuk Melike'nin karar verilmeden önce reşit olduğu, çocuklar Nazlı ve Türker için verilen iştirak nafakalarının ÜFE oranında artırılması gerekirken bu konuda hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, tüm bu nedenlerle çocuklar Nazlı ve Türker için hükmedilen iştirak nafakalarının aylık 900'er TL'ye yükseltilmesine, ÜFE oranında artırılmasına, çocuk Melike için hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden reşit olduğu tarihe kadar aylık 900 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
belirterek müşterek çocuklar için hükmedilen nafakanın aylık 200,00'er TL'ye, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının 13/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 28/12/2021 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; çiftçilikle uğraştığı aylık 4.000- 5.000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk ve iştirak nafakasının artırım talebi yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeler ile yapılan düşük artış miktarı uygun görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/817 Esas ve 2002/968 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını,söz konusu karar ile davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk nafakası,müşterek çocuk 1998 doğumlu Adeviye için 40.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 750 TL'ye;iştirak nafakasının müşterek çocuk için 750 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ,davaya cevap vermemiş,duruşmada davanın reddini istemiştir. Mahkemece ;davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Adeviye için için aylık 40.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 125.00 TL'ye yükseltilmesi ile davacının yoksulluk nafakasının artırılması yönünden talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk Berfin Şahin yararına takdir edilen iştirak nafakasının aylık 50 TL daha artırılmasına ve dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 550 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,iştirak nafakası yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine; müşterek çocuğun yargılamanın devamı sırasında reşit olduğu anlaşılmakla hükmedilen bu nafakanın çocuğun reşit olduğu tarihe kadar geçerli olmasına; davacının, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması nedeniyle temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılmasına, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. ......