İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06/11/2018 gün ve 2016/133 E ve 2018/790 K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, taşınmazlara vaki el atma sebebi ile oluşan 241.048,00 TL tazminat bedelinin ve 869,90 TL ecrimisilin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davalı idare vekilince istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu, Dairemizin 2019/803- 954 E ve K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda bu kez Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/12/2021 gün ve 2019/123 E ve 2021/757 K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, taşınmazlara vaki el atma sebebi ile oluşan 238.499,10 TL tazminat bedelinin ve 1.449,00 TL ecrimisilin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davalı idare vekilince istinaf yoluna başvuru...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı Muratpaşa Belediye vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın süre aşımı nedeniyle ve husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın koşullarıın bulunmadığını, dava konusu taşınmazın imar planında temel eğitim alanı ve trafo alanı olarak planlı olduğunu, imar planında trafo alanının dava konusu taşınmaz içerisinde kaldığını, trafo alanının taşınmazı yüz ölçümünden düşülmesi gerektiğini, davanın koşulları bulunmadığından reddi gerektiğini, hükmedilen tazminat miktarının hatalı ve fahiş hesaplandığını, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazlar arasında emlak değerleri açısından fahiş fark bulunduğunu, emsal taşınmazdan kesilen DOP kesintisi ile dava konusu taşınmazdan kesilen DOP kesintisinin eşit hale getirilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı ve hatalı olduğunu, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, tescil hükmünün her türlü takyidattan ve borçtan ari şekilde hüküm altına alınması gerektiğini beyan...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/12/2019 tarih ve 2017/275 E. 2019/770 K. sayılı kararına karşı sunmuş olduğu 11/03/2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; Demirtaş Mahallesinde bulunan 1174, 1175, 1176, 1177, 1180 ve 1183 parsel numaralı taşınmazlar ile ilgili iddia edilen 1998 yılında yapılan imar uygulamasında DOP kesintisinin yapılmadığını, daha sonra 2010 yılında yapılan imar uygulamasında ikinci kez DOP kesintisinin yapılarak parsellerinin metrekarelerinin düşürülmek istenmekte olduğunu; Fakat ekteki evraklara bakılıp incelendiğinde 1998 yılında yapılan imar uygulamasında bu parsellerden DOP kesintisi yapıldığı ve daha sonrasında imardan çıkan tescilli ada/parsel üzerinden kendilerine satış yapıldığının görüldüğünü; Satın aldıkları metrekarelerin kadastro parseli olarak değil, imar uygulamasından sonra oluşan imar parseli olduğunu; Bu nedenle metrekare kaybının oluşması ile mağduriyetlerinin meydana geldiğini; Tüm bu sebeplerle; Mağduriyetlerinin giderilmesi için...
taşınmazın ise imar parseli olması nedeniyle DOP kesintisine uğradığı belirlenmek suretiyle emsal taşınmazından kesilen DOP oranında dava konusu taşınmazın birim fiyatından indirim yapılmıştır....
18. madde uygulaması sonucu oluşmuş ve DOP kesintisinin % 32 olduğu net bir şekilde açıklandığını, yine aynı raporda emsal taşınmazın Defne Belediyesi imar hudutları içerisinde 3194 sayılı İmar Kanununa göre imar gördüğü ve % 32 oranında DOP düşüldüğü net bir şekilde belirtildiğini, mahkemenin hangi gerekçeyle %40 DOP kesintisi yapıldığını gerekçelendiremediğini, ancak daha sonra sayın mahkemenin % 40 oranında DOP kesintisi yapılmak suretiyle hesap yapılması ve buna göre ek rapor verilmesi yönünde ki ara kararı Kamulaştırma Kanununa aykırı olduğunu, o dönemde yapılan bir imar uygulaması olduğunu ve DOP oranının %32 olduğunu, ikinci bir imar uygulaması yapılmadığından artı bir %8 kesinti yapılmasının mümkün olamayacağını, hazırlanan ek rapor ve bu ek rapora dayanılarak verilen karar kamulaştırma yasasına aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Belediye Başkanlığı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, uğranılan zararın TMK'nın 1007. maddesi uyarınca, birleştirilen dava ise ikinci kez kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl davadan davalı Hazine hakkında acılan davanın pasif husumet reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nce HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince temyiz edilmiştir....
Sonuç olarak, düzenleme alanında kapanan yollardan ihdas edilerek belediye adına yapılan tahsisler ile DOP ve KOP'tan karşılanması gereken alanların bu hesaplara dahil edilmemesi nedeniyle DOP hesabının hatalı yapıldığı, ikinci uygulamanın iptali istemiyle açılan davada verilen iptal kararı üzerine mahkeme kararının uygulanması amacıyla tesis edilen dava konusu işlemde iptal kararının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, dava konusu işlemin, dayanağı olan imar planına aykırı olduğu ve işlemde tahsis ve dağıtım ilkelerine uyulmadığı sonuçlarına varıldığından tümünde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılan dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının sonucu itibariyle isabetli olduğu değerlendirilmiştir....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Düzenleme alanında kapanan yollardan ihdas edilerek belediye adına yapılan tahsisler ile DOP ve KOP'tan karşılanması gereken alanların bu hesaplara dahil edilmemesi nedeniyle DOP hesabının hatalı yapıldığı, dava konusu işlemin, dayanağı olan imar planına aykırı olduğu ve işlemde tahsis ve dağıtım ilkelerine uyulmadığı, tümünde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılan dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından temyize konu kararın belirtilen gerekçeyle onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Düzenleme alanında kapanan yollardan ihdas edilerek belediye adına yapılan tahsisler ile DOP ve KOP'tan karşılanması gereken alanların bu hesaplara dahil edilmemesi nedeniyle DOP hesabının hatalı yapıldığı, dava konusu işlemin, dayanağı olan imar planına aykırı olduğu ve işlemde tahsis ve dağıtım ilkelerine uyulmadığı, tümünde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılan dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından temyize konu kararın belirtilen gerekçeyle onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Düzenleme alanında kapanan yollardan ihdas edilerek belediye adına yapılan tahsisler ile DOP ve KOP'tan karşılanması gereken alanların bu hesaplara dahil edilmemesi nedeniyle DOP hesabının hatalı yapıldığı, dava konusu işlemin, dayanağı olan imar planına aykırı olduğu ve işlemde tahsis ve dağıtım ilkelerine uyulmadığı, tümünde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılan dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından temyize konu kararın belirtilen gerekçeyle onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir....