Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/05/2018 gün ve 2017/15 Esas ve 2018/288 Karar sayılı kararı ile, açılan davanın kısmen kabulüne ve toplam 115.947,43 TL maddi tazminatın 11/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde her iki tarafça istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu, Dairemizin 2018/4600- 4904 E ve K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının ikinci kez kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda bu kez Samsun 2....
Somut olayda, mahkemece yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, dava konusu taşınmazdan DOP ile kesilen 498,85 m2 nin değeri de alacak hesabına katılarak davacılar lehine 139,298,08 TL alacağa hükmedilmiş ise de, dava konusu taşınmazın yüzölçümündeki azalma davalının kusuru olmaksızın imar uygulaması sonucu gerçekleşmiştir. Bu nedenle DOP ile kesilen 498,85 m2 lik kısmına ilişkin değerin de alacak hesabına katılması doğru görülmemiş olup usuli müktesep haklar gözetilerek, davalılar ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ..., ... ve ... yönünden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar ..., ... ve ......
Mahallesi 2192 parsel sayılı ana taşınmazda murise ait 1283/56200 hisse bulunmakta iken davalı belediyece yapılan imar uygulaması nedeniyle murise ait hisseden yol payı kesintisi yapılarak ...ilçesi, ... 3231 ada 71 parsel sayılı 560,62 m² alanlı taşınmazdan hisse tahsis ve tescil edildiğini, tahsis ve tescil edilen taşınmazı da kapsayan alanda davalı belediyece ikinci kez imar uygulaması yapılarak müvekkillerine intikal eden taşınmazdan ikinci kez yol payı kesildiğini, mükerrer olarak düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, bunun da kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğu ileri sürülerek belirlenecek tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep ve dava etmiştir. II....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava Hukuki niteliği itibariyle Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır. Davacı tarafından ----- edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, yine -------- davacıya, vekilinin istifa ettiğine dair istifa dilekçesi ve duruşma davetiyesinin tebliği edilmesine rağmen davacının duruşmaya katılmadığından ikinci kez takipsiz bıraktığı anlaşılmıştır. HMK'nın 320/4. maddesi gereği basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır. Davacı taraf eldeki davayı iki kez takipsiz bırakmış olup, dava basit yargılama usulüne tabi olduğundan, ikinci kez takipsiz bırakılan dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesinin 05/02/2019 gün ve 2016/2455 Esas-2019/1005 Karar sayılı ilamı ile hükmün davacı ve davalı yararına bozulduğu, bozma sonrası alınan rapor uyarınca ikinci kez ıslah dilekçesi verilerek talebin 202.507,30 TL’ye çıkarıldığı ve mahkemece, ikinci ıslah dilekçesi kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 176/2. maddesine göre, aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. İkinci kez ıslah yoluna başvurulamaz. Somut olay incelendiğinde davacının 22/10/2020 tarihli dilekçesi, ıslah niteliğinde olup davacı talebini ıslah etmiştir. Bu durumda ıslah işlemi Kanun gereği ikinci kez yapılamayacağından, bu işleme dayalı olarak karar verilmesi imkanı da bulunmamaktadır Bu itibarla; davacı tarafından ikinci kez ıslah yoluna başvurulamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....
Madde uygulaması yapılmadığı belirtilmiş ise de öncelikle davada taraf olan Melikgazi Belediyesi'nin beyanının esas alınması usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu taşınmazdan DOP kesintisi uygulanmaması için 2981 sayılı yasanın uygulanması yeterli olup İmar Kanunu 18. Madde uygulaması yapılması zorunluluğu da bulunmadığını, ilk uygulamada DOP kesilen bir parselden, ikinci uygulamada artık DOP kesintisi yapılamayacağını, Yerleşik kararlarda belirtildiği üzere "davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvuru talebinin ise kabulü ile dava konusu taşınmaz kadastro parseli olduğundan bahisle DOP kesintisi yapılmaması" gerekirken aksi yönde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, Yüksek Mahkemeniz aksi kanaatte olsa dahi kabul anlamına gelmemek üzere dava konusu parselden 2981 sayılı yasa uygulaması yapılmış olmasına rağmen bilirkişi 2....
Ancak anılan sınırlama hükmünün, emekli ikramiyesi almadan emekli olup, yeniden iştirakçi durumuna girerek ikinci kez emekliye ayrılanları kapsamına almadığı açık bulunmaktadır. Davacıya, ikinci kez emekliye ayrılışından, T.C.Emekli Sandığınca 2829 sayılı Yasanın 8.maddesine göre sigortalı ve Emekli Sandığına tabi bütün hizmetleri birleştirerek ve son yedi yıllık hizmet süresinin yarısından fazlasının Emekli Sandığına tabi olarak geçtiği dikkate alınmak suretiyle emekli aylığı bağlanmıştır. Böylece davacının 2829 sayılı Yasadan yararlanabileceğinin davalı idarece kabul edilmesi karşısında,davacıya ödenecek emekli ikramiyesinin de, aynı yasanın ikramiyeye ilişkin 12.maddesi uygulanarak emekli ikramiyesi almamış olduğu Emekli Sandığına tabi bütün hizmetleri nazara alınmak suretiyle saptanması zorunlu görülmektedir. Davacıya yapılacak emeklilik tahsisinde, yasal bir sınırlama olmadığı halde, ikinci kez emekliliğinden hareketle 2829 sayılı Yasanın kısmen uygulanması düşünülemez....
-Diğer taraftan hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar uygulaması sonucunda düzenleme sonucu ayrılan DOP alanı %39,64 oranında DOP kesintisi yapıldığından bahisle, dava konusu taşınmazın m2 birim fiyatından bu oranda DOP kesintisi uygulanmak suretiyle sonuç birim m2 belirlenmiş ise de, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede DOP kesinti oranının tespit edilerek bu oranda taşınmazın m2 birim değerinden indirim yapılması gerekirken hatalı değerlendirmeyle emsal taşınmazdan kesilen DOP oranına göre kesinti yapılması doğru görülmemiştir. Bu itibarla ilgili belediye başkanlığından dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ilişkin DOP kesinti oranı araştırılarak bu doğrultuda bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekmektedir....
Dava konusu taşınmazın DOP kesintisi yapılan imar parseli, emsalin ise olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu parselin DOP kesintisi yapılmış imar parseli olması, somut emsalin ise DOP kesintisi yapılmamış kadastro parseli olması ihtimalinde emsal karşılaştırması yapılarak bulunan bedele, dava konusu taşınmazdan kesilen oranda düzenleme ortaklık payı eklenerek bedelin tespit edilmesi gerekir. (5.HD. 19.02.2015 tarih, 2014/18730 E. 2015/2838 K.) Bunun aksi yönde değerlendirme yapılarak taşınmazın yüzölçümüne ilave yapılması hatalıdır. Ayrıca, dava konusu parselin yüzölçümü, somut emsalin yaklaşık 21 kat büyüklüğündedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1- Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, sanığın kestiği emvalin bir kısmının fidan niteliğinde olup, kesimin motorlu testere ile yapıldığının belirtildiği olayda, 6831 sayılı Kanunun 91/4. maddesinin ikinci cümlesinde fidan niteliğinde olan emvalin motorlu testere ile kesilmesi halinde tek bir artırım yapılacağına dair açık düzenlemeye karşın, hem emvalin fidan niteliğinde olması, hem de kesimin motorlu testere ile gerçekleştirilmiş olması nedeniyle iki kez artırım yapılmasına karar verilerek sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, 2- Temel ceza belirlenirken önce emvalin yakacak nevinden olması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 91/1-2. cümle uyarınca indirim...