İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. İİK.nun 85/1.maddesi uyarınca; borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Aynı maddenin son fıkrası uyarınca ise, icra memurunun haciz koyarken alacaklı ve borçlunun menfaatlerini gözetmesi gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20/19/164 E sayılı dosyasından verilen geçici mühlet ve tedbir kararı doğrultusunda ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının istendiğini ve müdürlükçe 25/07/2019 tarihli karar ile talebin kabul edilerek haciz şerhlerinin kaldırılması için ilgili tapu müdürlüklerine müzekkere yazılmasına karar verildiğini, ihtiyati haciz kararının ve ihtiyati haciz şerhlerinin işlenmesi kararının geçici mühlet kararından önce olduğunu ve bu hacizlerin kaldırılmasına ilişkin bir tedbir kararı olmadığını bu nedenle müdürlükçe verilen 25/07/2019 tarihli kararın hatalı olduğunu beyan etmiş, bu kararın ve tapu müdürlüklerine hacizlerin kaldırılmasına yönelik müzekkerenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalılara dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmemiş tensiben karar verilmiştir....
Bu halde şikayetçinin menkullere ilişkin mülkiyet iddiasını ancak İİK'nun 96. ve bunu izleyen maddelerde düzenlenen istihkak prosedürü kapsamında ileri sürmesi mümkün olup, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla haczin iptalini isteyemez ( Yargıtay 34 XX 157/26779 Esas 2015/32784 Karar). O halde, ilk derece mahkemesinin 3. Kişinin hacizlerin fekkini isteyemeyeceği yönündeki şikayetin reddine karar verilmesi yerindedir. HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...
İcra Müdürlüğünün 17/03/2021 tarih ve 2019/9476 esas sayılı müzekkere cevaplarında 68670518- 5001 nolu hesaptaki hacizlerin kaldırılmadığının bildirildiği, bu hesap yönünden yapılan yargılamada şikayete konu hesabın devlet okuluna ait T1 hesabı olması bu sebeple hacze kabil olmadığı anlaşıldğından hacizlerin kaldırılması talebinin kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacının 68670518- 5002 numaralı hesaba konulan hacizlerin kaldırılması talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının 68670518- 5001 numaralı hesaba konulan hacizlerin kaldırılması talebenin kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece davaya karşı beyanlarının ve T.C....
Mahkemece, bu husustaki şikayetin de reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf başvurusunda; yerel mahkeme tarafından taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek, şikayetin taşkın haciz şikayeti olarak değerlendirilip kesin hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyet aykırı olduğunu, dosya kapsamında yapılan tüm hacizlerin kesin hacze dönüşmüş olup, İİK madde 266 uyarınca icra mahkemesine başvurularak ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olmadığı, borçlu tarafından takibe dayanak ilama karşı istinaf yoluna başvurulup tehir-icra kararı alındığını, şu aşamada borçlunun ancak icranın geri bırakılması kararı uyarınca taşkın haciz iddiasıyla icrai hacizlerin kaldırılmasını ancak icra müdürlüğünden talep etmesi gerektiğini ileri sürmüştür. C....
Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü yer almaktadır. Yargılama aşamasında borçlu vekilince 6552 sayılı Yasa'ya göre haczin kaldırılması talebi bulunduğu için Mahkemece 6552 sayılı yasa değerlendirilmesi doğru ise de; Yasa hükümleri incelendiğinde 6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir....
Ancak, şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, bu hususta mahkemece İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; belirtilen bu yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce hacizlerin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklı ......
İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. İİK.nun 85/1. maddesi uyarınca; borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Aynı maddenin son fıkrası uyarınca ise, icra memurunun haciz koyarken alacaklı ve borçlunun menfaatlerini gözetmesi gerekir....
na intikal eden miras payı içerisinde yer alan taşınmazlara ...tarih ve ...sayılı haciz yazıları ile haciz işlemi tesis ettirmesi üzerine davacı tarafından temlik sözleşmesi ileri sürülerek hacizlerin kaldırılması istenildiği, davalı idarece, 6183 sayılı Yasa'nın 30. maddesi hükmü uyarınca haciz işleminin kaldırılması isteminin reddedildiği ve bu ret işleminin iptalinin istenildiği anlaşılmıştır....