İcra Müdürlüğünün 2018/15764 Esas sayılı dosyasından haciz işlendiğini öğrendiklerini, müvekkilinin haciz ihbarnamelerinden hiç haberi olmadığını, öğrenme tarihi olan 10/05/2019 tarihinden itibaren yedi gün içerisinde davayı açtıklarını, dosyadaki 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, özellikle de 89/2, 89/3 ve 103 davetiyesinin doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebliğ edildiğini, 89/1 açısından da öncelikle 21/1' e göre tebligat yapıldığını, tebligat iade olunca aynı adres olan mernis adresine 21/2'ye göre tebligat yapıldığını, ancak 21/1'e göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ nedeni ile iptaline, itirazların reddine ilişkin icra memur işleminin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına, haciz ihbarnamelerinin öğrenme tarihinin 10/05/2019 tarihi olarak kabul edilerek süresinde 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine yaptıkları itirazlarının geçerliliğine ve bu nedenle 3...
incelenmesinde, davacı mirasçılardan T6 ve T5 18 yaşından küçük oldukları bu sebeple satış ilanı tebligatlarının kendilerine velayeten velileri adına çıkartılması gerekirken satış ilanı ve düzeltme ilanı tebligatlarının kendileri adına çıkartıldığı, T6 ve T5 çıkartılan satış ilanı ve düzeltme ilanı tebligatlarının usulsüz olduğu, T4 en son 22.09.2021 tarihinde satış ilanı ve düzeltme ilanının Tebligat Kanunu 16....
Az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında denilebilir ki; borçlunun "ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği" yönündeki talebi, maddi hukuka dayalı bir sebepten kaynaklanmadığından, takip hukukuna ilişkin böyle bir talebin şikâyet yoluyla ileri sürülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Somut olayda; borçlunun talebinin açıkça, takip konusu yapılan alacağın ödendiği iddiasıyla takibe itiraza ilişkin olduğu, İcra Hâkimliğine tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin yöntemine uygun olarak yapılmış bir şikâyet bulunmadığı anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesinde borçlunun, takip konusu alacaktan kaynaklanan nedenlerle takibin iptalini istediği, talebini takip hukukuna ilişkin olan usulsüz tebligat iddiasına dayandırmadığı belirgin olduğuna göre; direnme kararında sözü edilen, borçlunun "haricen haberdar olduğuna" dair beyanının, usulsüz tebligat iddiasını da kapsadığına dair düşüncenin kabulüne olanak bulunmamaktadır....
Kişinin itiraz hakkını kullanma imkanına da kavuşmadığı dikkate alındığında 89/2. Ve 89/3. Haciz ihbarnamelerinin düzenlenme koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin iptal edildiği gözetilerek; 89/2. ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar vermek gerekmiştir. Sonuç itibariyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacı yana takip dosyasından gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesini içerir tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin T.K. 32. madde gözetilerek 18.11.2021 tarihi olarak belirlenmesine, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin iptal edildiği gözetilerek 89/2. ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin iptaline "karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı borçlular Cem KAYA Ve Ceylan KAYA'dan olan alacağının tahsili için Bayındır İcra Müdürlüğü'nün 2019/347 Esas sayılı dosyası ile takibe geçttiklerini, takibin kesinleştiğini, davacıya üçüncü şahıs sıfatıyla İİK 89 maddesi gereği haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve yasal sürelerin sonunda itiraz edilmediğinden davacının icra dosyasına borçlu sıfatıyla kaydedildiğini, davacı hakkında icra işlemlerine başlandığını, taşınmazına haciz konulduğunu, kendisine İİK 103.maddesi gereği haczin bilidirlidiğini, davacının şikayetinin yerinde olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bayındır İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir....
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının icra dosyasında alacaklı veya borçlu konumunda bulunmadığı, İİK 89/1 ve İİK 89/2 md. gereği tarafına haciz ihbarnameleri gönderildiği, ancak İİK 89/3 md. gereği haciz ihbarnamesi tebliğ edilmediği, 15.03.2022 tarihinde icra müdürlüğünce davacının borçlu olarak dosyaya eklenmesi talebinin reddine karar verildiği, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin hacze yönelik itirazının ancak istihkak prosedürü kapsamında ileri sürmesi ve istihkak kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olduğu, davacının süresinde satış istenmemesi nedeni ile haczin kaldırılmasını talep etmesinde aktif husumeti bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin de tespit edilmediği, bu haliyle 1. haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin ise doğrudan mernis adresine TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiş olması sebebiyle usulsüz olduğu, bu şekilde T3 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması sebebiyle bu davacının borçlu sıfatı kazandırılarak mallarına haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, Seyhan yönünden 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin düzeltilmesi, şartları oluşmadığından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin tümden kabulü yerinde görülmemiştir....
Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, usulsüz tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, her iki icra dosyasından da birinci haciz ihbarnameleri 23.10.2012 tarihinde, ikinci haciz ihbarnameleri 24.12.2012 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnameleri 05.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Somut olayda; davalı tarafça delil olarak dayanılan Uyap evrak işlem kütüğü kayıtlarının tetkikinden, davacı T1 tarafından 14/03/2022 tarihi itibariyle icra takip dosyası arasında bulunan ve usulsüzlüğü ileri sürülen tebliğe ilişkin mazbatanın incelendiği, bu tarih itibariyle takipten ve şikayet konusu işlemden haberdar olunmasına rağmen 18/04/2022 tarihinde yasal yedi günlük şikayet süresi geçirildikten sonra şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır....