UYAP üzerinden yapılan incelemede davaya konu 06.11.2019 Tarih ve 126317 sayılı ihtiyari arabulucu anlaşma tutanağının icra edilebilir olduğuna ilişkin şerh verilmesi amacıyla ... Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/640 Esas sayılı dosyası ile talepte bulunulduğu ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 35. H.D. 09.02.2021 tarih, 2021/72 Esas ve 2021/328 Karar sayılı ilamı ile verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5.maddesine göre;" Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz. " şeklinde hüküm düzenlenmiş olup taraflar arasında yapılan ihtiyari arabuluculuk görüşmeleri sonucunda imzalanan arabuluculuk tutanağının hata, hile ve ikrah gibi irade fesadına maruz kalınması nedeniyle imzalandığı dosya kapsamındaki delillerle ispatlanamadığından davanın reddine..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali talebine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK nın 355. maddesine göre: Bölge Adliye Mahkemesi, ileri sürülen istinaf sebepleriyle bağlı inceleme yapar, kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dava dilekçesi ekindeki belgeler incelendiğinde; --01/04/2020 tarihli Arabulucu Belirleme Tutanağı başlıklı belgede; davacı işçi ile davalı işverenliğin isim ve adreslerinin bulunduğu, ihtiyari arabuluculuk konusunun işçilik alacakları olduğu, tutanakta, "Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve İş Kanunu gereğince ihtiyari arabuluculuk hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile çözümü için tarafımızdan arabulucu olarak 6208 sicil numaralı arabulucu Haluk Yirmibeşoğlu belirlenmiştir....
Mahkemenin tarafların iradi olarak uzlaştığına ilişkin 2019/100- 2020/472 EK sayılı kararı, Dairenin 2021/347- 1134 EK sayılı ilamı ile ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli olup olmadığı belirlenip işçinin iradesini yansıtmadığından geçersiz olduğu sonucuna ulaşılırsa esasa ilişkin karar verilmesi gerektiği belirtilerek kaldırılmış, Mahkemece bu sefer yapılan yargılama, toplanan deliller ve hesap bilirkişisi raporuna göre açılan ve ispatlanan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. GEREKÇE: Dairece istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davalı Eliftaş AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli olup tarafların uzlaştığını, eldeki davanın dinlenemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesince ihtiyari arabuluculuk tutanağı ile maddi ve manevi tazminat olarak davacıya 645.000,00 TL ödeme yapıldığını, Borçlar Kanunu 440'a dayalı ölüm tazminatının da bu miktarın içinde olduğunun kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, ihtiyari arabuluculuk tutanağında destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminattan bahsedildiğini, Borçlar Kanunu 440 da düzenlenen tazminatın destekten yoksun kalmadan farklı bir tazminat türünden olduğunu, ayrıca ihtiyari arabuluculuk tutanağında 645.000,00 TL'ye ölüm tazminatının dahil edilmediğini, ayrıca ihtiyari arabuluculuk tutanağının hukuken geçerli bir ihtiyari arabuluculuk tutanağı niteliğinde olmadığını, ölümden kısa bir süre sonra düzenlendiğini, arabulucunun şirket ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olan Mustafa Tabak'ın vekili olduğunu, bu arabuluculuk tutanağının ancak makbuz niteliğinde kabul edilebileceğini, arabuluculuk tutanağının Borçlar Kanununun 420.maddesinde düzenlenen ibraname ile ilgili şartları...
Taraflar arasında, dava öncesinde ihtiyari arabuluculuk sürecinin usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı ve bağlayıcılığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır....
Müflis şirket ile davacı arasında daha önce ihtiyari arabuluculuk tutanağı düzenlenmiş ve bu arabuluculuk tutanağı kapsamında bir kısım alacak belirlenmiştir. Ancak iflas idaresi tarafından arabuluculuk tutanağının iptali Bursa 2.İş Mahkemesinin 2018/.... esas sayılı dosyasında müflis şirkete kayyım olarak atanan ... ...'in arabuluculuk tutanağında imzasının bulunmadığı, kayyımın onayının alınmadığı, arabuluculuk tutanağında şirket yetkilisi ... ile arabulucuk sıfatıyla eşi...'nin yer aldığı davalı ...'in ise müflis ... A.Ş ile taşeron olarak iş yapan ... Ltd. Şti.'nin yetkilisi olduğu arabuluculuk müessesinin kötüye kullanılarak müflis ... A.Ş'nin kötü niyetli olarak borçlu gibi gösterilmeye çalışıldığını bu sebeple arabuluculuk tutanağının iptaline karar verildiği kararın istinaf edildiği, istinaf mahkemesince tutanağın iptali kararının yerinde olduğu ancak vekalet ücreti ile ilgili kararın kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı müflis ......
ne olduğunun kalem kalem bildirilmediğini ve zorunlu olduğu hâlde banka aracılığı ile hesaplarına yatırılmadığını, makbuz karşılığı ödendiği konusunda belge imzalatılarak belge tarihlerinde oynama yapıldığını, tarafsız olmayan arabulucu eli ile düzenlenen belge içeriğinde arabuluculuk faaliyeti ile ilgisi olmamasına rağmen davalı yanın defaatle iyiniyetli olarak tanımlandığını, yine sözleşme serbestisine ve doğmamış bir haktan peşinen feragat edilemeyeceği evrensel hukuk ilkesine aykırı olarak davacının tasarrufun iptali davası açmayacağına dair hükümlerin özellikle belgeye konulduğunu, nitekim açmış oldukları tasarrufun iptali davasının ihtiyari arabuluculuk tutanağının varlığından bahisle reddedildiğini belirterek 08.11.2014 tarihli ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının geriye dönük olarak iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş’ye B.K. 162 ve müteakip maddeleri hükümleri uyarınca devir ve temlik ettiğini beyan ve kabul ettikleri, tarafların birbirlerine karşı, arabuluculuk görüşmesine konu bu uyuşmazlık ile ilgili olarak kanuna ve sözleşmeye dayanan hiçbir isim ve nam altında alacakları olmadığı, karşılıklı olarak geçmişe dönük maddi herhangi bir hak talebinde bulunmayacakları ve arabuluculuk ücretinin tamamının ... A.Ş. tarafından ödenmesi hususlarında anlaşma sağladıkları, işbu ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının taraf vekilleri ve arabulucu tarafından e-imza ile imzalandığı anlaşılmıştır. Arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Aksi kabulde arabulucu önünde tarafların anlaşması imkansız hale gelir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Dosya içerisinde taraflara ait 18/01/2021 tarihli ihtiyari arabuluculuk tutanağının bulunduğu, işe iade işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye dair görüşmelerin yapıldığı, belirlendiği, davacının süresi içerisinde işe iade hususunda zorunlu arabuluculuk işlemleri için İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosuna 2021/3851 başvuru numarası ile UYAP üzerinden 17/02/2021 e-imza tarihli dilekçesi ile süresi içerisinde başvuruda bulunduğu, zorunlu arabulucunun 18/03/2021 tarihli tutanağı ile taraflar ile iletişime geçtiği ve taraflardan 18/03/2021 tarihinde 2021/46773 nolu arabuluculuk evrakı ile işe iade konusunda ihtiyari arabuluculuk görüşmeleri yapılması nedeniyle Arabuluculuk Dairesi Başkanlığının 05/03/2021 tarihli görüşüne istinaden ihtiyari arabuluculuk görüşmesi yapılması halinde daha önce yapılan anlaşmanın varlığı gerekçe gösterilerek dosyanın sehven kayıt şeklinde kapatılması gerektiği ifadesi doğrultusunda" dosyanın sehven kayıt" şeklinde kapatıldığı belirtilerek işlem yapıldığı...