İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/07/2015 NUMARASI : 2015/653-2015/723 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir. İhalenin feshi istemi ile icra mahkemesine yapılan başvuru şikayet niteliğindedir. Şikayet de, medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp, takip hukukuna özgü icra müdürlüğünün işlemine karşı bir başvuru yoludur. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin mutlak anlamda ve sıkı surette şikayetlerde uygulama alanı bulunmamaktadır....
Öte yandan, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddianın bulunmadığı gibi, fesat olgusuna ya da satılan taşınmazın esaslı niteliklerindeki hata nedenine de dayanılmadığı görülmekte olup; bu haliyle İİK.'nun 134/7. maddesinde öngörülen sürenin burada uygulanması da mümkün değildir. O halde mahkemece, ihalenin feshi isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip dosyası incelendiğinde ise anılan ipotek senedinde yer alan taşınmazların tamamı üzerinde toplu (birlikte) rehin konulmuş olmasına rağmen 13 adedi hakkında takip başlatılarak bu taşınmazlar hakkında satış talep edildiği ve ihalenin de buna göre yapıldığı anlaşılmaktadır. İİK 134/II maddesine göre ihalenin feshi yalnız şikayet yolu ile icra mahkemesinden istenebilir. Satışa (paraya çevirme) hazırlık işlemleri öncesinde ve arttırmaya hazırlık işlemlerinde veya arttırma sırasında yapılmış usulsüzlük ya da kanuna aykırılıklar nedeniyle ihalenin feshi istenebilir. Şikayet hakkının kullanılmasının birinci şartı şikayet ehliyeti ise de, ikinci şartı şikayette hukuki yarardır. İhalenin feshi talebinde bulunacak kimsenin somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için bunda hukuki yararının bulunması gerekir. Fesih isteyen kişi belirgin bir fesih sebebine dayanmalı ve bu yanlış işlem nedeniyle hukukça korunan menfaati ihlal edilmiş olmalıdır....
Takip dosyası incelendiğinde ise anılan ipotek senedinde yer alan taşınmazların tamamı üzerinde toplu (birlikte) rehin konulmuş olmasına rağmen 13 adedi hakkında takip başlatılarak bu taşınmazlar hakkında satış talep edildiği ve ihalenin de buna göre yapıldığı anlaşılmaktadır. İİK 134/II maddesine göre ihalenin feshi yalnız şikayet yolu ile icra mahkemesinden istenebilir. Satışa (paraya çevirme) hazırlık işlemleri öncesinde ve arttırmaya hazırlık işlemlerinde veya arttırma sırasında yapılmış usulsüzlük ya da kanuna aykırılıklar nedeniyle ihalenin feshi istenebilir. Şikayet hakkının kullanılmasının birinci şartı şikayet ehliyeti ise de, ikinci şartı şikayette hukuki yarardır. İhalenin feshi talebinde bulunacak kimsenin somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için bunda hukuki yararının bulunması gerekir. Fesih isteyen kişi belirgin bir fesih sebebine dayanmalı ve bu yanlış işlem nedeniyle hukukça korunan menfaati ihlal edilmiş olmalıdır....
Takip dosyası incelendiğinde ise anılan ipotek senedinde yer alan taşınmazların tamamı üzerinde toplu (birlikte) rehin konulmuş olmasına rağmen 13 adedi hakkında takip başlatılarak bu taşınmazlar hakkında satış talep edildiği ve ihalenin de buna göre yapıldığı anlaşılmaktadır. İİK 134/II maddesine göre ihalenin feshi yalnız şikayet yolu ile icra mahkemesinden istenebilir. Satışa (paraya çevirme) hazırlık işlemleri öncesinde ve arttırmaya hazırlık işlemlerinde veya arttırma sırasında yapılmış usulsüzlük ya da kanuna aykırılıklar nedeniyle ihalenin feshi istenebilir. Şikayet hakkının kullanılmasının birinci şartı şikayet ehliyeti ise de, ikinci şartı şikayette hukuki yarardır. İhalenin feshi talebinde bulunacak kimsenin somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için bunda hukuki yararının bulunması gerekir. Fesih isteyen kişi belirgin bir fesih sebebine dayanmalı ve bu yanlış işlem nedeniyle hukukça korunan menfaati ihlal edilmiş olmalıdır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/517 esas sayılı dosyası ile aynı ihaleye ilişkin olarak ihalenin feshi davası açtığı, mahkemece 31/03/2021 tarih 2021/146 karar sayılı ilam ile davanın reddine karar verildiği, davacının şikayete konu ihalelerden en geç 24/11/2020 ve 22/12/2020 tarihlerinde haberdar olduğu ve yedi günlük sürede bu sebebi ileri sürmediği görülmüştür. Davacı vekili taşınmazın vasıflarında esaslı hata yapıldığını yada ihaleye fesat karıştırıldığını ileri sürmemiştir. İhalelerin 22/11/2020 ve 22/12/2020 tarihinde yapıldığı davanın 7 günlük şikayet süresinden sonra açıldığı şikayetçinin bu ihalelerin feshi için 24/11/2020 ve 22/12/2020 tarihinde fesih davası açarak ıttıla olduğu, satılan malın esaslı vasıflarına ve ihalenin fesadına bilahere vakıf olduğuna dair bir iddiasının ve delilinin bulunmadığı anlaşıldığından ihalenin feshi şikayetinin süresinde yapılmadığından reddine dair verilen kararda hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
İİK'nun 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, ihalenin 27.01.2015 tarihinde yapıldığı, 7 günlük şikayet süresinin son gününün ise 03.02.2015 tarihi olup, bu durumda ihalenin feshi isteminin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacının taşınmazın KDV'den muaf olmasına rağmen satış ilanında KDV alınacağının yazılı olduğuna ilişkin iddiasının değerlendirilmesinde; Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda, satışa konu taşınmazlara ilişkin KDV oranının satış ilanında %18 olarak belirlenip ilan edildiği görülmüştür....
Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Somut olayda, şikayete konu ihalenin 21.07.2015 tarihinde gerçekleştirildiği, şikayetçinin ortaklığın giderilmesi davasında ve kıymet takdirine itiraz başvurusunda vekil ile temsil edildiği, satış ilanının usulüne uygun olarak 02.06.2015 tarihinde şikayetçinin vekiline tebliğ edildiği, ihalenin feshine yönelik şikayetin ise; İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 09.11.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, fesat olgusuna ya da satılan taşınmazların esaslı niteliklerindeki hata nedenine dayanılmadığı görülmekte olup; bu haliyle İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen sürenin burada uygulanması da mümkün değildir. Belirtilen nedenlerle, mahkemece, ihalenin feshi isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....