Davalı/ alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin feshi şikayetinin 7 günlük süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; Bakırköy 11.İcra Dairesi'nin 2019/426 talimat sayılı dosyasında şikayete konu ihalenin 28/07/2021 tarihinde yapıldığı, davacının ise bu davayı 05/08/2021 tarihinde açtığı, yasal 7 günlük şikayet süresinde açılmayan ihalenin feshi talebinin usulden reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile ihalenin feshi şikayetinin süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde saydığı kıymet takdirine, satış ilanının diğer ilgililere tebliğ edilmediğine ilişkin nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Tebliğ işleminin yapılmamış ya da usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir. İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının ihalenin feshini isteyen borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece resen satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilemez. Kaldı ki malı taşınmazı arttırılmaya çıkarılan borçlu, ihaleye katılamaz ve kendisine ihale yapılmaz. Borçlu ancak satıştan önce borcunu ödeyip haczi kaldırtmak suretiyle satışı önleyebilir. Öte yandan, İİK'nun 129. maddesinde öngörülen ihalenin elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılacağına yönelik düzenleme, elektronik ortamda teklif verilmesi koşuluna bağlıdır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borcun ödenmiş olmasının ihalenin feshi başvurusunun incelenmesine engel teşkil etmediğini, kaldı ki aksi kabul edilse dahi davanın açılmasına sebebiyet veren taraf aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinden bu durumun araştırılması gerektiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı-ihale alıcısı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihalenin feshi sebeplerinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İhalenin feshi istemi bir çeşit şikâyet olduğu hâlde İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir....
Somut olayda şikayetçi alıcının, araç üzerinde tespit edilen motor ve şasi numarasının ihale edilen araca ait olmadığı yönündeki esaslı hataya ilişkin bu durumu; şikayet dilekçesindeki beyanı, şikayet dilekçesine ekli araç trafik tescil müracaat ve işlem formu ve araç tespit raporuna göre en geç, 08.12.2015 tarihinde öğrendiği kabul edilerek, ihalenin feshine ilişkin şikayet süresinin bu tarihten itibaren başlatılması gerekir. Şikayetçi tarafından ise, anılan tarihe göre yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 04.01.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. O halde, mahkemece ihalenin feshi isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yerine, işin esasının incelenmesi suretiyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanunun 25. maddesi hükmüne göre de; hakim şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde, ihale tutanağında satışı yapan icra memurunun imzasının olmadığını ileri sürmediği halde, bölge adliye mahkemesince, borçlunun şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılarak kamu düzeniyle ilgili olmayan ve re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan nedene dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru olmadığı gibi bu husus getirilirse dahi tutanaktaki imza eksikliğinin sonradan tamamlanması mümkün olup sırf bu nedene dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi de yerinde değildir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre şikayetçinin taşınmaz üzerine 20.03.2009 tarihinde haciz koydurduğu satışını 26.01.2011 tarihinde istediği 11.06.2011 tarihinde ihale ile satıldığı, ihalenin feshi için açılan davada ihalenin feshine karar verildiği ihalenin feshi kararının 19.07.2013 tarihinde kesinleştiği o tarihte yürürlükte olan yasa hükmüne göre davacının haciz tarihinden itibaren iki yıllık satış isteme süresinin olduğu normalde şikayetçinin satış isteme süresinin 20.03.2011 tarihinde dolması gerektiği ancak 26.01.2011 tarihinde satış talebinde bulunduğundan 53 gün daha satış isteme süresinin bulunduğu, bu sürenin de ihalenin feshi kararının kesinleştiği 19.07.2013 tarihinden itibaren işlemeye başladığı bu süre dolduktan sonra 17.01.2014 tarihinde yeniden satış talebinde bulunduğu bu nedenle şikayetçinin 20.03.2009 tarihli haczinin düştüğü gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Somut olayda, şikayet konusu taşınmazın muhammen bedelinin 1.743.882,00-TL açık artırma tutanağında ihale bedelinin 1.745.000,00-TL olduğu, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde gerçekleştiği görülmektedir. Bu durumda, şikayetçi borçlu yönünden zarar unsuru oluşmadığından, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince, istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İhalenin Feshi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İhalenin Feshi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihalenin feshi talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet ve ihalenin feshi Hüküm, İcra Mahkemesi tarafından verilen ihalenin feshi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....