WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm beyanlarının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ihalenin feshi davasında ileri sürülen iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, dosyadaki tebligatların usulüne uygun yapıldığını, hiçbir tebliğden haberdar olmadığını ileri süren davacının satıştan sonra dava açmış olmasının beyanlarının gerçek dışı olduğunu ispat ettiğini, satıştan haberdar olan davacının ihalenin feshi talebine kadar herhangi bir itiraz yoluna başvurmamış olması sebebiyle ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü usulsüzlükleri ileri süremeyeceğini, gazete ilanının usulüne uygun ve icra müdürlüğü tarafından alınan karar doğrultusunda yapıldığını, ihalenin feshi sebeplerinin İİK 134. maddesinde sayılı olduğunu, davacının diğer ilgililere yapılan tebligatların usulsüz yapıldığını ileri süremeyeceğini beyan ederek şikayetin reddine ve şikayet edenin para cezasına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Şikayetçi fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir konuyu yasal süresinde icra mahkemesinde şikayet olarak ileri sürmez ise bu sebebe dayalı olarak ihalenin feshini isteme hakkını kaybeder. Satışa hazırlık işlemlerine ilişkin icra mahkemesinin verdiği kararlar kesin olmakla birlikte süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince kesin olarak verilen bu kararın ihalenin feshi davası sırasında incelenmesi mümkündür. Somut olayda satış ilanının şikayetçilere usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşıldığından satışa hazırlık işlemlerinden en geç satış ilanı tebliğ tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği düşünüldüğünde davacıların bu aşamada ileri sürdüğü bu hususlar ihalenin feshi sebebi olamaz....

İncelenen tüm dosya kapsamına göre; şikayetçiye satış ilanının 22.01.2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, şikayete konu ihalenin 03/03/2020 tarihinde yapıldığı, davanın ise 16/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.”İhalenin feshi istemlerinde, İİK’nun 16.maddesine göre daha özel olan İİK’nun 134.maddesi hükümlerinin uygulanması zorunludur. Buna göre ise ihalenin feshi istemlerinde şikayet süresi İİK’nun 134.maddesine göre belirlenmelidir. İİK’nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. İİK’nun 134/6.maddesi gereğince satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti öğrenme tarihinden başlar. Aynı maddede bu müddetin ihale tarihinden itibaren bir seneyi geçmeyeceği açıklanmıştır. Görüldüğü gibi, İİK’nun 134.maddesinde, İİK’nun 16.maddesinde olduğu gibi süresiz şikayete ilişkin bir düzenleme mevcut değildir....

Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

Hal böyle olunca, mahkemece, ihalenin feshi isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken; işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden, ret kararı sonucu itibarı ile doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılamaz. Ancak; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi hakkında para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda, ihalenin feshi istemi şikayetin sürede olmaması nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile.......

    İhalenin feshi istemi, Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp İİK'nın 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. İhalenin feshi şikayet yolu ile istendiğinden ve şikayet bir dava olmadığından, ihalenin feshinde, davadaki anlamda, "davacı" ve "davalı" taraf yoktur. Burada, ihalenin feshini talep eden taraf ile karşı taraf söz konusudur. İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması, ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez. İcra mahkemesi, diğer ilgilileri de duruşmaya davet ederek, onlara savunma (görüşlerini bildirme) imkanını vermelidir. Esasen uygulama da bu şekildedir. Bu itibarla hasmın yanlış, hatalı ya da eksik gösterilmiş olması, ihalenin feshi talebinin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. Aksi halin kabulü aşırı şekilcilik olup, hak düşürücü sürelerin geçirilmesi sonucunu doğurur ki bu da kabul edilemeyecek bir durumdur. HMK'nın 27. maddesinde ise; “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki taşınmaz ihalesinin feshi şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince ihalenin feshi isteminin reddine, İİK'nın 134/3 maddesi gereğince ihale bedelinin %10'u oranında hesaplanan 34.450,00 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazine'ye irat kaydına hükmedilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, ihalenin feshi isteminin reddine, şikayete konu taşınmazın ihale bedeli (344.500,00 TL) üzerinden takdir olunan %5 oranında para cezasının şikayetçi borçludan alınarak Hazineye gelir kaydına hükmedildi....

      ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler" hükmüyle ihalenin feshini talep edebilecek kişiler düzenlenmiştir....

      İhalenin 22/03/2022 tarihinde yapıldığı davanın 7 günlük şikayet süresinden sonra açıldığı satış ilanının tebliğinde ve satılan malın esaslı vasıflarında hata bulunmadığı, davacının ihalenin fesadına bilahere vakıf olduğuna dair bir iddiasının ve delilinin bulunmadığı anlaşıldığından ihalenin feshi şikayetinin süresinde yapılmadığından reddine dair verilen kararda hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir şikayette bulunmamıştır. Bu hususu dava dilekçesinde bildirmediğinden daha sonra ve istinaf aşamasında artık ileri süremez. Anılan istinaf sebebi kamu düzenine ilişkin olmadığından HMK'nın 357/1 maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince incelenemez....

      Maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen davacının "borçlu" sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır. Yine ihalenin "24/08/2022" tarihinde yapılmış olduğu, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminin "31/08/2022" tarihinde yapıldığı ve bu anlamda İİK'nun 134/2. Maddesinde belirtilen yedi günlük süresi içerisinde istemde bulunulduğu ve bu anlamda ihalenin feshi isteminin süresinde olduğu anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu