WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlular İcra takibinde kira akdine ve borca itiraz ettiğini, şirketin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek yapılan icra takibine itiraz etmişler ise de; Davalı borçlular yasal süresindeki itirazlarında sözleşmedeki imzalarını açıkça inkar etmemişlerdir. Bu durumda uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ....madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    itirazın iptali davası şartlarının oluşmadığını, itirazın iptali davası ile alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığını, takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek hususun borçlunun icra takibine yaptığı itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesi olduğunu, mevcut borcun icra takibinden önce ödenmiş olmakla birlikte borç ödenmiş olduğundan alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmadığını ve böyle bir davayı açmakta hukukî yararı bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen tedbir talebinin haksız ve hukuksuz olduğunu, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, aksine davacı taraf aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla, dava konusu faturalardan kaynaklı cari hesap özeti ve borca olan itirazlarının kabulü davanın reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, müvekkili lehine %20'den aşağı olmamak üzere...

      GEREKÇE : Dava, Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından ... 8.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında borçlu olarak borçlusu ...Tic AŞ ve ... olarak gösterilmiştir. Davalı ...' e gönderilen tebliğ mazbatası davalının taşınmış olması nedeni ile iade edlmiştir. İcra dosyasında ödeme emri davalıya tebliğ edilmediği gibi icra dosyasının fiziki ve UYAP sisteminden incelenmesinde davalının borca karşı bir itirazına da rastlanmamıştır. Ödeme emri borçlu şirkete tebliğ edilmiş ve şirket tarafından takibe itiraz edilmiştir. Davalı şirket yetkisi ise de itiraz dilekçesinde açıkça sadece şirket yönünden borca itiraz edilmiştir. Davalıya çıkarılan ödeme emri tebligatının 22.12.2018 tarihinde iade edildiği ve dosya içeriğine göre iadeden sonra yeniden ödeme emri tebligatı çıkarılmadığı gibi davalı tarafından henüz borca bir itirazda da bulunulmamıştır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, takip konusu fatura bedelinin ödendiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin 13.000 TL. üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yan davalı aleyhine giriştiği icra takibinde asıl alacak ve faiz toplamı olarak 13.441.52 TL.'...

          Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye davalının itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek ... 35.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye haksız olarak itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak açılan davaya cevap vermediği anlaşıldı....

            ikrar etmiş olduğunu ve ispat külfeti altına girdiğini, davalı ile tüm görüşmelerine rağmen geri ödemenin gerçekleşmediğini bu nedenle Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2016/4219 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, İcra Müdürlüğünce ise takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının borca ilişkin itirazının haksız olduğunu, icra takibine itirazın iptali ile takip konusu borcu yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

            Davacı vekili tarafından 18.4.2012 tarihinde haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde aylık 500,00 TL den Temmuz 2010- Nisan 2012 arası aylara ilişkin 22 aylık toplam 11.000 TL asıl, 915,75 TL faiz alacağının tahsili istenmiştir. Davalı borçlu ise süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; kira bedeline karşı çıkarak aylık 150,00 TL den toplam 3.300,00 TL kira borcunu kabul etmiş, kalan 7.700,00 TL borca ve faizine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece itirazın, itiraz edilen kısım üzerinden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde takip konusu alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

              Eldeki dava faturaya dayalı alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili borca kısmi itirazın haksız olduğunu davalı ise kendi alacakları nisbetinde borca itiraz ettiklerini öne sürmüştür. Taraflar arasında bir eser sözleşmesi olduğu, işin yapıldığı ve bedeli noktasında uyuşmazlık yoktur. Sorun davalının davacı adına itiraz tutarı kadar bir iş yaptırıp yaptırmadığı, bedelini onun adına ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır. Davalının bu beyanı bağlantılı bileşik ikrar niteliğindedir. Bu durumda ikrarına bağladığı vakıayı ispat etmek davalı tarafa düşer. Somut olayda toplanan deliller ve tanık beyanlarına göre davalının bu iddiasını ispata yarar bir veri sunamadığı görülmüş bu sebeple davanın kabulü ne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Davalı vekili, davacı tarafından girişilen icra takibine yetki ve borç yönünden itiraz edildiğini, yetkili icra dairesinin Ankara olduğu, yetkili mahkemenin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi olmadığını bildirerek davanın öncelikle yetki yönünden reddine, neticede esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, icra dosyasından, davalının Ankara adresinde oturduğu, takibe karşı yetki itirazında bulunduğu gibi davaya karşı da yetki itirazında bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı şirket vekili, davaya konu Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2005/10019 takip sayılı dosyasına süresinde verdiği itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün yetkisine itirazla birlikte borca da itiraz etmiştir....

                  Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, icra takibine maruz kalan bir borçlu, borca itiraz için bir avukat tutmuş ise, itiraz ile duran icra takibine devam için alacaklının açtığı itirazın iptali davası bakımından borçlunun tayin ettiği avukatın itirazın iptali davası için de yetkili olup olmadığı belli olamayacağı için itirazın iptali dava dilekçesinin vekile değil asile tebliği gerektiği, icra takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ edildiği adresini bu tebliği çıkartan resmi mercine değişiklik olması halinde bildirmediği anlaşılan davalı- borçlu ...., Tekstil Ltd. Şti'ne T.K.'...

                    UYAP Entegrasyonu