İcra Müdürlüğünün 2019/22503 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatmış oldukları ilamsız takibe davalının 03/11/2020 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itiraz sebebiyle başlatmış oldukları icra takibinin durduğunu, itiraz evrakının taraflarına tebliğ edilmemesi sebebiyle itirazını 07/09/2020 tarihinde öğrendiklerini, davalı yanın itirazının mesnetsiz, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptaline, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2019/22503 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin devamına, davalının icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
tarafından düzenlenmiş olan uzmanlık raporunda ödenmiş çeklerdeki yazıların icra takibine konu edilen çeklerdeki yazılarla aynı şahsın eli ürünü olduğunun belirtilmiş olması ve 4....
İcra Müdürlüğünün 2019/... E. sayılı dosyasında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlattıklarını, Davacı ...'ın nüfus müdürlüğünde kayıtlı adresine gönderilen icra emri usulune uygun olarak TK. 21....
Tunceli İcra Müdürlüğü'nün 2019/473 Esas sayılı dosyası kapsamında, Süpürgeç Tarım Hayvancılık Gıda İnş. Tur. Nak. Tem San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin itirazı bulunmamaktadır. Bu borçlu itirazlarını 28/02/2020 havale tarihli dilekçe ile Tunceli İcra Hukuk Mahkemesi'ne yapmıştır. Tunceli İcra Hukuk Mahkemesi'de davayı gerekçeli karar başlığında " İcra Takibine İtirazın kaldırılması " olarak niteleyip takibin iptali yönünde karar vermiştir. Şu halde, Genel Haciz Yolu ile İlamsız İcra takibinde borçlu davacı Süpürgeç Tarım Hayvancılık Gıda İnş. Tur. Nak. Tem San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından icra müdürlüğüne sunulmuş bir itiraz bulunmamasına ve icra takibinde alacaklı görünen T4 tarafından icra hukuk mahkemesine sunulmuş itirazın kaldırılması istemli bir dilekçe bulunmamasına göre, gerekçeli karar başlığında gerekçede davanın nitelemesi yapılmaksızın " İcra takibine itirazın kaldırılması " olarak davanın nitelendirilip sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır....
Davacı dava dilekçesinde; imzaya itirazının yanısıra icra dairesinin yetkisine, borca, senedin sonradan doldurulduğu iddiasına, kambiyo vasfının bulunmadığına yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş olup, Mahkemece davacının yalnızca imzaya itirazı incelenmek suretiyle diğer itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin, karar verildiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, davacının imzaya itirazı ile birlikte dava dilekçesinde bildirdiği sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca kaldırılmasına, davacının imzaya itirazı ile birlikte sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Öte yandan, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. Bu aşamada, icra dairelerinin yetkisini düzenleyen mevzuatın açıklanması gerekmektedir....
Davacı her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz de talep etmekte ise de davalının TTK.nun 18/3 ve TBK.nun 117.maddeleri doğrultusunda temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden bu talebi kabul edilmemiş, likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturaya dayalı asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın KABULÜNE, 1-Davacının ... 4. İcra Müdürlügünün ... sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE, Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2....
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin keşidecisinin----- olduğunu, davacı tarafın beyanıyla çekin ciro zinciri sırasıyla ------ Olduğunu, davacı şirketin, davaya konu olan çeki 26.04.2018 imza tarihli ----- ile yaptıkları sözleşmedeki borcuna karşılık ciro ettiğini, ancak çekin karşılıksız çıkması üzerine -----kendinden önce gelen cirantalara karşı -----. İcra Müdürlüğü------ Esas sayılı icra dosyasıyla icra takibi başlattığını, takibe yasal süresi içerisinde itiraz edilerek imzanın müvekkiline ait olmadığının belirtildiğini, takipte bahsi geçen çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkili aleyhine açılan işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, davacının icra takibine konu olan meblağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2018/921 ESAS - 2020/457 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki imzanın şirket yetkilisi olarak kendisine ait olmadığını belirterek yetkiye ve imzaya itiraz etmiştir....
İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....