konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 30....
konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 30....
Davacı alacaklının itirazın iptali davası açabilmesi için borçlunun yasal süre içerisinde vereceği dilekçe ile icra takibine konu asıl borca ve/veya fer'ilerine ve/veya icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla borçlunun yasal süre içerisinde asıl borca ve/veya fer'ilerine ve/veya icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemesi halinde icra takibi borçlu yönünden kesinleşeceğinden alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Hukuki yarar ise HMK'nun 114/1.h maddesi uyarınca dava şartı olup, HMK'nun 115. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....
Zira, İİK'nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının görülebilmesi için gerekli şartlar şu şekildedir; 1- İlamsız bir takip yapılmış olması ve bu icra takibinin geçerli olması, 2- Borçlunun bu takibe itiraz etmesi, 3- Alacaklının, bu itirazın kaldırılması için icra tetkik merciine başvurmamış olması, 4- Bu davanın, dinlenebilmesi için icra takibine itiraz eden borçlunun bu itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurması gerekir. İş bu şartlar, itirazın iptali davasında, 6100 sayılı HMK'nun 114/2 hükmünde düzenleme yeri bulan diğer kanunlarda düzenleme yeri bulan dava şartlarındandır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesinin usulen imkanı yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır....
Borca itiraz yönünden yapılan incelemede: Davacı her ne kadar borca itiraz niteliğindeki iddialarını da Mahkememize sunmuş ise de, İ.İ.K.'nun 62. maddesinde: "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." denilmiş olup, itiraza konu takibin ilamsız takip olduğu fakat Davacı borçlunun borca yönelik itirazlarını kanunda öngörüldüğü şekilde icra dairesine bildirmeyerek Mahkememize bildirdiği, nitekim davacı borçlunun itiraz dilekçesini 10/10/2018 tarihinde icra müdürlüğüne de sunduğu anlaşılmakla; davacı borçlunun itirazının reddine" dair karar verildiği görümüştür....
İcra Müdürlüğünün 2008/11807 Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuştur. Davalı ... vekili icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile davalının merkezininde bulunduğu Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde iş bu dava açılmış davalı vekili yine mahkemenin yetkisine itirazda bulunmaksızın esas hakkındaki itirazlarını bildirmiştir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken re'sen icra dosyasına yapılmış bir yetki itirazı olmadığından ve icra dairesinin mahkemesi yetkili olduğundan bahisle dava dosyasının yetki nedeni ile reddine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Kabule göre de, mahkemenin yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi bildirmesi ve dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermesi gerekirken bu hususlarda hüküm kurulmamasıda isabetli değildir....
Satış A.Ş. tarafından davalı ...Şti adına ...18.İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan İcra takibine konu 1.286,64TL enerji bedeli (asıl alacak) ve 287,64TL gecikmiş faiz olmak üzere toplam 1.573,99 TL’ lik bedelin, davacı tarafından davalı şirketten talep edilebileceği anlaşılmış, kanıtlanan davanın kabulü ile, davalı tarafından ... 18. İcra Müdürlüğünün ... E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, takibin 4.661 TL üzerinden devamına, tamerrüt oluşmadığından birikmiş faiz ile ilgili talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hemde borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması halinde, işin esasının incelenmesi, aksi takdirde yetkili icra dairesinde girişilmiş bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, icra dairesinin yetkisi yönünden hiç bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, takibin 4.661 TL üzerinden devamına, tamerrüt oluşmadığından birikmiş faiz ile ilgili talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hemde borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması halinde, işin esasının incelenmesi, aksi takdirde yetkili icra dairesinde girişilmiş bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, icra dairesinin yetkisi yönünden hiç bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/8311 E. sayılı dosya ile takibe konulduğunu ve bu takibe de itiraz ettiklerini, davanın konusunun mükerrer olarak icra takibine konulmuş olmasına karşı itiraz ve takibin iptali olduğunu, mahkemece dava dilekçesinde ileri sürmüş oldukları iddialar ve ortaya koymuş oldukları delillerinin araştırılmadığını, davalının kötü niyetli olarak aynı senedi defalarca icra takibine koyduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....