WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı başlatılan takipte davalı-borçlunun lehtara karşı açtığı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Öncelikle uyuşmazlığa konu menfi tespit davası ve kötü niyet tazminatına ilişkin yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir. Bu durumda aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edebilir ve itiraz üzerine takip duracağından, alacaklı bu itirazı bertaraf ettirmek için harekete geçtiğinde, alacaklının itirazın iptali veya kaldırılması talebi üzerine, borçlu bu konudaki savunmalarını genel mahkemede veya icra mahkemesinde ileri sürebilecektir. Diğer hâlde borçlu, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması hâlinde borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir (İİK. m. 72/2)....

    Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.06.2015 tarihli ve 2014/144 E., 2015/415 K. sayılı kararı ile; davalı ... yönünden yapılan değerlendirmede, davaya konu senedin davacı ve davalı ... arasında düzenlenen her iki sözleşmede de teminat senedi olarak yer aldığı, sözleşmeler uyarınca bankalara olan borçları ve araçlara ait para cezalarını ödemekle yükümlü olan davalı ...’ün yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu sebeple davaya konu teminat senedini işleme koymasının mümkün olmadığı, davalı ... yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı tanıklarının beyanları ile belediyeden celp edilen idari soruşturma dosyasındaki rapor ile davalı ...’ün işyerinde delil tespiti sırasında elde edilen ve davalı ...’ın araç kiraladığına ilişkin sözleşme ve bu sözleşme sırasında verdiği boş bonodan anlaşılacağı üzere davalılar arasında gerçek bir alacak borç ilişkisi olmaksızın davalı ... tarafından davaya konu senedin muvazaalı olarak diğer davalıya ciro edildiği, davalılar arasında arkadaşlık...

      Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, davalı tarafından takibe konu edilen senet bedelinin haricen ödenerek makbuz ve ibraname alındığından bahisle borçlu olunmadığının tespiti ile icra dosyasında haksız yere yapılan tahsilatların istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davacının istirdat talebinin kabulüne karar verilirken, menfi tespit talebine ilişkin verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve buna göre vekalet ücreti takdir edilmiştir....

        . - K A R A R - Davacı, icra takibine konu edilen ... imzanın şirket yetkilisi ... ...'a ait olmadığını, taraflar arasında bir ilişki bulunmadığını icra tehdidi altında haricen 100.000.000.TL ödendiğini ileri sürmüş ve borçlu olmadıklarının tespiti ile ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ... imzanın davacı şirket temsilcisine ait olmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davalı tarafça da taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğunun ileri sürülmediği gerekçeleriyle menfi tesbit isteminin kabulüne takibe konu çek nedeniyle davacının 3.000.00 YTL borçlu olmadığının tesbitine istirdat isteminin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Davalı ---, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu duruşmadaki beyanlarında tekrar etmiş, tarafların birbirlerine düzenlediği --- bedelli senetlerin karşılıklı iade edeceği hususunu kabul ettiği ve takibe konu senet nedeniyle bir alacağının olmadığını beyan etmiş olması karşısında, ---- yönünden senet arkasında cirosu olması nedeniyle davacının --- karşı borçlu olmadığının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu, ancak diğer davalılar ---yönünden borçlu olmadığı hususunu ispatlayamadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak ---- yönünden açılan davanın reddine, ----- yönünden açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.'' şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir....

              Esas sayılı dosyasında takip konusu borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespitini, icra dosyasına yatırılan paranın ticari faiziyle birlikte istirdadını, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise; davacı tarafın teminat senedi olarak verdiğini iddia ettiği senet ile icra takibine konu senetlerin farklı olduğunu, müvekkili şirketin davacıya teminat senedini tanıklar huzurunda teslim ettiğini, davacının taleplerinin gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafından takip konusu bononun aksini ispatlayacak bir senet ve yazılı belge sunulmadığını, davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; icra takibine konu bonodan dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdatına ilişkindir....

                a böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek, davacının icra dosyasına konu senet sebebi ile borçlu olmadığının tespiti ile bahse konu senedin iptalini istemiş, mahkemece, birleşen davanın davalı ... yönünden reddine, davalılar ... ve ... yönünden kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle .... .... İcra Müdürlüğünün 2005/184 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, icra takibine dayanak yapılan ....000,00 TL bedelli senedin alacaklısı olan ... tarafından, davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılmış olduğu, dolayısıyla icra takibinde alacaklı olarak sadece ...'ın bulunduğu, diğer davalılar ... ve ...'...

                  İcra Dairesinin 2009/25793 E. nolu dosyası üzerinden yürütülen takipte davalı tarafından talep edilen 4568,00TL ve ferileri yönünden borçlu olmadığının tesbitine ve bu takip borcuna ilişkin 28.9.2011 tarihinde davacıdan tahsil edilen 6612,89TL’nin davalıdan istirdaten tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verildiği, ilamda kesinleşme şerhinin bulunmadığı, şikâyet konusu ilamlı icra takibinde alacaklı tarafından 6.612,89TL istirdaten tahsil, 1.999,13TL işlemiş faiz, 548,16TL vekâlet ücreti, 38,66TL işlemiş faiz, 118,60TL yargılama gideri, 8,36TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.325,80TL’nin tahsilinin talep edildiği görülmektedir. 17. Yukarıda açıklandığı üzere ilamlı icra takibine dayanak ilam menfi tespit- istirdata ilişkin olduğundan uyuşmazlığın çözümünde İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit ve istirdat davalarının açıklanması gerekmektedir. 18....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacılar aleyhine kambiyoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup yargılama devam ederken yapılan ödeme nedeniyle yasa gereği istirdat davasına dönüşmüştür. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....

                      UYAP Entegrasyonu