WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece takibin iptali yerine ödeme emrinin iptali kararı verilmesi hatalı ise de istinaf talebinde davalı alacaklı bulunduğundan aleyhine hüküm kurulamayacağından eleştirilmekle yetinilmiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında süregelen ticari ilişki bulunduğunu, ödenmeyen fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar cevap vermemiştir....

    İcra Dairesinin 2021/8266 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, icra emrinin, işin yapılması için ilamda icra emrinde borçlulara verilecek sürenin açıkça yazılmadığından yasaya aykırı bir şekilde düzenlendiğini, bu sebeple öncelikle tedbiren takibin durdurulmasına, icra takibinin/ icra emrinin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Edremit 1....

    , asıl alacağın davadan ve geçerli bir icra takibi yapılmadan önce ödendiğinden alacağın ferilerinin istenmesinin yasaya ve hakkaniyete uygun olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi açıldığından icra takibinin iptali ve davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılmış olan davasının reddini, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2021/2509 Esas Sayılı icra takip dosyasında ilamlı takip başlatıldığını, 24/02/2021 tarihli icra emrini tebliğ aldıklarını, gönderilen icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra emri ekinde dayanak mahkeme kararının gönderilmediği, ilam suretinin icra emri ekinde gönderilmesi gerektiğini, bu nedenle icra emrinin iptali gerektiğini, ayrıca gönderilen icra emrinde hatalı faiz miktarlarının belirtildiğini, faizin başlangıç tarihinin şüpheden uzak bir şekilde belirtilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tebliğ edilen icra emri içeriğinde işlemiş faiz olarak belirtilen alacak kalemlerinin hangi asıl alacağa ilişkin olduğu, belirsiz olduğu gibi faizin başlangıç tarihinin de açık bir şekilde belli olmadığını söyleyerek şikayetin kabulü ile ödeme emri tebligatının ve nihayetinde takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin borçlu kooperatife 22/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, yasal beş günlük süreden sonra 28/05/2014 tarihinde imza itirazı ile icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü de iddia edilmediğine göre, itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken esası incelenerek yazılı şekilde takibin durdurulması isabetsizdir....

        Öte yandan vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu ise de; somut olayda, icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, tebligatın asile gönderildiğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında, takibin esası ile ilgili itiraz ve şikayetlerini de ileri sürdüğü görüldüğünden, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır. Diğer taraftan 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun müteselsil borçluların sorumluluğunu düzenleyen 163. maddesine göre alacaklı, isterse borçluların her birine veya bunlardan bazılarına, yahut hepsine birden müracaat edebileceğinden alacaklının, müteselsil borçlulardan sadece şikayetçi- borçlu hakkında takip yapmasında Yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

          İlki, icra kefili olan şikâyetçinin, 02.04.2008 tarihli haciz sırasında kabul ettiği kefaletin, haciz tehdidi altında verildiğinden geçersizliği nedeniyle takibin iptali; ikincisi ise icra kefili şikayetçiye tebliğ olunan icra emrinin, icra müdürlüğünün mührü, imzası, kaşesi ve düzenlendiği tarihi taşımaması nedeniyle, kanuna aykırı olduğundan iptalidir. Şikayet dilekçesinde ayrıca icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayete konu edilmişse de yargılama aşamasında vekili imzalı beyanı ile tebligatın usulsüzlüğü yönünden şikayetleri olmadığını bildirmiştir. Karşı taraf/alacaklı banka, şikayetin yerinde olmadığını, icra emrinin yasal unsurları taşıdığını, icra kefaletinin de geçerli olduğunu ifadeyle şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, icra kefili/şikayetçinin borçlulardan A..... yönünden kefil olduğu, bu borçlunun hakkındaki takip kesinleşmediğinden 02.04.2008 tarihli kefaletin geçerli olamayacağı, gerekçesiyle şikayeti kabulüne, icra emrinin iptaline karar verilmiştir....

            Davacının istinaf istemine yönelik yapılan incelemede ise; davacının talebinin ilama aykırılık şikayeti olup süresiz şikayete tabi olduğu, takibe dayanak ilam incelendiğinde ilamda davacının taraf olmadığı ve aleyhine hüküm kurulmadığı, bu karar gereğince davacı aleyhine takip başlatılamayacağı, her ne kadar daha sonra takip doğru hasma yöneltilmiş ise de, davacıya dava tarihinden sonra icra emrinin tebliğ edilmiş olduğu, takibin iptali ile icra emrinin iptali farklı sonuçlar doğurduğundan, ilamda taraf olmayan davacı yönünden takibin iptali kararı verilmesi gerektiği gibi, davacının takibin iptalinde hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği, mahkemece davacı yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği halde, icra emrinin iptaline yönelik karar isabetsiz olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı yönünden takip iptal edildiğinden davacının alacağının brüt hesaplandığına yönelik...

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/07/2020 NUMARASI : 2020/187 ESAS 2020/323 KARAR DAVA KONUSU : Takibin İptali KARAR : Adana 3....

            UYAP Entegrasyonu