WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun şikayet hakkının doğması için borçluya icra emri tebliği şarttır (Yargıtay 34 XX 845/616 E, 2016/14994 K). Somut olayda, borçluya henüz icra emri tebliğ edilmediğinden borçlunun şikayet hakkı doğmamıştır. Bu nedenle, borçlunun, icra emri gönderilmesine yönelik icra mahkemesi kararını istinaf etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; istinaf kanun yoluna başvuranın kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmasının şart olduğu ve borçlunun bu aşamada kararı istinaf etmekte hukuki yararının olmadığı anlaşıldığından, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalı borçlu vekilinin Mersin 5....

Davalıya 16/08/2020 tarihinde tebliğ edilen icra emri 29/05/2020 tarihli olup icra inkar tazminatı ya da istinaf aşamasında yapılan yargılama gideri icra emrine konu edilmemiştir. İcra dosyası içerisinde fiziki olarak ya da UYAP ortamında düzenlenmiş 29/05/2020 tarihli icra emrinden başka bir icra emri de bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı-alacaklının icra inkar tazminatı nedeniyle icra emri gönderilmesi talebinin 06/10/2020 tarihli Müdürlük kararı ile reddedilmesi doğru olmamıştır. Dosya hesabının doğru yapılması için de öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile hükmedilen icra inkar tazminatı ve yargılama giderinin tahsiline yönelik icra emri gönderilmesi, icra emrinin tebliğ edilerek borçlunun şikayet süresi de beklendikten sonra yeniden dosya hesabı yapılması gerekmektedir....

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; hesap kat ihtarnamesi tebliğ işlemi usulsüz olduğundan mahkemece icra emri iptal edildiği halde, aynı takip dosyasından yeniden icra emri gönderildiğini ileri sürerek icra işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; icra emrinin iptaline karar verilmesinden sonra gönderilen hesap kat ihtarı tebliğ işleminin de usulsüz olduğu gerekçesi ile icra emrinin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; hesap kat ihtarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunun...

    Her ne kadar davacı vekili tarafından yargılamanın duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de, HMK 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan dosya üzerinde karar verilebileceğinden davacı vekilinin istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması talebi yerinde olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş olup; Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu T3 hakkında genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlenip borçluya ödeme emri tebliğ için çıkartıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeden icra müdürlüğüne vermiş olduğu 0108/2022 tarihli dilekçe ile takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce itiraz süresi içerisinde olduğundan takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğüne verilen 17/08/2022 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itiraz geçerli olmadığından takibin durdurulması işleminin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce 17/08/2022 tarihinde borçlunun...

    Her ne kadar Zonguldak İcra Müdürlüğündeki takip, İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin devamı da olsa ve İstanbul'da başlatılan ilk takipte davacı borçlunun takip dayanağı çekten haberdar olduğu sabit olsa da, davacı borçlunun İstanbul İcra Müdürlüğüne yaptığı yetki itirazının davalı alacaklı tarafça kabul edildiği, dosyanın Zonguldak İcra Müdürlüğüne gönderildiği hususları davacı borçlu tarafa bildirilmemiştir. Zonguldak İcra Müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinde de bu takibin İstanbul 18. İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin devamı olduğuna dair bir ibare yoktur. Bu durumda davacı borçlu tarafa Zonguldak İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin gönderilmesi gerektiği açık olup, mahkemece bu sebeple davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi yerinde olup, davalı alacaklının istinafında isabet bulunmamaktadır....

    (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir. Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12. HD 10.03.2003 T 1505- 4760 Sayılı ilamı,12 H.D. 24/03/2016 T 2015/29803 E. 2016/8786 K.)...

    Ancak, usulüne uygun icra kefaleti olsa ve hakkında takip yapılan asıl borçlu yönünden takip kesinleşse dahi, icra kefiline icra emri çıkarılarak tebliğ edilmedikçe, kefil hakkındaki takibin devamı mümkün değildir. Somut olayda şikayetçi ...'in 31/03/2015 tarihinde dosya borcuna icra kefili olduğu, ancak şikayetçiye usulüne uygun bir icra emri tebligatı yapılmamış olduğu belirlenmiştir. İcra emri tebliğ edilmeden kefil yönünden şikayet hakkı doğmaz ve icra kefaletinin geçersizliği ileri sürülemez. O halde, mahkemece; şikayetçi icra kefiline icra emri tebliği yapılmadığından şikayet hakkı doğmadığı ve bu aşamada hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

      müracaat edilerek takibin durdurulması yönünde talepte bulunulduğu, buna göre ödeme emri tebliğ tarihine göre icra müdürlüğüne yapılan itirazın süreden reddi gerektiği, icra müdürlüğünün ret kararının sonucu itibariyle yerinde olduğu kabul edilerek, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

        İİK.nun 149. maddesi gereğince icra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz “üçüncü şahıs” tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti 3. şahsa geçmiş ise ayrıca bunlara birer icra emri gönderir. Takip dayanağı 06.12.2005 tarih ve 9790 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin, 2.200.000,00 YTL. için düzenlendiği ve kesin borç ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin, kesin borç ipoteği olması nedeniyle, borçluya İİK.nun 149. maddesi gereğince icra emri gönderilebilmesi için İİK.nun 150/ı maddesinde öngörülen koşulların oluşmasına gerek yoktur. Bu durumda İİK.nun 149. maddesinde öngörülen koşullar oluşmuş olup, borçluya icra emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece, borçlunun şikayetleri incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun, takipten önce bir ihtarname keşide edilmeden, ödeme emri yerine icra emri gönderilemeyeceğini ve borcun ödenip kapandığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, alacaklı tarafından borçluya ihtarname tebliğ edilmediğinden ipotek alacağının kesinleşmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu