WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    un kira sözleşmesini devir yetkisi olup olmadığının tespiti ile devir yetkisinin bulunması durumunda 5237 sayılı TCK'nın 211. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. Aynı yasanın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur....

      Sulh Hukuk Mahkemesince, davacıların dönem içinde belirlenen kira parasının sözleşmede kararlaştırılan kira parasının üzerinde bir miktara çıkartılmasını istediklerini, davanın bu niteliği ile HUMK'nun 8/2-1 maddesinde belirlenen kira tespiti davası olmadığını, sözleşmede kararlaştırılan şartların iptali ile sözleşmenin yeni ekonomik şartlara uydurulması isteğini içeren uyarlama davası olduğu belirtilerek dava değerine göre görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın HUMK'nun 8/2-1 maddesinde belirtilen kira tespit davası olduğunu, kira parasının her yılın sonu nasıl belirleneceğine dair taraflar arasında bir mutabakat mevcut olduğunu ve tarafları bağladığını, tarafların kira parasının miktarında anlaşamadıklarına göre ancak kira parasının tespiti için dava açmak hakkına sahip olduklarını belirterek Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

        Davalı idare; 29.04.2006 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinin 28.04.2011 tarihinde sona erdiğini, Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı arasında yapılan 15.06.2011 tarihli protokolle işletme hakkının Sağlık Bakanlığının ilgili kurumlarına devredildiğini, Sözleşme süresinin sona ermesinden sonra davalı hastane baştabipliğinin 08.08.2011 tarihli yazısı ile protokole işaret ederek ihale ile yeniden kiralamanın yapılacağını, 26.09.2011 tarihli yazı ile başka bir amaçla kullanılacağından sözleşmenin feshi ile 15 gün içinde işyerinin tahliye ve tesliminin talep edildiğini, idarenin sözleşmeyi tek taraflı feshetme ve tahliye hakkına sahip olduğunu, davacının kiracılık sıfatının sözleşmenin hitamı ile son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında 29.04.2006 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile ......

          Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya dayanak olan 15/04/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 5. maddesinde kira artışının TÜFE oranında yapılacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece, yıldan yıla yenilenen kira dönemlerinde davalının TÜFE oranında arttırım yapmak sureti ile kira bedellerini ödediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; kira parasının miktarına ilişkin olarak taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edildiğine ve kira parasının dava yoluyla tespiti istenildiğine göre, davalı taraf, artırılması istenilen veya karar verilebilecek miktarı ve bundan daha fazlasını ödese bile dava reddedilmeyip kira bedelinin tespitine karar verilmelidir....

            İli, ... ilçe, tapunun 292/1 pafta, 2780 ada, 64 no’lu parselinde kayıtlı 246,570m2 yüzölçümlü taşınmaz üzerinde bulunan ... içindeki stadın ... önünde bulunan 8720m2 lik otopark alanının 2500m2 lik sundurma hariç kısmının kapalı alan, geri kalanın açık alan otopark- teşhir- reklam- tanıtım- pazarlama- toptan ve perakende satış- satış destek- organizasyon ve fuar alanı olarak kullanılmak üzere” 30.05.1995 tarih ve buna ek olarak yapılan 22.10.1995 tarihli protokol ile ihbar olunan ...na 49 yıllığına tahsis edildiğini, ...ndan 03.03.2011 tarihli 30 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını ve halen kiracı olarak kullandığını ancak davalının 29.03.2013 tarihli resmi yazı ile söz konusu yerin ...na 49 yıllığına tahsis edilen yerlerden olmadığı belirtilerek yerin İl Müdürlüğü’ne devrini aksi halde mülkiyet hakkına dayalı olarak tahliye edileceğinin ihtar edildiğini belirterek kiracılık sıfatının tespiti ile el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1555 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; Davacılarının Zerrin Kaynar, Hanife Nesrin Ateş, Berin Tokman, davalısının T3 olduğu, davanın 2018 yılı aylık kira bedelinin 7.000,00 TL olarak tespiti, aksi halde yeni kira dönemi için 8.000,00 TL olarak kira bedelinin tespiti talebiyle 8.000,00 TL dava değeri üzerinden 31.12.2018 tarihinde açılan davanın halen derdest olup aynı kira sözleşmesine ve aynı dükkan niteliğindeki taşınmaza ilişkin bulunduğu anlaşılmış ise de; eldeki dava dosyasında davaya konu kira döneminin 01.01.2022- 01.01.2023 olduğu, dolayısıyla kira bedelinin tespitinin talep edildiği dönemlerin farklı olması sebebiyle her iki davanın tarafları (satın almaya dayalı halefiyet sebebiyle) ve konusu aynı olsa bile davaların hukuki sebeplerinin farklı olduğu, farklı dönemler için kira bedelinin tespitinin istenmiş olması sebebiyle derdestlik ilişkisi bulunmadığı anlaşılmakla davalılar vekilinin bu husustaki istinaf taleplerinin reddine karar vermek...

              Şti.nin “Ana Kiracı”, üçüncü kişi Mareks … AŞ.’nin “Alt Kiracı” olarak yer aldığı, kira bedellerinin alt kiracı tarafından sözleşmedeki ana kiracıya ödeneceği ve ayrıca alt kiracının ana kiracıya hava parası adı altında ödeme yapacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Alt kira sözleşme tarihinin üst kira sözleşme tarihinden önce olması ve kiraya veren ... … Ltd. Şti.’nin imzasının bulunması, anılan sözleşmenin içeriği karşısında alt kira sözleşmesi olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği gibi, Türk Borçlar Kanunu’nun 322. maddesinin 2. fıkrası gereğince, bu imzanın, kiralananın üst kiracı tarafından alt kiraya verilmesinde asıl kiraya verenin yazılı rızasının bulunduğuna ilişkin atıldığının kabülünü gerektirir. Bu sözleşmeye dayanarak asıl kiraya veren ... Limited Şirketinin, Mareks.... A.Ş. den kira bedeli talep etmesi ve ödenmediği iddiası ile aleyhine icra takibi başlatması veya tahliye talebinde bulunması da mümkün değildir....

                Hakim takdir hakkına dayalı olarak karar verirken alacaklı ve borçlunun ekonomik durumlarını, alacaklının çıkarlarını, uğradığı zarar miktarını tespit eder....

                  Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi niteliğinde irtifak hakkı bulunduğundan bahisle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek tensip ile birlikte görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanun'unun 299. ve devamı maddelerinde düzenlenen kira akdi ile Türk Medeni Kanun'unun İkinci Kısmın birinci bölümünde yer alan, irtifak hakkı, kurulması, sonlandırılması, sonuçları itibariyle birbirinden tamamen farklı olan haklardandır. Türk Medeni Kanununda üst hakkına ilişkin 826. Maddesinde “Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık irtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu