Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez. İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir. İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır....
İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez....
Yaylasında bulunan 6197 parsel sayılı taşınmaz için 22 yatak kapasiteli bir yıldız otel-lokanta yapılmak üzere davalı şirket lehine 21.06.1996 tarihinde başlamak üzere 49 yıllığına irtifak hakkı tesis edildiğini, irtifak hakkının tapuda yanlışlıkla intifa hakkı olarak yazılı olduğunu, davalının 22.09.2004 tarihinde çekilen ihtara rağmen irtifak hakkı bedellerini ödemediği gibi tapudaki intifa kaydının irtifak hakkı olarak düzeltilmesi isteklerini de yerine getirmediğini ileri sürerek, tapudaki irtifak hakkı şerhinin terkini ile birikmiş irtifak hakkı bedellerinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, yararlarına irtifak hakkı tesis edilen ve özel 7 numaralı imar parseli olan taşınmaz üzerinde sözleşme gereği inşaat yapmak için başvuruda bulunduklarını, ancak ......
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2018/368 2019/542 DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını ve belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, işten çıkartmalara karşı YEDAŞ'ın müdehalesinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili;davacı vekillerince müvekkilinin üst işveren sıfatıyla doğrudan muhatap kabul ettirilmek istenmesi ve hükmü veren yerel Mahkemece bunun sorgusuz sualsiz kabul edilmesinin hatalı olduğunu, yüklenici firma ile aralarındaki ilişkinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, müvekkilinin bakım ve onarım işini kendisi işçi çalıştırmadan Karel İnş. Elk. Tur. San. Ve Tic. A.Ş.'...
Aynı yasanın 781.maddesi uyarınca da irtifak hakkı, bir sözleşmeyle kurulur. Üst hakkı irtifakı sözleşmeyle kurulduğundan, taraflar sözleşmede kararlaştırılan hükümlerle bağlıdır. Her ne kadar Türk Medeni Kanununun 783.maddesinde irtifak hakkının, tescilin terkini veya yüklü ya da yararlanan taşınmazın yok olmasıyla sona ereceği belirtilmiş ise de, uygulamada ve doktrinde üst hakkı sözleşmesine aykırı davranışların da üst hakkı irtifakının terkini sebebi olacağı kabul edilmektedir. Üst hakkı irtifakına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı, davalının 01.06.2000 tarihinde tapuya tescil edilen üst hakkı irtifakı sözleşmesinin 4 ila 13.maddelerine aykırı davrandığını ileri sürmüş, iddiasına dayanak olarak da Milli Emlak Müdürlüğü denetim memuru tarafından düzenlenen 05.06.2001 tarihli raporu göstermiştir. Gerçekten, dayanılan raporun incelenmesinden; davalının hangi nedenlerle sözleşmeye aykırı davrandığının gerekçeli olarak gösterildiği görülmektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2022 NUMARASI : 2021/404 ESAS - 2022/910 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : DAVALI-KARŞI DAVACI : ALİHAYDAR ADANUR - Üsküdar/ İST VEKİLİ : Av. MUHARREM KARAOĞLAN Kadıköy/ İSTANBUL DAVANIN KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) Dava Tarihi : 17/02/2015 Karar Tarihi : 13/04/2023 Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 24/04/2023 Davalıların istinaf başvurusu üzerine dairemizce duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava; Bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline ilişkindir....
A.Ş ortak girişimi arasında 30 yıl süreli "Daimi ve Müstakil Üst Hakkı Karşılığı Tesis Yapım ve İşletme İşi İhale Şartnamesi/Sözleşmesi" imzalanarak söz konusu durumun tapuda tescil edildiği, taşınmaza ilişkin emlak vergisi beyannamelerinin irtifak hakkı sahibi olan davacı şirket tarafından verildiği, davalı idare tarafından taşınmaza ilişkin olarak davacı adına tapuda üst hakkının tescil edildiği tarihten sonrası dönemlerine ilişkin bina vergisi ve ferilerinden oluşan ödeme emirlerinin gönderilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkilerin kullanılmasına imkan veren irtifak hakkının çeşitlerinden olan intifa hakkı ile üst hakkının hüküm ve sonuçlarının birbirinden farklı olduğu, intifa hakkı ile üzerinde tesis edilen taşınmazdan tam bir yararlanma yetkisi elde edilmekte iken üst hakkı ile sadece inşaat yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi elde edildiği, dolayısıyla üst hakkı (inşaat hakkı) ile intifa hakkının sağladığı...
Bu durumda, üst hakkı sözleşmesinin kiralama işleminin unsurlarını taşıyor olması nedeniyle kiralama mahiyetinde kabul edilmesi gerekmekte olup üst hakkı tesisi işleminin ve karşılığında tahsil edilen üst hakkı bedelinin vergileme açısından da kiralama hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, davacı tarafından belirli vadelerde ödenen üst hakkı kullanım bedeline ait borcun her bir taksitinin ödenmesi gereken tarihte tahakkuk ettiği açık olduğundan, dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
Dava konusu olayda taraflar arasındaki ihtilaf davacı ile davalı taraf arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olup, taraflar arasındaki ihtilafın kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle HMK 4. madde gereğince kira ilişkisinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığa bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait olup, bu özel düzenleme gereği davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, davacı kiraya veren, taraflar arasındaki mini ekskavatör kiralama sözleşmesine göre davalı tarafa iş makinesini teslim edildiğini ancak davalı tarafça iş makinasının satılması nedeniyle iş makinasının bedelinin tespiti ile makina bedelinin davalı taraftan tahsilini talep etmektedir. Uyuşmazlık taraflar arasındaki kira sözleşmesi uygulanarak ve incelenerek çözüme ulaştırılacaktır. Yukarıda yer alan madde uyarınca açılan davada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir....
Ancak; Davacı idarece taşınmaz üzerinde 49 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 ve 2 nolu bentlerindeki (daimi) kelimesinden sonra gelen (irtifak üst hakkı) ibarelerinin hükümden çıkartılmasına, yerlerine ayrı ayrı (ve müstakil nitelikli üst hakkı) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....