İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda;"........ bilirkişinin kök ve ek rapordaki davacının çalışma süresi davacının 2017 yılı Ocak ayı itibari ile aylık net ücretinin 10.110,40 TL, brüt ücretinin 14.019,48 TL olduğunu; fark ücret alacağı, fazla çalışma alacağı, ikramiye alacağı, fark ücret alacağı, yıllık izin ücret alacağına ilişkin belirleme ve hesaplamalarının dosya kapsamında yasaya ve usule uygun olduğu; davalı şirketin davacının iş aktini sona erdirdiğinde iş aktinin feshedildiği tarihteki ücret üzerinden dava konusu alacaklarla ilgili ödeme yapmadığı; dava konusu olan alacakları eksik ödediği keza iş yeri uygulaması haline gelen ikramiye alacağını ödemediği gibi davalı işverenin bilirkişinin belirlediği davacının fazla çalışmasına ilişkin ücretleri ödemediği; davacı vekilinin kök bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu yıllık izin alacağı, fazla çalışma ücret alacağı, ikramiye alacağı, fark ücret alacağı davasının harcını da yatırmak sureti...
Davacı tarafından noter kanalı ile gönderilen ihtarname ile, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram-genel tatil ücret alacaklarının ödenmediğinden iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirtmiştir. 4857 Sayılı Yasanın 24/II -e maddesinde ücretin kanun hükümleri veyahut sözleşme şartlarına göre ödenmemesi halinde işçinin iş aktini haklı olarak fesih edebileceği düzenlenmiş olduğu, hafta tatili ve ulusal bayram-genel tatil ücret alacağı, geniş anlamda ücret kavramı içerisinde yer aldığı, dosya kapsamı ve bilirkişi raporundan davacının ücret alacağı, hafta tatili alacağı ve ulusal bayram-genel tatil ücret alacağı bulunduğu anlaşıldığından iş aktini fesih eden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı sonucuna varılmıştır....
Taraflarca kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı, asgari ücret indirim alacağı, bakiye ücret alacağı, yıllık izin ücret alacağı talepleri yönünden istinaf edilen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesi isabetli olup, kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilmediğinden, yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 ve 355. maddeleri uyarınca esastan reddine ilişkin oybirliği ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yukarıda yazılı sebepten, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ücret fark alacağı ve yol parası fark alacağı ; bentlerinin tamamen çıkartılarak yerine; “ -Brüt 2.066,09 TL fark ücret alacağı talebinin kabulü ile; brüt 500 TL’lik kısmına dava tarihinden,bakiyesine ıslah tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, “ -Brüt 2.422,00 TL yol parası ücret alacağı talebinin kabulü ile; brüt 300 TL’lik kısmına dava tarihinden,bakiyesine ıslah tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,”rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece yöntemince ispatlanamayan hafta tatili ve genel tatil alacağı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. 4-Davacının ücret alacağı hesabı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Ücret alacağı çalışılan dönem ücreti üzerinden hesaplanır. Son ücrete göre hesaplama yapılması doğru olmaz. Davacının ücret alacağı olduğunun kabul edilmesinde bir isabetsizlik yok ise de; ücret alacağının işçinin son ücretine göre hesaplanması doğru olmamıştır. Ücret alacağı davacının dönemsel ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekili dava dilekçesinde, 2.500,00 TL kıdem tazminatı ve 300,00 TL ücret alacağı ile birlikte diğer belirsiz alacak olan izin, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının tahsilini istemiş ve kıdem tazminatı ile ücret alacağı dışındaki alacaklar yönünden miktar bildirmemiştir. Mahkemece, davacının ücret alacağı reddedilmiş olup, ihbar tazminatı ile izin alacağı talebi yerinde görülmeyerek, reddedilen ücret alacağı miktarının yargılama sırasında 560,00 TL olduğu anlaşıldığından davalı lehine 560,00 TL ret vekalet ücretine hükmedilmiştir....
-TL brüt ihbar tazminatı, 2.217,28- TL brüt ücret alacağı, 10,00.-TL brüt yıllık izin ücreti alacağı, 10,00.-TL belirsiz brüt fazla çalışma ücreti alacağı,10,00.-TL belirsiz brüt ubgt ücreti alacağı, olmak üzere 2.267,28- TL'nin 26.01.2019 tarihili iş akdinin feshinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsilini, işyerinde gıda yardımı, yol ve yemek hizmeti, ayni ve nakdi yardımlar verilmekle hesaplamada dikkate alınmasını dava ve talep etmiştir. Davacı vekili 08/02/2021 tarihli ıslah dilekçesinde; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; ıslah talebinin kabulü ile, 15.350,40- TLsı kıdem tazminatı, 3.581,76- TL ihbar tazminatı alacağı, 8.357,44- TL yıllık ücretli izin alacağı, 68.006,00- TL ücret alacağı, 3.445,50- TL fazla çalışma ücret alacağı ve 1.518,79- TL Ubgt alacağının akdin feshi tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İşverene göre ise de davacının 10/05/2019, 11/05/2019, 13/05/2019 ve 14/05/2019 tarihlerinde mazeretsiz devamsızlık yaptığından fesih yapıldığı savunulmakla, geniş anlamda ücret alacağının tespiti karşısında kıdem tazminatının kabulünde, Yıllık izin ücret alacağı yönünden, kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belgeyle kanıtlamalıdır....
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; işçilik alacaklarından fazla mesai alacağı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı, yıllık izin ücret alacağı ve son ay ücret alacağının hüküm altına alınarak, davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili davacının ücret alacağı olduğunu bildirmesi gerektiği yasal zorunluluğa uymaması nedeniyle ücret alacağına talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, idarenin asıl işveren sıfatının bulunmadığını ileri sürmüştür. 4857 sayılı İş Kanununun 36....