Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasçılıktan çıkarmanın iptali, vasiyetnamenin iptali uygun görülmezse terditli tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 510, 511, 512, 557, 559 ve 570 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Sağlar arası veya ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı pay sahibi mirasçının saklı payına el atıldığı takdirde, yapılan o tasarruf, tenkis davası yolu ile saklı paylı mirasçının saklı payı sağlanıncaya kadar indirime tabi tutulacaktır. Başka bir anlatımla; saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın saklı paylarına el atması halinde onun, ölümünden sonra bu el atmanın ortadan kaldırılmasını, saklı paylarının tamamlanmasını talep ve dava edebileceklerdir. İşte, bu tür davalara da tenkis davası denilmektedir. O halde tenkis davası, miras bırakanın sağlar arası veya ölüme bağlı tasarruf veya tasarruflarıyla, tasarruf edilebilir kısmı aşması halinde, bu tasarrufların, tasarruf edilebilir kısım oranına indirilmesini temin eden hukuki bir olgudur. (4721 s. TMK m. 560- son) Saklı pay sahibi mirasçı, tenkis davası açabileceği gibi, tenkis isteme hakkı, henüz yerine getirilmemiş tasarrufların, yerine getirilmesini istemesi halinde defi yolu ile de kullanılabilecektir. (4721 s....
Mahkemece; vasiyetnamenin iptali davasının ispatlanamadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine varar verilmiş; hüküm, süresinde davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahalli mahkemece verilen hüküm, Dairemizin 03.02.2014 tarih 2013/17015 E, 2014/1384 K sayılı ilamı ile; "5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 20.maddesinde; "(1) Miras ölenin millî hukukuna tâbidir. Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır. (2) Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. 4) Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7 nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. (5) Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tâbidir." düzenlemesi bulunmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesince 26.12.2012 tarihli kararında mirasçılarını mirasından ıskat ettiğine dair vasiyetnamenin açılıp okunmasına karar verildiği, buna karşı davacıların ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/192 esas sayılı dava dosyası ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemiyle dava açtıkları anlaşılmaktadır. Ne var ki, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/192 esas sayılı dava dosyasının 12.06.2014 tarihli celsesinde mevcut dava dosyasının sonucunun beklenilmesine ilişkin ara karar verilmiş ise de 2012/192 Esas sayılı davanın sonucu beklenerek davacıların taraf sıfatı kesinleştikten sonra mevcut dava dosyasında karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
in 19.10.2005 tarihli düzenleme şeklinde miras sözleşmesi gereği Altınkamp işletmesinin kurulu olduğu taşınmazlarda herhangi bir hakkının kalmadığını, diğer tereke mallarında ise sadece saklı payı oranında mirasçılığının kaldığını, davalıların müvekkillerinin yokluğunda Burhaniye Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/510 E. sayılı dava ile hatalı mirasçılık belgesi aldıklarını belirterek, bu mirasçılık belgesinin iptali ve miras bırakan ...'a ait yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davacıların dayanak gösterdikleri ölüme bağlı tasarrufların geçersiz olduğunu, Yargıtayın yerleşmiş içtihatları ile kabul edildiği üzere mirasçılıktan çıkarma, mirastan feragat, mirasın reddi ve mirastan mahrumiyet durumlarının mirasçılık belgesine bir etkisinin bulunmadığını, mirasçılık belgesinde bu durumlar yok sayılıp, miras payları gösterilerek karar verilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ölüme bağlı tasarruf iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5.90 TL. kalan harcın temyiz edenlerden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nun 511. maddesinde düzenlenen; “Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir." Hükmü uyarınca mirastan iskatta miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Mirasçılık belgesi, maddi bir olayın varlığını ve kişiler arasındaki irs ilişkisini tespit eden belgelerdir. Mirasçılıktan çıkarma (iskat mirastan feragat ya da mirastan yoksunluk (mahrumiyet) hallerinin varlığı veraset belgesi verilmesine engel değildir....
Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak saptanmalıdır. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir. Vasiyetnamenin hangi durumlarda iptal edilebileceği kanunda tahdidi olarak sayılmıştır. TMK'nın 557. Maddesi uyarınca "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." Bu durumlardan birisinin varlığı halinde vasiyetnamenin iptali istenebilir. Her ne kadar murisin yapmış olduğu usulüne uygun bir şekilde düzenlenmediği belirtilmiş ise de incelenen 02.11.1998 tarihli 39191 yevmiye sayılı vasiyetin usulüne uygun bir şekilde düzenlendiği değerlendirilmiş vasiyeti geçersiz kılacak hukuka aykırı bir husus tespit edilmemiştir. Vasiyetin Kocaeli 2....