DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava ehliyetsilzik, şekil eksikliği, irade fesadının sakatlanması hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan vasiyetnamenin iptali veya tenkis talebine ilişkindir. Vasiyet, bir kimsenin ( gerçek kişi ) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacı bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılmasıdır. TMK'nın 557'nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK'nın 557'nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir....
Ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır. İptal davasındaki hak düşürücü süre, 4721 sayılı TMK'nın 559. maddesinde, "İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer....
Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....
Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamı taşır. Bu hüküm sadece muayyen mal vasiyetleri için geçerlidir. Mirasçı nasbına ilişkin vasiyetnamelerde uygunlanmaz. Çünkü atanmış mirasçı vasiyetçinin mirasçısı olup, terekenin aktifi pasifinden az ya da çok olsa da, tasarruf geçerliliğini korur. TMK.nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK.nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/302 Esas sayılı dosyası ile mirasçılarını tebligat yapılmak suretiyle 05/08/2014 tarihinde mahkemece açılarak okunduğunu, vasiyetnamenin içeriğini de kapsayan mahkeme kararının ,murisin eşi Nusret KARAER'E 21/08/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, eşinin işbu vasiyetnameye itiraz etmediğini, davacının murisinin, vasiyetçinin eşi Nusret KARAER'in yasal süre içinde vasiyetnamenin iptali talebinin olmadığı gibi vasiyetname kendisine tebliğ edilmesine rağmen tenkis davası açmadığını aksine vasiyetname gereği eşine ait iki taşınmazın intifa hakkını da ölene kadar kullandığını, davacının murisinin hak düşürücü 1yıllık süre içinde iptali ve tenkis davası talebinde bulunmamakla mirasa ilişkin talep hakkını bu şekilde kaybettiğini, taşınmazlardaki intifa hakkı dışında bir hakkının kalmadığını, bu hakkında 2017 yılında ölümüyle son bulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliği'nde düzenlenen vasiyetnamenin artık hükümsüz hale geldiği kuşkusuzdur. Bu noktada ise eldeki davada tartışılması gereken husus; asıl ve birleşen davada iptali istenen 30.10.1987 tarihli ... ...'de düzenlenen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.İptali istenen 30.10.1987 tarihli vasiyet Alman Hukukuna uygun düzenlenmesi halinde geçerli olacağı açıktır. Ancak mahkemece dava konusu vasiyetnamenin Alman Kanunlarına uygunluğu yönünden yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır ....
Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....
Sayılı dosyası ile aynı iddialara dayalı olarak dava açıldığı, açılan davanın reddedildiği ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu nedenle davacının vasiyetnamenin iptali talebi kesin hüküm nedeniyle reddedildiği, davacının vasiyetnamenin tenfizi talebi yönünden yapılan incelemede ise; TMK'nın 595. maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılıp ilgililere okunacağı, vasiyetnamenin usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı, vasiyetnamenin 2010 yılında açıldığı ve kesinleştiği yani bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun anlaşıldığı bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi talebinin de reddine karar vermek gerektiği, davacının tazminat talebine yönelik yapılan incelemede ise; davacının tapu iptali tescil talebi daha önce red edildiğinden...
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada; mirasbırakanın düzenlediği 31.10.1996 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalıya bıraktığı, böylece tasarruf nisabının aşıldığı ileri sürülerek; saklı paya tecavüz nedeniyle tenkise karar verilmesi, birleşen davada ise mirasbırakana ait 31.10.1996 tarihli vasiyetnamenin genel anlamda imkansızlıklar içermesi yanında, özel olarak 5 ve 6. maddelerde belirtilen vasiyetçi istemlerinin TMK’ nun 557/3 maddesi anlamında hukuken imkansız olması nedeniyle vasiyetnamenin iptali talep ve dava edilmiş, mahkemece; vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin ise kabulüne hükmedilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 25.09.2012 günlü ve 2012/15896 E – 2012/19821 K.sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/168 (Kararın Kaldırılarak T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2014/162 ESAS, 2020/275 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali), Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Samsun 3....