Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
Belirtilen gerekçelerle, … nolu ödeme emri ile … sayılı ödeme emrinin … takip dosya nolu kısımlarının iptali isteminin reddine yönelik hüküm fıkrasının kaldırılarak, davanın bu kısım yönünden kabulüne, … sayılı ödeme emri ve … sayılı ödeme emrinin … takip dosya numaralı kısımlarının iptali isteminin kabulüne yönelik hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusu ile dava konusu … nolu ödeme emri ve … sayılı ödeme emrinin … takip dosya nolu kısımlarının iptali isteminin reddine yönelik hüküm fıkrasına davacı tarafından yapılan karşılıklı istinaf başvuruların reddine, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından ödeme emrinin iptali talebi ile şikayet üzerine ilk derece mahkemesi tarafından ödeme emrinin iptaline karar verildiği, ödeme emrinin iptali sonrasında davacı borçluya yeniden ödeme emri gönderildiği 2.ödeme emrinin davacıya 28.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği davacı vekili tarafından ödeme emrinin iptali talebi ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin süreden reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Dairemizce davanın reddine ilişkin mahkeme kararının sonucu itibari ile doğru olduğu kanaati ile istinaf talebinin reddine dair verilen karara karşı temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay 12....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, icra dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline ilişkin kararın temyiz edildiğini, takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yapılan temyiz incelemesi temyiz sonucunda takibin iptali halinde müvekkilinin telafisi zor durumlara düşebileceğini, bu nedenle ödeme emrinin iptalinin gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra emrinin iptaline ilişkin karar kesinleşmeden düzenlenen ödeme emrinin iptali şikayetidir. İzmir 17....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket adına … Vergi Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 704.090,70 TL tutarlı, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağını oluşturan 704.090,70 TL tutarında ecrimisil tahakkukuna ilişkin ihbarnamenin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… esasında açılan davada, 27/10/2016 tarihli kararı ile ecrimisil ihbarnamesinin 336.740,66 TL'lik kısmının yürütmesinin durdurulmasına, 367.350,04 TL'lik kısmı yönünden ise yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği, dava konusu ödeme emrinin 367.350,04 TL'lik kısmında hukuka aykırılık, 336.740,66 TL kısmında ise hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu ödeme emrinin 336.740,66 TL tutarındaki kısmının iptaline, 367.350,04 TL tutarındaki kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2020/13367 Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla örnek 10 icra takibi başlatıldığını, ayrıca takibe konu edilen çekte de müvekkilinin ilk ciro yapan lehtar konumda olduğunu ve çeki keşide eden olmadığını, müvekkilinin yerleşim yerinin Bağcılar olduğunu bu sebeple yetkili yerin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, ödeme emrinde bulunması gereken zorunlu unsurlardan biri de icra dairesine ait banka hesap bilgilerinin bulunması gerektiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emri üzerine herhangi bir hesap bilgisi bulunmadığını, ödeme emrinin gönderilmesi icra takip işlemi olması nedeniyle gönderilen ödeme emrinin iptali gerektiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin sağ orta kısmında toplam alacak olarak 4.828.791,78 TL toplam talep edilirken ödeme emrinin sol orta kısmında ise 5.185.552,92TL toplam alacak talep edildiğini, iki farklı toplam alacak talep edilmesinin kanuna aykırı bu işlem olduğundan ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkemece eksik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya konu itirazın iptali davasına dayanak olduğu anlaşılan 2014/1540 esas sayılı icra dosyasına ait ödeme emrinin takip borçlusu ...’na hangi tarihte tebliğ edildiği anlaşılamamaktadır. Ödeme emrinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasının aslı ya da onaylı sureti ile bunlar yoksa tebliğe dair ... kaydının dosya arasına konularak gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına ihtirazi kayıtla verdiği katma değer vergisi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergi ve fer'ilerinin tahsili amacaıyla tanzim edilen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ödeme emri içeriğindeki tahakkukların davacının 07/07/2014 tarihinde ihtirazı kayıtla verdiği katma değer vergisi beyannamelerine dayandığı, ödeme emrinin içeriğindeki tahakkukların iptali istemiyle açılan davalarda davaların kabulüne karar verildiği, bu nedenle ortada kesinleşmek suretiyle vadesinde ödenmeyen herhangi bir amme alacağı bulunmadığından, dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı firmaya, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20/v maddesi uyarınca İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih … sayılı kararı ile verilen 613.752,00-TL para cezasının tahsili amacıyla davalı idare tarafından düzenlenen … tarih … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; iptali istenen dava konusu ödeme emrinin maddi ve hukuki dayanağını oluşturan idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, ödeme emrinin iptali sebeplerinin maddi olayda gerçekleşmediği görüldüğünden, idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir....
Şikayet dilekçesinin incelenmesinde, icra emrinin kısmen iptali ve icra emrinin tazminine ilişkin işlemin iptali talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılmak suretiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Oysa taleple bağlılık ilkesi uyarınca, takibin iptali talebi bulunmadığı nazara alınarak talepten fazlasına karar verilemez. O halde Bölge Adliye Mahkemesince dava dilekçesindeki talepler değerlendirilerek, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen alacaklar yönünden icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, HMK’nın 26. maddesine aykırı bir şekilde talep aşılarak takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32....