"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davaya konu ödeme emirlerinin dava açıldıktan sonra davalı kurum tarafından iptal edildiği, iş mahkemesine açılan ödeme emrinin iptali davasının kurumun cebren tahsil ve takip işlemlerini durdurmadığı, Yargıtay 10. H.D.'nin yerleşik uygulamasına göre ödeme emrinin iptali davalarında kuruma başvuru şartının yerine getirilmesine gerek bulunmadığı, bu nedenlerle kurumun davanın açılmasına sebebiyet verdiğinin kabulü gerektiği, istinafa konu davada davalı kurum aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin ve yine itirazın iptali davasına özgü bir yaptırım türü olan kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olduğu, böylelikle istinaf istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı; asıl ve birleşen davalar ile, 2013 yılı 9-11 aylarına ait ödenmeyen prim, işsizlik sigorta primi ile damga vergisi için davalı Kurum tarafından ödeme emri gönderilmiş ise de ödeme emrine konu alacağın dayanağını oluşturan müfettiş raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini bu nedenle borcun dayanağını bilmediklerinden bahisle ödemi emrinin iptali ile ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesini istemiştir. Mahkemece; 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi gereğince kendisine ödeme emri tebliğ edilen şahıs borcu olmadığı, borcu ödediği veya borcun zaman aşımına uğradığı iddiasıyla yetkili ve görevli iş mahkemesine 7 günlük süre içerisinde dava açabilecek olup ilgili kanun maddesinde itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, takibin dayanağı raporlarına kendisine tebliğ edilmediği iddiası ile davalı Kurumca yapılan takibin iptali istenilemeyeceğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki, 24.02.2006 tarihli iş müfettiş raporunda; dava dışı ......
, beyin ödemi) sonucu öldüğü olayda; Adli Tıp 1....
K A R A R Davacı; asıl ve birleşen davalar ile, 2013 yılı 2,3,4,5 aylarına ait ödenmeyen pirim, işsizlik sigorta primi ile damga vergisi için davalı Kurum tarafından ödeme emri gönderilmiş ise de ödeme emrine konu alacağın dayanağını oluşturan müfettiş raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini bu nedenle borcun dayanağını bilmediklerinden bahisle ödemi emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece; 6183 sayılı yasanın 58. Maddesi gereğince kendisine ödeme emri tebliğ edilen şahıs borcu olmadığı borcu ödediği veya borcun zaman aşımına uğradığı iddiasıyla yetkili ve görevli iş mahkemesine 7 günlük süre içerisinde dava açabilecek olup ilgili kanun maddesinde itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, takibin dayanağı raporlarına kendisine tebliğ edilmediği iddiası ile davalı kurumca yapılan takibin iptali istenilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
in 24.04.2011'de akciğer ödemi nedeniyle öldüğünü, murislerinin ölümünden sonra bakiye kredi taksitlerini ödemesi gereken davalının ödeme yapmadığını, poliçe tanziminde murisin yeterince bilgilendirilmediğini belirterek bakiye kredi taksitlerinin iptali ile ödenen taksitlerin istirdatını talep etmişlerdir. Davalı vekili, şirketlerinin sözleşmeyi ile grup sigortası olarak yaptığını, davacılar murisi ile şirketleri arasında imzalı sözleşme bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacılar murisinin kredi kullanımından çok önceki rahatsızlığının vefata neden olduğunu, murisin teminat dışı haller hakkında bilgilendirilmiş olması ve ölümün poliçe öncesindeki hastalıktan doğması nedeniyle zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Katılanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında sanığın ne olduğunu görmediği sert bir cisim ile ensesine vurduğunu beyan etmesi, katılandaki yaralanmanın kesi, kemik kırığı ve beyin ödemi oluşturması ve hayati tehlikeye neden olması karşısında sanık hakkında TCK'nin 86/3-e maddesi hükmünün uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş o yer Cumhuriyet savcısının, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Müteveffanın, meydana gelen trafik kazası sonucu tedavi gördüğü sırada 11.06.2007 tarihinde kafa travmasına bağlı beyin ödemi sonucu vefat ettiği anlaşıldığından tebliğnamedeki 1 nolu, sanığın sürücü belgesi örneği UYAP ortamından alınarak dosyasına eklendiğinden 2 nolu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın kusurunun bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle; hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 07/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar ... ve ... dava dilekçesinde; muris ... 24/04/2011 tarihinde akciğer ödemi teşhisi ile vefat ettiğini, vefatından önce Vakıfbank ... / ... şubesinden 10.000,00 TL tüketici kredisi kullandığını, kredi kullanımı sırasında diğer davalı ......
Tıp Fakültesi Hastanesinden aldırılan 19.07.2009 tarihli raporunda, occipital bölgede 2cm'lik kesi mevcut olduğu, mağdurda beyin ödemi oluştuğundan hayati tehlike geçirdiği belirtilmişse de, mağdurun klinik bulguları ile bu hususun desteklenmediği mağdurun sistem muayenelerinin doğal olduğunun belirtilmesi karşısında tespit edilen yaralanma bulgularına göre mezkur raporun hükme esas alınacak yeterlilikte olmadığı gözetilmeden, katılanın mevcut raporunun ve tüm tıbbi belgeleri ile birlikte Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek buradan aldırılacak raporun sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....