WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu süre ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 21.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 30.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, süresinde itiraz edemediğinden talebinin süresiz şikayet olarak ele alınmasını talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun borca itirazının süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....

    Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 169/a maddesi uyarınca, takibin durdurulması talebi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı tarafın borca itiraz etmediğini, sadece İİK 170/a maddesi uyarınca şikayette bulunduğunu, Takibin durdurulması gibi bir hukuki söz konusu olmadığını, Davacı tarafın, % 20 'den az olmamaz üzere kötü niyet tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının ödeme emrinin usule aykırı olduğuna dair şikayetinin kabulü ile; ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/10/2019 olarak düzeltilmesine, davacının takibe konu senedin kambiyo vasfı olmadığına dair şikayeti ile borca itiraz taleplerinin reddine, dair karar verilmiştir....

    Tebligat Kanunun aradığı şartlara haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinden 01/08/2019 tarihinde haberdar olduğunu, ikametgahının Osmaniye ili Kadirli İlçesi Azaplı Köyü olduğunu, İİK.nun 50.maddesi atfıyla HMK.nun ilgili maddeleri gereği icra takibinin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğini, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, takibe konu ödeme emrinin örnek 7 olduğunu faiz ve buna benzer durumların itirazla duracağını, karşı taraf ile herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığını, bu kadar borcunun olmadığını, bu nedenle asli ve ferileri dahil olmak üzere borcun tamamına ve sebebine itiraz ettiğini bu nedenlerle ödem emrinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin muttali olunan 01/08/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, İskenderun İcra Dairesinin 2019/15840 Esas sayılı dosyasındaki takibin Kadirli İcra Müdürlüğünün 2019/235 Talimat sayılı dosyasındaki hacizlerin iptali ile durdurulmasına, takibin iptaline, kötü niyetli karşı...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Erdemli İcra Müdürlüğü'nün 2020/2335 Esas sayılı dosyasının içinde yer alan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında muhatabın işe gittiğini ve daimi çalışanı olduğunu beyan eden Gülsüm Su'nun imzasına tebliğ edildiğinin belirtildiği, yapılan tebligat işleminin Tebligat Kanunu hükümlerine yerleşik Yargıtay ve İstinaf uygulamasına uygun olarak yapılmış olduğu, icra dosyasında 10 ihtarnamesi (örnek 10 ödeme emri olması gerekirdi) gönderildiği ve bu ihtarnamenin muhatabın işe gittiğini ve daimi çalışanı olduğunu beyan eden Gülsüm Su'nun imzasına 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının en geç bu tarihte takipten haberdar olduğu, davacıya Erdemli İcra Müdürlüğü'nün 2020/2335 Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin 10/11/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi nedeni ile ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine, ödeme emrinin 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği kabul edildiğinden imzaya, borca...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından , alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiğinin anlaşıldığı , İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itirazın ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı, mahkemece davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu, ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353- (1) b) 2) maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Ankara 3....

    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamında borca itiraz olup, icra mahkemesince aynı Kanun'un 169/a maddesine göre incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazından vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesi tazminat talebinin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar (HGK'nun 16.10.1996 tarih, 1996/601-711 ve 21.3.2001 tarih, 2001/266 sayılı kararları). Somut olayda; borçlu borcun bir kısmını takip öncesinde ödediğini iddia ederek ödenen miktar kadar takibin iptali talebinde bulunduğu, alacaklının borçlunun borca itirazından sonraki bir tarihte itiraza konu alacak kısmından icra dosyasında feragat ettiği görülmektedir....

      Somut olayda; dava konusu icra takibine yönelik olarak ödeme emrinin 26/06/2020 tarihinde borçlu davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin 30/06/2020 tarihinde yaptığı itiraz üzerine icra takibinin durduğu, davanın ise ödeme emrinin tebliğinden önce 04/02/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Böylelikle dava tarihinde yetkili ... Müdürlüğü tarafından çıkarılmış ve itiraz edilmiş ödeme emri olmadığından, açılan davada itirazın iptali davasının dava şartı bulunmadığından, davanın usulden reddine, davacının icra takibini kötü niyetle yaptığı davalı tarafça ispatlanamadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı -borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkil şirkete ödeme emrinin usulsüz olraak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın iptali için yerel mahkemede dava açıldığını, ancak mahkeme tarafından borca itirazda bulunulmuşcasına takibin türü gereği İİK 62 maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine yapılacağı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak usulsüz tebligattan ötürü müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinin iptali ile davanın kabulüne, mevcut ve yapılacak olan hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

        Davalı borçlu vekili ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olmayan ....04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili adına çıkarılan örnek ... ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olarak muhtara teslim edildiğini, bu şekilde takip kesinleştirilerek müvekkili aleyhine hacze girişildiğini, müvekkilinin iş bu icra takibinden haberdar olması ile iş bu itiraz dilekçesini verdiğini bildirerek borcun tamamına, faiz oranına, faiz miktarına ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. İcra Müdürlüğünce süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile dava açılmış ve mahkemece ....05.2015 tarihli kararı ile, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 03.04.2015 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edildiğinin mahkeme kararı ile kabulü üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu