İş Mahkemesi'nin 2017/144 Esas sayılı dosyasında haksız kesintilerin iadesine karar verildiğini, bu kararlara rağmen maaşındaki haczin devam ettiğini fark eden davacının kesintinin iptali için Kuruma başvurduğunu ancak maaşı üzerinde devam eden kesintinin eski haciz olmadığı, 2000/1858 takip sayılı Semod Teks. ve Kon. San. Tic. Ltd. Şti.'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2021 NUMARASI : 2021/705 ESAS- 2021/1276 KARAR DAVA KONUSU : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya verilen 15.000,00 TL bedelli senedin 75.000,00 TL olarak tahrif edilmek ve boş kısımları doldurulmak sureti ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/43 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına konu edildiğini, bu ihtiyati haciz kararının İstanbul 4....
Bu hükme göre; genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecektir. Somut olayda; alacaklı tarafından, ... 49....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan tapu kaydındaki haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Madde uyarınca malumat sorulduğunu, icra müdürlüğünce verilen cevapta haczin devam ettiğinin bildirdiği ancak dosya kapsamında İİK md. 153/a-1 maddesi uyarınca üç aylık yasal süre içerisinde satış talep edilmemiş olduğu gibi satış avansının da yatırılmadığını bu nedenle haczin düştüğünü ve buna göre cevap verilmesi gerektiğini belirterek, müdürlükçe tesis edilen 01/06/2016 tarihli ret kararının iptali ile haczin devam ettiğine ilişkin 16/05/2016 tarihli cevabi yazısının düzeltilerek haczin düştüğünün hüküm altına alınmasını talep ettiği anlaşılmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : 2018/359 2019/396 DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Mutlu mahallesi 36893/1 ada-parsel numaralı 10 nolu bağımsız bölümün üzerine davalı Kurum tarafından 105.988,40 TL lik haczinin olduğunun tespit edildiğini, Kuruma müracaat ederek haczin kaldırılmasının kaldırılmayacak ise nedeninin bildirilmesinin istendiğini, Kurumun cevabi yazısında 2003/11,12, 2004/1,2,3,8, 9,12, 2005/1,2,3,4,5 dönemler tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı kanunun 80....
- K A R A R - Davacı vekili davalı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde diğer davalı alacaklıya üst sıranın verildiğini, ne var ki davalının icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin borçluya usulüne uygun biçimde tebliğ edilemediğini ve bu itibarla da ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğini ileri sürerek sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İcra Mahkemesi'nce benimsenen bilirkişi raporuna göre sıra cetvelinin hukuka uygun bulunduğu, davacının hacze iştirak şartlarını taşıdığının saptanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ödeme emrinin borçluya hangi yollarla tebliğ edilebileceği 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun ilgili maddelerinde gösterilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2007/10365 Esas sayılı dosyasında yapılan 06.11.2007 günlü hacze konu menkullerin davacıya ait faturalı mallar olduğunu, borçlularla ilgisinin bulunmadığını, üçüncü kişinin bu adreste 01.07.2006’dan itibaren tek başına mali müşavir olarak çalıştığını, ... ’ün kardeşi olması nedeni ile ziyaret için geldiği sırada yapılan hacizde hazır görüldüğünü belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde, borçluların huzurunda yapıldığını,üçüncü kişi ile borçluların aynı adreste faal oldukları yönünde çok sayıda belge bulunduğunu, borca itirazın kaldırılması için açılan davanın derdest olduğunu,bu dosyadaki borçlu tebligatının bile davacı tarafından alındığını, dava konusu haczin ihtiyati haciz kararı uyarınca uygulandığını,sunulan faturaların mahcuzlara uygun olmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini savunmuştur....
Yapılacak iş; 2002/7501 sayılı takip dosyası üzerinden davacı adına düzenlenmiş ödeme emrinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, ödeme emrinin tebliğ edilip davacı hakkındaki takip kesinleşmiş ise şimdiki gibi davanın reddine, aksi takdirde 6183 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yürütülen bir takip ve usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmemiş olması nedeni ile yapılan haciz işlemi yasal olmadığından davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermekten ibarettir Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş sayılı dosyası üzerinden almış olduğu ihtiyati haciz kararına istinaden ödeme emirlerinin 18.12.2013 tarihinde borçluya tebliği üzerine kesinleştiğini, 3 kişi olan T....Traylar A.Ş.'ye gönderilen 1. haciz ihbarnamesi üzerine borçlu şirketin olan alacağına 23.12.2013 tarihinde haciz uygulandığını, ilk haczin müvekkili şirket alacağı için uygulanmış olması sebebiyle, şikayetçi dahil alacağı tahsil etme şartlarını taşıyan başka alacaklı olmadığını, şikayetçi tarafından yapılan icra takip dosyasında ödeme emrinin 23.02.2013 tarihinde borçlulara tebliğ edilmesi sebebiyle kesinleşmesinin dahi söz konusu olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; her iki takipte de hacizlerin 23.12.2013 tarihli olması, derece kararının 1. sırasında yer alan İstanbul 19....