WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşte askerlik hizmetinin bu özelliğini nazara alan Anayasamız, “kanunsuz emir” kenar başlığını taşıyan 137. maddede, kanunsuz emrin yerine getirilemeyeceğini ve böyle bir emri alan memurun ne suretle hareket etmesi gerekeceğini belirttikten sonra “Askeri hizmetlerin görülmesi… için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır” dediği gibi, AsCK da amir tarafından verilen emrin yerine getirilmesine ilişkin olmak üzere, şöyle bir hüküm sevketmiştir: “Hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse, bu suçun işlenmesinden emir veren mesuldür....

    Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir.(AsCK 41, f. 2 ve 3)(Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.)...

      İşte askerlik hizmetinin bu özelliğini nazara alan Anayasamız, “kanunsuz emir” kenar başlığını taşıyan 137. maddede, kanunsuz emrin yerine getirilemeyeceğini ve böyle bir emri alan memurun ne suretle hareket etmesi gerekeceğini belirttikten sonra “Askeri hizmetlerin görülmesi… için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır” dediği gibi, AsCK da amir tarafından verilen emrin yerine getirilmesine ilişkin olmak üzere, şöyle bir hüküm sevketmiştir: “Hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse, bu suçun işlenmesinden emir veren mesuldür....

        Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiçbir cezai sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisine verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir (AsCK 41, f. 2 ve 3) (Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.)....

          Semti civarında 06 FB ... plaka sayılı araç ile uyuşturucu madde satışı yapıldığı yönünde bilgiler edinildiği, 11.02.2015 günü saat 21:20 sıralarında plakası verilen aracın yanına yaklaşıldığı, şoför koltuğunda oturan sanığın kimlik bilgilerinin tespiti amacıyla araçtan indirilmesi esnasında, şoför kapısının cep kısmında bulunan ağzı açık beyaz poşet içinde 4 paket esrar, kağıt mendil poşeti içinde 7 adet uyarıcı nitelikte tablet ve 56 adet şeffaf kilitli boş poşet bulunduğu, sanığın yapılan üst aramasında, montunun sağ cebinde 3 adet şans oyunu kuponuna sarılı esrar, pantolonun sol cebinde 12 adet şeffaf kilitli poşet içerisinde esrar ele geçirildiği anlaşıldığından; kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı ya da Cumhuriyet savcısının yazılı emrinin olup olmadığının araştırılması, varsa arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, araç ve üst aramalarına ilişkin bir arama kararı ya da...

            Belediyenin ustası ve kepçe kullanıcı olarak görev yapan davalıların, kendilerine emir vermeye yetkili fen işleri müdürünün emirleri doğrultusunda işlem yaptıkları ve zararın emrin infazına bağlı olarak meydana geldiği açıktır. Şu halde diğer davalı fen işleri müdürünün talimatları doğrultusunda görev yapan davalılar yönünden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken zarardan sorumlu tutulmaları doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ile ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              nın … Merkezine geldiği, davacıya iki defa bilgisayar sorgulaması yapmasını söylemesine rağmen sorgulama yapmadığı hususunun ifadesine başvurulan tanık beyanları ile bizzat davacının ifadesi ile sabit olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacının görev yaptığı … Merkezinde, iki personel ile yerine getirilmeye çalışılan görevin ve çalışma şartlarının zorluğu tartışmasız ise de, bu durumun, amirin verdiği emrin yerine getirilmemesinin haklı ve geçerli bir mazereti olarak kabulünün mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir....

                HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dosyanın incelenmesinden; davacının, 19/09/2014 ila 14/10/2014 tarihleri arasında yıllık izne ayrıldığı, izin kullanmaları nedeniyle görevlerinin başında bulunmayan emniyet hizmetleri sınıfı personelinin görevlerinin başına dönmelerine ilişkin emrin Artvin Emniyet Müdürlüğü tarafından davacının cep telefonu 09/10/2014 tarihinde aranarak haber verildiği; davacının ise 12/10/2014 günü görev mahaline doğru yola çıktığı ve 14/10/2014 tarihinde görevine başladığı, anlaşılmakta olup, görevine makul sürede dönmediği ve disiplin cezasına konu fiilinin sabit olduğu açıktır. Dava devam ederken, davacının fiiline uygulanacak disiplin cezasına ilişkin mevzuatta değişiklik olması nedeniyle uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi mevzuat hükmünün uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir....

                  HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dosyanın incelenmesinden; davacının, 25/09/2014 ila 18/10/2014 tarihleri arasında yıllık izne ayrıldığı, izin kullanmaları nedeniyle görevlerinin başında bulunmayan emniyet hizmetleri sınıfı personelinin görevlerinin başına dönmelerine ilişkin emrin Artvin Emniyet Müdürlüğü tarafından davacının cep telefonu 08/10/2014 tarihinde aranarak haber verildiği; davacının ise 09/10/2014 günü görev mahaline doğru yola çıktığı ve 19/10/2014 tarihinde görevine başladığı, anlaşılmakta olup, görevine makul sürede dönmediği ve disiplin cezasına konu fiilinin sabit olduğu açıktır. Dava devam ederken, davacının fiiline uygulanacak disiplin cezasına ilişkin mevzuatta değişiklik olması nedeniyle uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi mevzuat hükmünün uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir....

                    Maddesi ile 5395 sayılı Kanun’a eklenen 41/F maddesinde; "(1) Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. (2) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır. (3) Kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibi, ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere getirmezse, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. (4) Yukarıdaki fıkralar kapsamında şikâyete bakacak görevli ve yetkili...

                    UYAP Entegrasyonu