WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Acele hâllerde verilen sözlü emir, en kısa sürede yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilecek, aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince yazılı emrin alınması sağlanacaktır. Ancak, kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirmek zorundadır. "Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi" başlıklı CMK’nın 139. maddesi; "(1) (Değişik: 21/2/2014–6526/13 md.) Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir. (Mülga son cümle: 24/11/2016-6763/27 md.)(…) (2) Soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir....

    Acele hâllerde verilen sözlü emir, en kısa sürede yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilecek, aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince yazılı emrin alınması sağlanacaktır. Ancak, kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirmek zorundadır. "Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi" başlıklı CMK’nın 139. maddesi; "(1) (Değişik: 21/2/2014–6526/13 md.) Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir. (Mülga son cümle: 24/11/2016-6763/27 md.)(…) (2) Soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir....

      Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanunun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren, sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir....

        Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hâllerde, yerine getirilmesinden emr veren sorumlu olur.” Keza 2559 sayılı Kanunun 2/2. maddesi de kanunsuz emri düzenlemiştir. Buna göre; hiçbir idari veya adli göreve ilişkin olmaksızın, kaymakamla tartışan başhekimin alınıp götürülmesiyle ilgili emir kanunsuz olduğu gibi, bu emin icrası kapsamında mağdurun alınıp karakola götürülerek burada 35 - 40 dakika boyunca hiçbir işlem yapılmaksızın tutulması sonucunu doğuracak şekilde emniyet müdürü olan sanık tarafından polis memurlarına yönelik yeniden verilen emir de kanunsuzdur. Bundan dolayı, konusu suç teşkil eden emrin verilmesi sanığı cezai sorumluluktan kurtarmayacak bir eylemdir. Sanığın sorumluluğu Anayasa'nın 137/2, 5237 sayılı TCK.nın 24/3. maddelerinde yerini bulmaktadır....

          Yargılama sonunda verilecek hüküm türlerinin sayıldığı CMK'nın 223. maddesinin 3. fıkrasında, “Sanık hakkında; a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b)Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.”, Aynı maddenin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "... soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür....

            Maddenin gerekçesinde de; kişilerin masumiyet karinesinden yararlanma hakkını ihlal etmemek, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını engellememek ve özel hayatın veya haberleşmenin gizliliğini ihlal etmemek kaydıyla, soruşturma evresindeki işlem içeriklerinin haber konusu yapılmasının haber verme hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, kişi hakkında yakalama kararı veya zorla getirme emri verilmiş olduğunun, bu karar veya emrin icra edilmekte olduğunun veya icra edildiğinin, kişinin şüpheli sıfatıyla gözaltına alınmış olduğunun, kişinin konutunda veya işyerinde arama yapılmakta olduğunun veya yapıldığının haber konusu yapılmasının gizliliğin ihlali olarak değerlendirilemeyeceği ifade edilmiştir....

              İcra Müdürlüğünün 2020/15885 Esas sayılı icra takip dosyasında icra emrin yer alan alacak kalemlerinin:-340.117,00 TL ilamda yazılı alacağın 15/06/2005 tarihinden faiz işleyecek kısmı,-905.231,13 TL Gecikmiş gün faizi,-2.550,00 TL İlamda yazılı asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz işleyecek kısmı,-7.296,65 TL Geçmiş gün faizi,-1.850,00 TL İlamda yazılı yargılama gideri,-1.719,28 TL Geçmiş gün faizi,-1.000,00 TL İlamda yazılı vekalet ücreti,-929,34 TL Geçmiş Gün faizi olmak üzere toplam 1.260.693,40 TL olarak düzeltilmesine, " karar verildiği görülmüştür....

              İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 03/04/2016 tarihinde Şırnak İl Merkezinde icra edilecek olan operasyonel faaliyet kapsamında görevlendirilen davacıya ilgili emrin tebliğ edilmesine rağmen davacının operosyonel faaliyete katılmadığının tespiti üzerine, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 17'nci maddesinin (ç) bendi, (ğ) fıkrası gereğince; "kontrol, genel arama, iz sürme gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra izinsiz terk etmek" maddesine istinaden görevden çıkarılması yönünde getirilen teklif üzerine Şırnak Valilik Makamı'nın 02/05/2016 tarihli onayı ile Geçici Köy Korucusu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği, söz konusu işlemin 05/06/2016 tarihinde usulüne uygun olarak bizzat davacıya tebliğ edildiği, davacının bu tarihten sonra 60 günlük dava açma süresi içinde, sürenin son gününün adli tatile denk gelmesi...

                Yargılama sonunda verilebilecek karar ve hüküm türlerinin sayıldığı CMK'nın 223. maddesinin; “ceza verilmesine yer olmadığı kararı” verilebilecek durumların belirtildiği 3. fıkrasında, “Sanık hakkında;   a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması,   b)Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi,  c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması,  d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.”, 4. fıkrasında; “İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen;  a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir...

                  Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.12.2012 tarih ve 2009/99-2012/283 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalılar tarafından yazılan ve diğer davalı şirket tarafından basımı gerçekleştirilen “SGK (SSK) Uygulamasında Sektörel Asgari İşçilik” adlı kitapta müvekkili tarafından hazırlanan “Sigorta Müfettişleri Eğitim Notu ve Çalışma Talimatı” adlı eğitim kitabının, 2003/1 sayılı iç emrin ve tüm kurum müfettişlerine gerek basılı ve gerekse manyetik ortamda dağıtılan “Belgeli Turizm İşletmeleri, MEB'e Bağlı Özel Dershaneler, Motorlu Taşıt Sürücü Kursları, Karayoluyla Yolcu Taşımacılığı Yapan Otobüs İş yerleri ve Profesyonel Futbol Kulüpleri...

                    UYAP Entegrasyonu