WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

işlem talebi için 531.850 adet *(1,02 -0,192)=440.371 euro, 03.11.2015 tarihli işlem talebi için 531.850 adet *( 0,80-0,192) = 323,364 euro olarak yapılması gerektiği, Davacının iddia ettiği üzere 22.06.2015 tarihinde tüm hisseleri(531.850 adeti için 1.02 euro fiyatlı satıs emri verdiğine ilişkin hiçbir delil olmadığı,, davalının 11:02 'de İşlemlerin kapalı olduğu bilgisini vermesinden sonra aynı gün saat 11:26 da davalıya ilettiği ihtar içerikli e-mailinde "98.400 adet 1.02 euro fîyat ile satmak istiyordum satamadığım için gün sonu oluşacak farkı talep ediyorum" ifadesinin bir satıs emri olmadığı, gün sonu kapanısın 1.06 euro olarak gerçekleşmiş olması nedeniyle. gün sonu itibariyle zarar oluşmadığından davacının maildeki talep ve itirazının da geçerli olamayacağı, davacının 03.11.2015 tarihinde davalıya iletmiş olduğu ... paylarının 177.000 adet 0,30 Fiyat ile iptale kadar geçerli" satış emrinin davalı tarafından sisteme 12 dakika geç girilmesi sebebiyle gerçekleşmediği iddiasında; emrin...

    a opsiyon işlemi hakkında sözlü olarak bilgi verildiğini, risk bildirim formunun da imzalandığını, hatta ... ile yapılan telefon görüşmelerinde dava konusu işlem yapılana kadar bir kaç gün boyunca farklı vade, seviye ve miktarlara opsiyon fiyatlamasının talep edildiğini, ... tarafından verilen emir ile 13.06.2013 tarihinde 2 adet opsiyon işleminin gerçekleştirildiğini, ıslak imzalı opsiyon sözleşmesi teyit formunun imzalanmasından kaçındıklarını, bu durumun ses kayıtlarıyla belli olduğunu, davacının imzaladığı Türev İşlemleri Çerçeve Sözleşmesinin 4.3.B ve diğer maddelerinde dava konusu işlemlerin telefon emri ile verilebileceği, yazılı emrin müşteri tarafından imzalanacağı, yazılı emre dair bir ihtilaf olması halinde telefon kaydının esas alınacağının açıkça düzenlendiğini, 27.08.2001 tarihli seri:V 51 sayılı tebliğin 5 ve 6. maddelerinde de yazılı emrin imzalanmaması durumunda da telefon kayıtlarının esas alınacağına dair düzenleme bulunduğunu, davalı bankanın Türev İşlemleri Çerçeve...

      faiz farkının talep edildiğini, bugüne kadar davalılar ve ----- tarafından ödenen rakamların gerçek borçtan düşülmesi ile böyle bir borcun varlığından bahsedilemeyeceğinin ortaya çıkacağını, davaya ---- ve sözleşmede borçlu olarak görülen gerçek ve tüzel kişilerin ödeme dekontlarının davacı banka tarafından istenerek dosyaya getirtilmesini ve ----oluşacak heyete inceletilmesi halinde davanın bu yönü ile aydınlatılması için faydalı olacağının kanaatinde olduklarını, davacının davalı --- hakkındaki iddiasını çok yüzeysel bulduklarını, ---- gönderilen ödeme emri zarfında ismine yer verilmesine rağmen emrin içinde yer verilmediğini, ---- karşı usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, böyle bir durumda itirazın iptalinin nasıl sağlanacağını, davacı yanın banka olması karşısında davalılardan daha güçlü alma gibi saikle hareket etmesini hiçbir modern hukuk sisteminin korumayacağını, ayrıca davacı taraf davalılara gönderdiği ihtamameye dayanarak iddialarının ispatı için yeterli gördüğünü, oysa kendilerinden...

        yönünden ayrıca sorumluluk doğuracağı, polis memuru olan davacının, herhangi bir sendikal faaliyet girişiminde bulunmaması yönündeki hukuka uygun yazılı emrin hukuka aykırılığını ileri sürerek üzerine atılı disiplin suçunu işlediği sabit olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/12/2020 NUMARASI: 2017/699 Esas - 2020/668 Karar DAVA: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/02/2024 Davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, 25/11/2016 tarihinde müvekkilinin telefonla bankada mevcut 10.000.000-TL'siyle 3,4615'ten 2.868.120-USD'lik döviz alım talimatı verdiğini, bu emir iptal edilmeden veya iyileştirme yapılmadan yeniden ve 3,4640-TL'den emir alındığını ve bu işlemin gerçekleştiğinin söylendiğini, bu görüşmeden sonra müvekkili davalı çalışanı tarafından aranılarak 3,4615'den verilen alım emrinin de gerçekleştiğinin bildirildiğini, müvekkilinin talebinin 3,4615'de bekleyen emrin 3,4640 fiyatında iyileştirerek alım yönünde olmasına karşın iki kez işlem gerçekleştirildiğini, bir adet işlem emri olmasına rağmen iki adet işlem gerçekleştirildiğini ve bir adet işlemin sonradan...

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2001/264E. 2003/744K. sayılı kararın 28.02.2022 tarihinde müvekkiline 4- 5 örnek icra emri tebliğ edilmiş olduğunu, takibe dayanak yapılan ilamda, müvekkiline örnek 2 (eski 54 örnek) icra emri gönderilmesi gerekirken örnek 4- 5 gönderildiğini, icra emrinin ilamla uyumlu olmadığını, ilamın bir işin yapılması ya da yapılmamasına ilişkin olmadığını ve bu nedenle 4- 5 örnek icra emri düzenlenmesinin yasaya aykırı olduğunu, ilam bir işin yapılması ya da yapılmamasına ilişkin olsaydı dahi, icra emri kanunda yer alan hususları ihtiva etmediğinden yine hukuka ve kamu düzenine aykırı olacağını, müvekkile gönderilen hatalı (Örnek 4- 5) icra emri ile huzurdaki takipte düzenlenmesi ve gönderilmesi gereken doğru (Örnek 2) icra emri arasında, gerek emrin muhatabı borçlunun yükümlükleri gerekse başvuru yolları yönünden fark bulunmakta olduğunu, kanuna ve kamu düzenine aykırı olarak...

            Maddesi uyarınca iflasına karar verilmesi talep ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davacının takipteki miktar kadar alacağı bulunduğu tespit edildiği, bunun üzerine de davalı tarafa ödeme emri çıkarıldığı, ancak tarafların sulh görüşmesi içerisinde olduğu bildirilmesi üzerine taraflara süre verildiği, belirtilen süre içerisinde davalı tarafça sadece 50.000,00 TL'lik ödeme yapılmış ve tarafların sulh olamadığı anlaşıldığı, sulh görüşmeleri neticesinde davalı tarafça 50.000,00 TL'lik ödeme dikkate alındığında yeniden depo emri esas olacak şekilde icra müdürlüğünden kapak hesabının istenildiği ve sunulan kapak hesabına göre de davalı tarafa 273.941,54 TL'lik bakiye borç miktarı için usulüne uygun depo emrinin çıkarıldığı, ancak davalının bu depo emrine uymadığı, davalı vekilince 16/12/2019 tarihli oturumda depo emrine uyamadıklarının ikrarı ile yeniden süre talep etmişler ise de süre talebi yerinde görülmediği, davanın, kambiyo senetlerine dayalı iflas yolu ile takip olduğundan...

              Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrin- deki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri top- layarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, şikâyetçinin iddiaları doğrultusunda yapılan harcama- lara ilişkin bilgi ve belgelerin temin edilerek, ilgililerin de ifadesine müracaat edilmesinden sonra, ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek......

                , idare, teşekkül, banka, kurum ve kuruluşların 31.12.1983 tarihinde birbirlerine olan birinci maddede sözkonusu borçların takas ve mahsup yoluyla tasfiye edildikten sonra Hazinece devralınarak tahkime tabi tutulacağı ve T.C.Merkez Bankası bilançosunda aktifleştirileceği, takas ve mahsuba, itfaya, devire ve aktifleştirmeye tabi tutulacak borç miktarlarının, ilgili kuruluş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından müştereken, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde tesbit edileceğinin kurala bağlandığı; dosyanın incelenmesinden; İçişleri Bakanlığının 31.12.1983 tarihi itibariyle vergi dairelerine olan vergi ve cezaları ile gecikme zamlarının 2974 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Borçlarının Tahkimi Hakkında Kanun gereğince tahkimi için 24.2.1984 tarihine kadar Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına bildirilmesi hususunun belediyelere duyurulmasını bütün valiliklerden istediği, bu emrin...

                  Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Tümen Komutanlığı tarafından darbecilere karşı her türlü tedbirin alınması yönünde verilen emrin aynen uygulandığı, Tümen Komutanlığının emriyle şüpheli ve sakıncalı olan personelin kontrol altında tutulmasını ve takip edilmesini sağladığı, eşitlik ilkesinin, masumiyet karinesinin, suç ve cezaları kanuniliği ilkesinin, savunma hakkının, silahların eşitliği ilkesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir. Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi : ... Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu