Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde söz konusu olabilecektir....
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir(AsCK 41, f. 2 ve 3)(Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.). Emrin hukuka uygunluğu konusunda yanılgı olabilir....
Dosya içerisinde yer alan davacı kurum iç denetçisi tarafından düzenlenen raporda; gönderme emri üzerinde ödenecek miktar yanında "Tarımın SSK-İşşizlik Primi olup bankanız nezdindeki 110100001215752101 nolu hesaba mal" şeklinde bir ibarenin yazılı olduğu, bu emrin mutad olarak elden bankaya getirilerek bankadaki ödenekten ilgili hesaba aktarma yapıldığı, ödeme emri üzerine işlemin yapıldığı fişin incelenmesinde Kocaköy Mal Müdürlüğü hesabına 2.261,28 TL borç ve bunun karşılığında İŞKUR Diyarbakır İl Müdürlüğü hesabına aynı miktarda alacak kaydının yapıldığı, bu işlem sonrası bütün ilgililerin paranın doğru hesaba yatırıldığı kabulüyle Sigorta İl Müdürlüğü'nün 13.6.2003 yazısına değin herhangi bir araştırma yapmaya gerek görmedikleri, bu yazıyı müteakip Bakanlık İlçe Müdürlüğü'nce paranın ilgili hesaba aktarıldığı cevabı yanında, Ziraat Bankası ......
...adresinin kayıtlı olduğu muhtarlığa Tebligat Kanunu 21 uyarınca usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, davalı borçlu Almetka'nın, iflas yolu talepli ödeme emrinin tebliğine rağmen dosya borcunu ödemediğini, takibin semeresiz kaldığını beyanla; davalı borçlu Almetka Metal ve Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında Kocaeli İcra Dairesi'nin 2022/58171 Esas sayılı icra dosyası kapsamında öncelikle depo kararı verilmesine, depo kararına rağmen ödeme yapmaması halinde davalı Almetka Metal ve Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 17/01/2010 ve 18/01/2010 tarihlerinde 24 saat esası ile Güvenpark bölgesinde görevlendirildiği esnada 17/01/2010 günlü emrin büroya geldiği, bu nedenle yazı hakkında bilgi sahibi olmadığı ve gereğini yerine getiremediği, ayrıca disiplin soruşturmasına bir ay içerisinde başlanmadığından disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Davacı vekili; davalının, şahsına ait ait ... adlı internet sitesinde 22/01/2016 tarihinde, "Emrin Olur Rıfat Aga" başlıklı yazı ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, davalının, müvekkilinin ağzından konuşarak şeref ve vakarına saldırdığını, suç isnadı ve iftira teşkil eden açıklamalarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, müvekkilinin davacıyı herhangi bir suçla suçlamadığını, davacı ile aynı dönemde görev yapan dava dışı kişilerin eylemleri nedeniyle gereken hassasiyeti ve duyarlılığı göstermediğinden yakındığını, davacının tüm kesimleri ilgilendiren terör ve yolsuzluk olaylarına karşı gereken hassasiyeti göstermesinin beklendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Aksaray 3.Aile Mahkemesinin 2020/219 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, işbu kararın kesinleştiğini, taraflar arasında düzenlenen protokolün 9.maddesinde davacı adına kayıtlı bulunan taşınmazdaki inşaat ve tadilatın davalı tarafından yaptırılacağının ve bu emrin yerine getirilmesi durumunda da davacının üzerine kayıtlı aracın davalıya devredileceğinin kararlaştırıldığını ancak protokolde belirlenen edim borcunu yerine getirmeyen davalının müvekkilinden evlilik döneminde aldığı vekaletnameyi kötüye kullanarak bu aracı kardeşine devrettiğini, bu vekaletnamenin evlilik birliğinin devam ettiği tarihte verildiğini, müvekkilinin İstanbul'da bulunduğu bir tarihte farklı işlemlerde kullanılması adına tamamen güven duygusu ile verilen vekaletname olduğunu, vekaletnamenin boşanmadan sonra kullanılması için verilmediğini belirterek dava konusu aracın muvazaalı işleminin...
Menkul Kıymetler Borsasında ... unvanı ile kayıtlı bulunan hisse senedi için bir seans kapanış fiyatı olan 74,50-TL fiyattan ... adına 523 adet, ... adına 1063 adet alış emri gerçekleştirildiğini, 2. seans başında adı geçen hissenin 77,50-TL alış, 78,50-TL satış fiyatları ile işlem görmeye başlaması neticesinde müvekkillerince emir düzeltme talepleri oluşturulduğunu, tüm emrin reddedildiğini, 29/03/2012 pazartesi tarihinde ... adına 94-TL fiyat ile 402 adet, ... adına 95-TL ile 830 adet satın alınabildiğini, internet bankacılığı aracılığıyla yapılan 26/03/2012 tarihindeki işlem haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davalılar tarafından gerçekleştirilmemesi üzerine müvekkillerinden ...'nun 8.000-TL, ...'nun ise 17.575-TL maddi kaybı oluştuğunu ileri sürerek ... yönünden 8.000-TL, ... yönünden 17.575-TL maddi zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir....
İcra müdürlüğü tarafından 02/03/2021 tarihinde kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takipte ödeme emri düzenlenmiştir. Ödeme emrin incelendiğinde; 550,00 TL asıl alacak, 100.000,00 TL asıl alacak, 200,00 TL asıl alacak, 585,20 TL asıl alacak, 295,89 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 101.631,09 TL alacaktan, 45.000,00 TL ödeme düşülerek kalan 56.631,09 TL borç yönünden düzenlendiği tespit edilmiştir. Yani 26/09/2018 tarihli kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine ilişkin ödeme merinde talep edilmeyen 550,00 TL tutar iflas ödeme emrine eklenmiştir. Kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe ilişkin ödeme emri davalı şirket vekiline 08/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Yargıtay 23....
Emrin konusu suç teşkil ediyorsa, kural olarak Anayasanın 137/2 ve TCK'nın 24/3 maddeleri gereğince böyle bir emrin yerine getirilmesinden emri veren azmettiren, TCK’nın 30. maddesi hükmü saklı kalmak üzere yerine getiren ise fail olarak sorumlu tutulacaktır (Dairenin 2017/1443-4758 sayılı kararı). Azmettirenin sorumluluğu, kanunda hazırlık hareketleri ayrıca suç olarak düzenlenmemişse failin eyleminin en azından teşebbüs aşamasına ulaşmasına bağlıdır. Konusu suç teşkil eden emirle azmettirilenden garantörlük yükümlülüğünü yerine getirmemesi isteniyorsa, eylemin teşebbüs aşamasına ulaşması için yasaklayıcı normun ihlaline yönelen icrai bir hareketin gerçekleşmesi, failin de neticeyi önleme hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi gerekmektedir....