İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2021/473 ESAS - 2022/341 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili alehyine İstanbul 19....
Öte yandan, UYAP sisteminde kayıtlı icra dosyasında taranmış halde bulunan ve borçlulara gönderilen ödeme emri tebligat mazbatalarının incelenmesinde de, mazbatalar üzerinde "Örnek 7 Ödeme Emri Ve Takip Dayanak Belge Sureti Vardır" ibaresinin yazılı olduğu görülmektedir O halde, mahkemece, borçluların itirazları yönünden istemlerinin ve şikayetlerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olayda, icra mahkemesince borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 07/07/2019 olduğu, borçlunun bu tarihten önce takip dayanağı senetlerin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla zamanaşımı itirazında bulunduğu, bu haliyle başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 29/06/2020 tarih 2019/14316 Esas 2020/5781 Karar sayılı İçtihadı)....
Ödeme emrine itirazın geçerlilik koşullarından biri de itiraz edenin itiraz ehliyetinin ve sıfatının bulunmasıdır. Kendisine ödeme emri gönderilmeyen, takipte borçlu olarak gösterilmeyen kişi takip konusu borcun tarafı olsa bile ödeme emrine itiraz edemez. Ödeme emrine itiraz ehliyetine sahip olan kimse, takip talebi ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilmiş ve kendisine bu sıfatla ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçlu olabilir. Bunun yanında ödeme emrine itirazın bazı mali sorumlulukları kendiliğinden doğurduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Somut olayda takip davalı şirket aleyhine yapılmış, takip ve ödeme emrinde borçlu olarak davalı şirket gösterilmiş , ancak takibe itirazı davalı şirketin temsilcisi olmayan ... kendi adına yapmıştır. Ortada usulüne uygun yapılmış bir itiraz olmadığından geçersiz itiraz ve takibin durduğu söylenemeyeceğinden itirazın iptali davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08/03/2022 gün, 2022/23 Esas- 2022/256 Karar ilamı ile, "......borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçasının dosyaya dönmediği, borçlunun 03.01.2022 tarihinde vekili aracılığı ile takibe itiraz ettiği, tebligat parçası icra dosyasına dönüp itirazın süresinde olup olmadığı denetlenene kadar borçlu T1 yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itirazı refolunmadan(itirazın kaldırılması/itirazın iptali) cebri icra işlemlerine devam edilerek borcun tahsili yoluna gidilemeyeceği, müdürlük tarafından da bu doğrultuda işlem yapıldığı" gerekçesi ile, "1- Usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine, şair şikayetlerin reddine," karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/256 Esas, 2021/442 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aydın İcra Müdürlüğünün 2020/4878 Esas sayılı takip dosyasından ödeme emrinin taraflarına 17/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, gönderilen ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olmadığını, takip dosyasının yetki itirazı ile Aydın İcra Müdürlüğüne geldiğini, alacaklara yönelik mahkeme ilam bilgisinin takip dosyasına eklenmediği gibi ödeme emri üstünde açıklanmadığından ödeme emrinin de usule aykırı olduğunu, bu dosyadan verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, alacaklı dosyasında adresler güncel iken ödeme emrine konu edilen senetleri zamanaşımına uğradıktan sonra ödeme emri gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, borç bakiyesinin belirtilen şekilde...
Borçlunun ilk derece mahkemesinde ileri sürdüğü itiraz nedenleri doğrultusunda istinaf yasa yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2015/2088 Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhine 3 adet bonoya dayalı olarak 17/05/2015 tarihinde 28.349,67 TL alacağını tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emri 21/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 168 maddesinin 1.fıkrasının 5.bendinde yer alan düzenlemeye göre borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir. HMK'nun 33.maddesinde yer alan düzenlemeye göre hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle icra mahkemesine yapılan başvurunun takip tarihi ile ödeme emri tebliğ tarihi arasında takip dayanağı bonolar yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu iddiasına dayanan borca itiraz niteliğindedir....
Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu'nun, 19/11/2014 tarih ve 2013/12- 2240 esas 2014/929 karar sayılı, Yargıtay 12. H.D.'nce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/26368 esas, 2018/310 karar sayılı ilamı)....
Karar gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu yetki ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 15/07/2015 tarihinden yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 21/07/2015 tarihinde yapılmış olup, itirazın incelenmesi sırasında ödeme emrinin iptal edilmiş olması süresinde olmayan itirazı süresinde yapılmış hale getirmez. O halde geçerli bir ödeme emri kalmadığına göre itirazın reddi gerekirdi. Borçlunun ancak yeni bir ödeme emrinin tebliğinden sonra yeniden imza ve borca itiraz etme hakkı saklıdır. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması yerine onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 01/03/2017...
Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu,---- takip dosyasının incelenmesinde;----- tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlular aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği; borçlu tarafından --- tarihinde borca itiraz edildiği, huzurdaki davanın ----- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67....