Evlilik dışında doğmuş çocuklar, ana ve babanın birbirleri ile evlenmesi veya babalarının tanıması ya da hâkimin babalığa karar vermesi ile babanın soyadını alırlar. (Soyadı Nizamnamesi m. 15/1, Nüfus Hizmetleri Kanunu Yönetmeliği m. 23/2-3-4) Evlatlık küçük ise, evlat edinenin soyadını alır. ... olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse, evlat edinenin soyadını alabilir. (TMK. m. 314/3, Soyadı Nizamnamesi m. 15/2) Anası ve babası belli olmayan bulunmuş çocuklara soyadını nüfus müdürü verir. (5490 s. NHK. m. 19/3) Görüldüğü gibi, çocuk soyadını; doğumla, soybağının kurulmasıyla, evlat edinme yoluyla ve idari yolla kazanmaktadır. Çocuk evlilik birliği içerisinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın soyadını; çocuk, evlilik birliği dışında doğmuş ve babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının soyadını; soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m. 295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise çocuk babasının soyadını almaktadır....
Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne, davalı babanın çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, çocuğun yaşamını annesi ile geçirdiğini, her türlü işini kendisinin yerine getirdiğini ve resmi işlemler ile çocuğun okul hayatında bu durumun dezavantajını yaşayacağını ieri sürmüş, davalı baba da 12.06.2019 tarihli temyize cevap dilekçesi ile davacı ile boşandıklarından beri çocuk ile yeterince ilgilenmediğini, bundan sonra da yurt dışında yaşama planı olduğunu, çocuk ile olan bağının büyük ölçüde ortadan kalkacağını, çocuğa yeni yapmış olduğu evlilik ve bu evlilikten de bir çocuğu daha olması nedeniyle zaman ayıramadığını, çocuğun tüm işlerini davacı annenin yerine getirdiğini bu sebeple çocuğun günlük hayatında sorun yaşamaması için davacı annesinin soyadını almasını kabul ettiğini bildirmiştir....
AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu AİHM kararları ile AİHS'nin 8. Ve 14. Maddeleri dikkate alındığında kızlık soyismini kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak AİHS 8 ve Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır....
Bu itibarla; 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak a) Boşanan kadının eşinin soyadını kullanmasına izin davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74 üncü maddesi gereğince vekâletnamenin boşanan kadının eşinin soyadını kullanmasına izin davası ile ilgili özel yetki içermesi gerektiğinden; özel yetkiyi içeren vekâletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için temyiz dilekçesini sunan vekile kesin süre verilmesi, b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davacıya tebliğ edilmesi, 2....
Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velâyet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velâyet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasanın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velâyet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...
Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir....
Çocuğun soyadını, soybağı belirler. Çocuğun hangi soyadını alacağı konusunda Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 28. maddesinde Soyadı Nizamnamesi'nin 15. maddesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'te düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre; çocuk soyadını, evlilik birliği içinde doğmuş ise, ailenin yani babanın, evlilik birliği dışında doğmuş, babayla soybağı kurulmamış ise ananın, soybağının ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma yahut mahkeme kararıyla, yani babalık hükmüyle kurulmuş ise babanın soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç şudur. Çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soyadının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın eşinden Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmış, boşanma davasında taraflarca kabul edilen düzenleme ile kadının boşandıktan sonra da eşinin soyadını kullanmasına izin verilmiştir. Temyize konu davada davacı kadın kızlık soyadını kullanmaması için bir sebep kalmadığını açıklayarak soyadının kızlık soyadı ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava boşanılan eski eşin hukukunu da etkilemektedir. Davacıya boşandığı eski eşini davaya dahil etmesi için süre verilmesi gerekirken eksik hasımla davaya devam edilerek yazılı şeklide hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, kocasının soyadı bulunmaksızın, sadece evlenmeden önceki soyadını taşımasına izin verilmesini istemiş, davalı olarak nüfus müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacının eşi Volkan Kocaman'ın hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Bu bağlamda, çocuğa soyadı konulmasından değil çocuğun soyadı kazanmasından söz edilir. Zira, ana ve babanın velayet hakkı kapsamında çocuğa soyadı koyma hak ve yetkileri yoktur. Çocuğun soyadını, soybağı belirler. Çocuğun hangi soyadını alacağı konusunda Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 28. maddesinde Soyadı Nizamnamesinin 15. maddesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre; çocuk soyadını, evlilik birliği içinde doğmuş ise, ailenin yani babanın, evlilik birliği dışında doğmuş, babayla soybağı kurulmamış ise ananın, soybağının ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma yahut mahkeme kararıyla, yani babalık hükmüyle kurulmuş ise babanın soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç şudur. Çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....