WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2023 NUMARASI : 2023/139 ESAS 2023/257 KARAR DAVA KONUSU : Boşandığı Kocasının Soyadını Kullanmasına İlişkin İzin Kararının Kaldırılması İstemi KARAR : Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.07.2023 tarih 2023/139 Esas 2023/257 Karar sayılı kararına karşı, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup heyetçe incelendi....

Boşanma nedeniyle velayet hakkının anneye verilmiş olması, çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi, hukuki mevzuat da buna onay vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın veya ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir....

    Bu durumda somut olayda olduğu gibi davacı annenin velisi bulunduğu Fasel, Fahid, Azab, ..., Gurbet ve Semanur'un soyadlarının değiştirilmesi konusuda açtığı davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacı ..., ... ... ile evli iken ... 18.02.2009 tarihinde öldüğüne, Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönergesinin 141. maddesinde "Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Yazılı talebi halinde bekarlık hanesine dönerek bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir" hükmü karşısında kocası ölen davacı, eşi hanesinde kaldığına göre ölen eşinin soyadını taşıyacağı hususu da dikkate alınmadan davacı ...'nin soyadının değiştirilmesine karar verilmesi de yerinde değildir....

      Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen ... ergin kişi değil, çocuktur, davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun tanımayla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davanın kabulü ile, Bolu ili Merkez ilçesi Tabaklar köyü Cilt no: 18 Hane no: 646 da nüfusa kayıtlı Erol kızı 1981 doğumlu T2 Perez Cruz'un (T.C: ) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2014/2- 889 Esas ve 2015/2011 Karar sayılı kararı gereğince davacının evlilik birliği içinde sadece kendi soy ismi olan Şerifoğlu soy adını kullanmasına" karar verilmiştir. Davalı T1 istinaf dilekçesinde, mahkemece verilen kararın 2525 sayılı Soyadı Kanununun 4.mad., 4721 sayılı TMK'nın 187.mad., Soyadı Nizamnamesinin 17.mad.ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 55.mad.uyarınca mevzuata aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, evlenen kadının önceki soyadını kullanmasına izin verilmesi davasıdır. Dava T1 davalı gösterilerek açılmış, bu şekilde yargılama yapılarak karar verilmiştir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davanın kabulü ile, Bolu ili Merkez ilçesi Tabaklar köyü Cilt no: 18 Hane no: 646 da nüfusa kayıtlı Erol kızı 1981 doğumlu T2 Perez Cruz'un (T.C: ) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2014/2- 889 Esas ve 2015/2011 Karar sayılı kararı gereğince davacının evlilik birliği içinde sadece kendi soy ismi olan Şerifoğlu soy adını kullanmasına" karar verilmiştir. Davalı T1 istinaf dilekçesinde, mahkemece verilen kararın 2525 sayılı Soyadı Kanununun 4.mad., 4721 sayılı TMK'nın 187.mad., Soyadı Nizamnamesinin 17.mad.ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 55.mad.uyarınca mevzuata aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, evlenen kadının önceki soyadını kullanmasına izin verilmesi davasıdır. Dava T1 davalı gösterilerek açılmış, bu şekilde yargılama yapılarak karar verilmiştir....

        tescili esnasında Türk Medeni Kanunu uyarınca kadının eşinin tüm soyadlarını almakla yükümlü olduğunu belirterek evlenmeden sonraki soyadının T1 "olarak kayıtlara geçtiğini, bu haliyle de akademik kariyerinde zorluklar yaşadığını, buna benzer problemleri yaşayan kadınların son yıllarda açtığı davaların, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi, bunlara bağlı protokol ve tavsiye kararları, hükümleri gereğince " evlendikten sonra önceki soyadını kullanma haklarının koruması nedeniyle " bekarlık soyadlarının kullanmasına dair karar verildiğini, bu nedenlerle T1 " soyadının iptali ile kendi soyadı olan " Aytan" 'ın kullanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava dilekçesi, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında," gerekçeleriyle...

        Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdâhale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, sözleşmenin özel hayatın gizililiğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Anayasanın 90. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, sözleşmeler hukuk sistemimizin bir parçası olup, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahiptir. Yine aynı fıkraya göre, uygulamada bir kanun hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde, sözleşme hükümlerinin esas alınması zorunludur....

          AİHM' nin, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Anayasa'nın 90. maddenin beşinci fıkrası uyarınca, sözleşmeler hukuk sistemimizin bir parçası olup, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahiptir. Yine aynı fıkraya göre, uygulamada bir kararın hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde, sözleşme hükümlerinin esas alınması zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu