Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada kanıt da yoktur. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ile çocuk Nuri arasında kişisel ilişki kurulması isabetli ise de; kurulan kişisel ilişki süresinin uzun olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar doğrultusunda, küçüğün üstün yararları da dikkate alınarak daha uygun kişisel ilişki kurulması gerekmektedir. Bu nedenle, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden hüküm tesisine, sair istinaf itirazlarının ise Hukuk Mahkemeleri Kanunun 353/1- b-1. maddesine göre reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocukla baba arasında “farklı il veya ilçede olmaları hali ” ve “aynı il veya ilçede olmaları hali " için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ....’ın .... ilçesinde , baba'nın ise ....’nın ... ilçesinde oturduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece 2012 doğumlu ortak çocuk ...'un velayeti davacı anneye verilmiş, davalı baba ile de kişisel ilişki tesis edilmiştir. Davacı kadın, davalı erkeğin uyuşturucu kullandığını, tedaviye yanaşmadığını bu nedenle çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki süresinin azaltılmasını ya da polis eşliğinde çocukla babanın görüşmesini talep etmiştir. Mahkemece sosyal inceleme raporu alınmaksızın kişisel ilişki konusunda karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet İstemi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakları tedbiren anneye verilen müşterek çocuklar, 15.07.2003 doğumlu ... ve 05.11.2007 doğumlu ...ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygusunun tatminini sağlamaktan uzak olup müşterek çocukların, ayrı şehirde yaşayan baba ile yatılı kalmasına olanak sağlayacak ve babanın izin dönemlerine de uyumlu olacak şekilde, kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi uygun görülmemiştir....
İlk derece mahkemesince çocuğun yaşının ilerlemesi, PDR raporları dikkate alınarak çocukla baba arasındaki kişisel ilişki süresinin uzatılması ve yatılı hale getirilmesine dair kararın küçüğün yaşı, küçüğün baba sevgisini tatması, yine babanın babalık duygularını tatması, babanın çocukla kişisel ilişki süresinin artırılmasına engel durum bulunmaması ve mahkemece yapılan düzenlemenin küçüğün menfaatine uygun olduğu gibi Yargıtay yerleşik içtihatlarına da uygun olduğu anlaşıldığından davalının kişisel ilişki süresinin uzatılmasına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davanın niteliği gereği kısmen kabul kısmen red halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davalı babanın alkol ve uyuşturucu madde kullanmasının müşterek çocukla kurulacak kişisel ilişki süresine etkisi görevlendirilecek uzman vasıtasıyla belirlendikten sonra daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep, anne ve babanın fiilen ayrı yaşaması nedeniyle, anne yanında kalan ortak çocukla baba arasında geçici nitelikte kişisel ilişki kurulmasına yöneliktir (TMK.m.197/son). Davalı baba ile müşterek çocuk 2006 doğumlu ... ... arasında, her yıl sömestr tatilinin ve Temmuz ayının ilk haftası boyunca kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş gün ve saatlerinin gösterilmemesi hükmün infazı bakımından doğru olmamıştır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep, anne ve babanın fiilen ayrı yaşaması nedeniyle, anne yanında kalan ortak çocukla baba arasında geçici nitelikte kişisel ilişki kurulmasına yöneliktir (TMK.m.197/son). Davalı baba ile müşterek çocuk 2006 doğumlu ... ... arasında, her yıl sömestr tatilinin ve Temmuz ayının ilk haftası boyunca kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş gün ve saatlerinin gösterilmemesi hükmün infazı bakımından doğru olmamıştır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocukla davacı baba arasında ayrı şehirde oturmaları halinde düzenlenen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin karar yerinde gösterilmemiş olması bozma sebebi ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Somut olayda; takibe dayanak yapılan, Çekerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/252 E. ve 2021/89 K. sayılı kararı ile "tarafların boşanmalarına ve müşterek çocukların velayetlerinin birleşen dosya davacısı anneye bırakılmasına, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki teshisine,..... velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına..." karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra edilemez. (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2.baskı, sayfa 923- 924). (Yargıtay 12. H.D. 2018/7775 E- 2019/8815 K) Somut olayda, takibe konu kararın velayet ve şahsi ilişki ile ilgili kısmının, karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiş olup, bu kararın infazı İİK'nun 25/a maddesine göre yapılamaz....