AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2022 NUMARASI : 2021/1433 ESAS 2022/1154 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşandığını, boşanma kararının kişisel ilişki tesis edilmediği, 2018 yılı mart ayından beri babanın çocuğu görmediğini, babanın işsiz olduğunu, tüm bu nedenlerle çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacıların oğlu olan çocuğun babası öldüğüne göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi ve davacılar ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Davalının kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı annenin Ukrayna uyruklu olması ve çocukla birlikte yurt dışına tatile gitme ihtimali nazara alınarak davalının kişisel ilişki süresi ve kademeli kişisel ilişki kurulmaması yönünden istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1 nolu bendinin kaldırılmasına, torunla davacılar arasında her ayın 3. hafta sonu Cumartesi günleri saat 10:00'dan Pazar günleri saat 17:00'ye kadar, dini bayramların 2. günleri saat 10:00'dan 3.günleri saat 12:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Öte yandan, çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı). Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuk ile velayet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer....
KARŞI OY YAZISI Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi, tarafların anlaştıkları şekilde kademeli olarak düzenlenmiş, karar tarafların kanun yolu başvurusundan feragat ettiklerini bildirmeleriyle 4.3.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra 22.4.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk, 11.4.2013 doğumlu olup, dava tarihinde bir yaşını henüz bitirmiştir. Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir....
Velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında ayın her Cumartesi günü anne yanında kişisel ilişki kurulması annenin velayet hakkını kısıtlayacak niteliktedir. Değişen şartlar karşısında velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi de imkan dahilindedir. Bu kuralı bertaraf edecek şekilde ileriki uzun yılları içine alacak şekilde kişisel ilişki kurulması da doğru görülmemiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nin velâyetinin babaya verildiği, çocukla anne arasında kişisel ilişki düzenlendiği, kararın kesinleştiği, yargılama sırasında alınan 02.09.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması veya denetimli bir şekilde kurulmasını gerektirecek bir durumun olmadığı, ortak çocuk ... ile anne arasındaki kişisel ilişkinin var olan şekilde devam etmesi ve ortak çocuk ... ile annenin iletişimsizliğinin çocuğun yararına olmayacağı, kişisel ilişkinin kademeli bir şekilde artırılmasının uygun olacağı, altı ay boyunca kişisel ilişkinin her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günü saat 10:00 ile 19:00 arası, sonrasında ortak çocuk ... ile anne arasındaki kişisel ilişkiye göre düzenleme yapılmasının uygun olacağının belirtildiği, davacı annenin çocuklara kötü davranışının ve eyleminin bulunmadığı, kişisel ilişki nedeniyle çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delilin de bulunmadığı, anne ve babası ayrı olan çocukların ebeveynleriyle düzenli kişisel...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların oğlunun vefat etmiş olması nedeniyle torunlarıyla kişisel ilişki kurabilmeleri için gerekli olağanüstü koşulun oluştuğu ve uzman raporunda da çocukla davacılar arasında şahsi ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olacağı yönünde görüş bildirildiği, kişisel ilişki tesis edilmesi halinde küçüğün huzurunun tehlikeye gireceğine ve davacıların bu hakkını kötüye kullanacağına dair somut bir delilin de bulunmadığı, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların şahsi ilişki kurulmasına engel teşkil etmeyeceği, nitekim çocuğun babasının anne ve babası ile (üst soyu) ile vakit geçirmesinin çocuğun gelişimi açısından sağlıklı olacağı gerekçesi ile; davanın kabulü ile davacılar ile torunları arasında her ayın 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2023 NUMARASI : 2022/240 ESAS 2023/219 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Eliz Ece'yi 7 aydır göremediğini, davalı ile iletişim kuramadığını belirterek şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Diğer yandan; tatil dönemlerinin sadece bir ebeveyne tahsis edilmesi, o kişiyi eve bağımlı hale getireceğinden, velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi ve kendi kişisel yaşamını düzenleyememesi sonucuna da yol açabilir. Bu bakımdan; velayeti anneye verilen çocukla babası arasında her hafta sonu şeklinde kurulan kişisel ilişki doğru olmadığı gibi; özellikle, çocuğun babalık kimliğini tanıması bakımından, çocuğun baba yanında yatıya kalacağı şekilde kişisel ilişki kurulmaması da doğru olmamıştır. Ancak, bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; bozma sebebi yapılmamış, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4). Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.md.324/2). Çocuk, 2005 doğumludur. Davalıya tanınan kişisel ilişki hakkının kendisinden alınmasını gerektiren yeterli delil ve yasal bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davalı anne ile müşterek çocuk arasında uygun süreli bir kişisel ilişki kurulması gerkirken, yetersiz gerekçe ile davalıya tanınan kişisel ilişki hakkının kendisinden alınması doğru bulunmamıştır....