CEVAP Davalı baba vekili cevap dilekçesinde; annenin anlaşmalı boşanma kararını çocukla kurulan kişisel ilişki yönünden istinafa götürdüğünü ve akabinde de istinafından feragat ettiğini, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin 10.02.2022 tarihinde kesinleştiğini, kişisel ilişkinin kesinleşmesinden oniki gün sonra da işbu davanın açıldığını, annenin epilepsi hastası olması ve ilaçlar kullanması nedeniyle çocuğu emzirmediğini, çocuğun beslenmesi ve bakımının baba ve onun ailesi tarafından da sağlanabileceğini ve iki haftada bir kurulan kişisel ilişkinin anne ile çocuk arasındaki bağı kesintiye uğratmadığını iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun huzurunun kişisel ilişki nedeniyle tehlikeye girdiğinin dosya kapsamındaki uzman raporları ve tanık beyanlarıyla kanıtlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır .Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunun tatmin edecek nitelikte olmalıdır.Kişisel ilişkiye dair ilam maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki davaları kamu düzeni ilişkindir. Bu istemler incelenirken bu davalarda resen araştırma ilkesi uygulandığından, hakim tarafların isteğine bağlı değildir. Bu istemler incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....
O halde, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere, dava çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakası talepli olarak açılmıştır. Bu talepler birbirinin eki niteliğinde değildir. HMK’nın 110. maddesine göre, davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Bu duruma davaların yığılması denmekte olup her dava için kabul ve ret durumuna göre yargılama giderlerindeki sorumluluk belirlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, davalı babanın psikiyatrik rahatsızlığı bulunduğunu, kendisine ve çevresine zarar verdiğini, çocuğa da zarar verebileceğini iddia ederek, boşanma kararı ile birlikte velayeti kendisine bırakılan ortak çocuk 02.01.2008 doğumlu... ile davalı baba arasında büyükbaba refakatinde kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek, uzman ve polis fefakatinde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, mahkemece; " babanın hastalığının kısmen iyileşmesi ile kişisel ilişkiye dair düzenlemenin temyizden feragat edilerek kesinleştiği" gerekçesiyle kişisel ilişkinin üçüncü kişi refakatinde yapılmasına dair kısmın hükümden çıkartılması suretiyle...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, T.M.K'nun 325/1. maddesi gereğince torunla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacılar ile davalı annenin velayeti altında bulunan küçük Yakup arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, davalı vekilinin süresi içinde istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Eylül Telli ile kişisel ilişki kurma hakkının kaldırılmasına mahkeme aksi kanaatte ise çocuğun üstün yararı göz önünde bulundurularak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, müvekkilinin adli yardımdan yararlandırılmasına, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı/karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini sunmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...şahsi ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir hal olmadığı kanaatine varılmış, davacının 29/12/2022 tarihli duruşmada alınan beyanına ve tüm dosya kapsamına göre de şahsi ilişkinin davacının talebi gibi cuma gününden başlatılmasını gerektirecek bir durum olmadığı kanaatine varılarak..."...
Aile Mahkemesi TARİHİ :07.11.2013 NUMARASI :Esas no:2012/379 Karar no:2013/607 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, velayetine bırakılan çocukla diğer taraf arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kişisel ilişkinin, çocuğun menfaatinin gerekli kılması halinde gözetim altında kurulması mümkün ise de, psikolog ve pedagog tarafından düzenlenen 23.08.2013 tarihli raporda gösterilen sebep ve olguların, velayet kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğu ile gözetim altında kişisel ilişki kurulmasını gerektirici nitelikte bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine...
DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Boşanma-Kişisel İlişki Kurulması Davalı-davacı kadın tarafından açılan “tedbir nafakası” davalı-davacı koca tarafından açılan “karşı boşanma” ve birleşen “tedbiren çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi” davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen hüküm; davacı-davalı kadın tarafından kocanın karşı boşanma davasının kabulü, yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı ile kişisel ilişki davası nedeniyle yargılama gideri yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın...
Gününde yatılı temmuz ayında 15 gün yatılı ve sömestri tatilinde bir hafta yatılı olacak biçimde kurulduğu, düzenlenen sosyal inceleme raporu içeriğinden ve tanıkların anlatımlarından babanın çocuğa yönelik ihmal ve istismarının ispatlanamadığı, cari şahsi ilişkinin yeterli düzeyde tesis edildiği, şahsi ilişkinin daraltılmasında ya da kaldırılmasında çocuğun üstün menfaatinin bulunmadığı, taraflar ve yakınları arasında gerçekleşen adli olayların çocukla baba arasında şahsi ilişkinin kaldırılmasını ya da daraltılmasını gerektirmediği, zira bu olayların çocukla baba arasındaki ilişkiye yansıyan olumsuz yönün ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddi kararında isabetsizlik olmadığından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/443 D.iş sayılı dosyası ile, davacı ve müşterek çocuklar için gizlilik kararı verildiği bu nedenlerle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, mümkün olması halinde tamamen ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalaya tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;Davanın kabulüne, davalı ile ortak çocuklar arasıdan kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir....