"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi, nafaka ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan müşterek çocukla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali” ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ...'da, baba'nın ise ...'da oturduğu anlaşılmaktadır....
Tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği taktirde, kısıtlanabilir veya engel olunabilir. Kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı, çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu gelişimi için tanınmıştır. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını TMK'nın 324/1. maddesinde gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK'nın 324/2. maddesi)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 325. maddesine dayanan dava konusu istek, çekişmesiz yargı işlerinden olmadığı gibi, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerden de (HMK m. 316) değildir. O halde dilekçelerin karşılıklı verilmesi işlemlerinin tamamlanmış olduğu da gözetilerek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. ve 139. maddeleri gereğince ön inceleme için bir duruşma günü tespit edilerek taraflara bildirilmesi, aynı Yasanın 140. maddesi çerçevesinde işlem yapılması ve tarafların göstermiş olduğu deliller de toplanarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Kişisel İlişki Yönünden; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.(TMK m.324) Ana ve babaları ayrılan çocukların, ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur....
Cumartesi günleri saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar; Dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; kişisel ilişki süresi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
Davacı-davalı kadının tazminat talepleri hakkında infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi gerekir. Davalı-davacı baba ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk 2013 doğumlu Burak arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocukla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine engel olacak niteliktedir. Müşterek çocuk ile davalı-davacı baba arasındaki bağların güçlendirilmesinde çocuğun üstün yararı vardır....
Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu yön gözetilerek, velayeti annede bulunan çocukla baba arasında her ay iki hafta sonu, yaz tatilinde bir ay, dini ve milli bayramlarda, babalar gününde ve yılbaşında kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Alınan SİR raporları ile, müşterek çocukların aşamalardaki beyanlarına, müşterek çocukların ifadelerini annelerinin baskısı ile verdiklerine ilişkin dosyada delil bulunmamasına, yine çocukların velayetlerinin annelerine verilmesinin üstün yararlarına aykırı olacağına dair bir delil ve tespitin de olmamasına göre, mahkemenin velayet düzenlemesine yönelik kararının dosya kapsamına göre uygun olduğu anlaşılmakla, davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm çocukla baba arasında düzenlenen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu Seval, 10.9.2005 doğumludur. Yaşı, bedeni ve fikri gelişimi dikkate alındığında, uzun süreli kişisel ilişki menfaatine aykırıdır. Bu husus gözetilerek daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması dğru bulunmamıştır. SONUÇ:Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.12.2009 (çrş.)...