Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324). Velayetin üzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339). Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Aynı zamanda bu ilişki çocuk yönünden de bir haktır. Sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde bu hak kaldırılabilir veya sınırlanabilir....
Aynı zamanda, velayeti davalı-karşı davacı anneye verilen çocukla baba arasında sömestr tatilinde kurulan on günlük kişisel ilişki çocuğun yaşı ile bedensel ve fikri gelişimi göz önünde bulundurulduğunda çoktur. Bu hususlar dikkate alınarak davacı-karşı davalı baba ile çocuk arasında daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın .......... yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ......... geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.01.2016(Çrş.)...
Alınan raporlar davacı babanın çocuk ile kişisel ilişki kurmasında risk olup olmadığını ortaya koymaya elverişli değildir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulması hususunda babanın sağlık durumunun çocuk için risk teşkil edip etmeyeceğinin araştırılması, bu amaçla ruh ve sinir hastalıkları uzmanından rapor alınması, sonrasında 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, anne ve baba ile .../......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma", "karşı boşanma" ve birleştirilen "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi, kendi tazminat talepleri, velayet ile kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.06.2015 günü temyiz eden davacı ... geldi. Karşı taraf davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Maddesinde kişisel ilişki hakkının velayet hakkı kendisinde olmayan eş için öngörüldüğünü, bu durumda, velayetin henüz davalı anneye tek başına bırakılmış olmadığından, Türk Medeni Kanununun 325. maddesindeki küçükle üçüncü kişi konumundaki hısım (davada dede, babaanne, hala) arasında kişisel ilişki kurulması koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar yasal süresi içerisinde verdikleri istinaf dilekçesi ile davanın reddini istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK'nın 325. maddesi uyarınca davacılar ile çocuklar T6 ve T7 arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir....
Can ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Ayın belirli hafta sonları çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde ve yarı yıl tatili ve yaz tatili döneminde de yatılı olacak şekilde uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kendisi ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı anne, davalı ile evlilik dışı ilişkilerinden doğan ve fiilen baba yanında bulunan çocukları ..., ... ve ... ile kendisi arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması talebinin reddine, davalı baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişki tesisi talebinden ibarettir....