"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bir çocuk ile ana ve babası düzenli şekilde kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme hakkına sahiptir. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir ve engel olunabilir. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında ya da diğer şekillerde kişisel ilişki kurma imkanı da öngörülebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınır. Çocuk 22.10.2007 doğumludur....
nın velayeti davacı anneye bırakılmış müşterek çocukla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali” ve “farklı şehirde oturmaları hali” için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ...’da, babanın ise ...'da oturduğu anlaşılmaktadır. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Tesisi ve Çocuğun Teslimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar 20.06.2014 doğumlu küçük...'un biyolojik anne ve babası olmadıklarını, ancak çocuğun halen kendi nüfuslarına kayıtlı olduğunu, ...'nün talebiyle koruma altına alınarak kuruma yerleştirildiğini, çocuğun kendilerine alışkın olması nedeniyle kendilerine teslimini, olmadığı taktirde çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep etmişlerdir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre; davaya konu küçük ... 20.06.2014 doğumlu olup, davacıların çocuğu olarak nüfusa kayıtlıdır. ......
nın velâyetleri anneye verilerek ... ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararı davalı erkek tarafından istinaf edilmiş, davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 2018 doğumlu ortak çocuk ... ...’nın yaşı gözetilerek çocukla ... arasında kısa süreli ve hafta sonları yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Ancak aradan geçen süre nedeniyle ortak çocuk ... ...’nın yaşının büyüdüğü gözetilerek, çocukla ... arasında babalık duygularını tatmine elverişli olacak yeterlilikte ve ablasıyla bir arada olacağı şekilde kişisel ilişki tesisi gerekmektedir. Bu sebeple ortak çocuk ... ... ile ... arasında yatılı olacak şekilde daha ... süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, çocukla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, çocukla kişisel ilişki kurulması ve nafaka istemli davada, tedbir istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar anlaşarak boşanmışlar, velayet davacıya bırakılmış, davalının çocukla kişisel ilişkisi de tarafların anlaşmalarına uygun olarak boşanma kararında gösterildiği şekilde düzenlenmiştir. Bu karar 15.12.2014 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 07.01.2015 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilmemiş, boşanma tarihindeki şartlarda bir değişiklik ileri sürülmemiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep bulunmamaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı büyükbaba ile torunu 30.10.2003 doğum tarihli küçük...ile her ayın 1. ve 3. Pazar günleri saat 10.00-18.00 arasında kişisel ilişki kurulmuş ise de bu durum annenin çocukla ilgilenmesi ve velayet görevini yerine getirmesini engelleyecek nitelikte olması sebebiyle daha uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabul şekli bakımından; Davacı büyükbabanın kişisel ilişki kurulmasını, oğlunun askerden dönüşü ile sınırlı olarak istediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırıdır....
Kişisel ilişki düzenlenmesi konusunda Türk Medeni Kanununun 182/2. fıkrası "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararı esas tutulur" hükmünü getirmiştir. Her ne kadar davacının eylemleri direkt çocuğa yönelik olmasa da, davacının kanıtlanan eylemlerinden çocuğun ahlaki gelişimini olumsuz etkileneceği konusunda kuşku yoktur. Yukarıda açıkladığım nedenlerle, davacı annesinin kanıtlanan eylemlerinden dolayı müşterek çocuğun ahlaki gelişiminin olumsuz etkilenmemesi bakımından, davacı annenin müşterek çocukla uzman aracılığıyla görüşmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı görüşündeyim. Bu sebeplerle değerli çoğunuğun (2) nolu bozma hükmüne katılmıyorum....
T4 ÇOCUK T5 ASIL DAVA -KARŞI DAVA: Çocukla Kişisel İlişki Kurulması- Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/06/2023 KARARIN YAZIM TARİHİ : 20/06/2023 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun davacı ile görüşmemek için ağladığını ve gitmek istemediğini, davacının müşterek çocuğu her aldığında müşterek çocukta morluk ve kızarıklık gördüğünü, müşterek çocuğun davacı yanından geldikten sonra psikolojik olarak sıkıntılar yaşadığını, davacının her zaman tartışma çıkaran bir insan olduğunu ve çocuğa da kendisine de şiddet uyguladığını, pedogog görüşmelerinde de müşterek çocuğun babadan uzaklaştıktan sonra iyileşme gözlemlendiğinin belirtildiğini, davacının çocuğu görmeye gelmediğini, müşterek çocuğun davacının yaptıklarını anlatmaması için davacının müşterek çocuğa baskı uyguladığını, davacının çocuğun eğitimiyle de ilgilenmediğini...